5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • âdem Aydemir
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Kül Tigin Yazıtının Güneydoğu Yüzünde Geçen “Tuygun” Sözcüğü Üzerine

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 49 · Sayfa: 35-66 · DOI: 10.24155/tdk.2020.127
Göktürk Yazıtları'nın Vilhelm Thomsen ve Wilhelm Radloff ile başlayan okuma ve anlamlandırma çalışmaları günümüze kadar devam etmiş, yerli ve yabancı Türkologlar tarafından müstakil metin neşirleri yapılmış, çeşitli okuma ve anlamlandırma denemeleri gerçekleştirilmiştir. Bununla beraber yazıtların Türkiye Türkçesine aktarılması konusunda hâlâ sorunlar bulunmaktadır. Bu makalemizde Kül Tigin Yazıtı'nın güneydoğu yüzünde geçen 'ıg(a)r ogl(a)n(ı)ñ(ı)zda : t(u)ygun(u)ñ(ı)zda : y(e)gdi : ig(i)dür : (e)rt(i) g(i)z' cümlesindeki 'tuygun' sözcüğünün cümle içinde yüklendiği anlam üzerinde durulacaktır. Nitekim Kül Tigin Yazıtı'nın güneydoğu yüzünde yer alan 't(u)ygun(u)ñ(ı)zda' sözcüğü, alanın uzmanları tarafından farklı okunan, farklı anlamlandırılan sözcüklerdendir. Sözcük, 'taygun, toygun, ataygun, atıygun' gibi farklı şekillerde okunmuş, 'yüksek bir unvan; taylar, gençler, çocuklar, oğullar, erkek torunlar' gibi anlamlar yüklenmiştir. Hâlbuki metnin bağlamına göre burada bulunması gereken sözcük, Eski Türkçe 'tuygun'; 'kartal <=> ruh/ can' sözcüğü olmalıdır. Bu makalemizde hususiyle Kül Tigin Yazıtı'nın güneydoğu yüzünde geçen 't(u)ygun(u)ñ(ı)zda' sözcüğü, üzerinde durulmuştur. Öncelikle bu sözcükle ilgili okuma ve anlam denemelerine temas edilecek, ardından Türkçenin tarihî ve çağdaş metinlerinden hareketle görüşlerimiz ortaya konulacaktır. Çalışmayla elde edilen tespitler, değerlendirme ve sonuç bölümünde maddeler hâlinde verilecektir. Sonuç olarak makalede, Kül Tigin Yazıtı'nın güneydoğu yüzünde geçen; "ıg(a)r ogl(a)n(ı)ñ(ı)zda : t(u)ygun(u)ñ(ı)zda : y(e)gdi : ig(i)dür : (e)rt(i)g(i)z" cümlesi üzerindeki mevcut teklifler eleştirel bir gözle tekrar değerlendirilecek ve hususiyle cümlenin anlamı hakkında yeni bir öneri getirilecektir.

DİVANU LÛGATİ’T-TÜRK’TE ANLAMI PROBLEMLİ BAZI CÜMLELER VE SÖZCÜKLER

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 9-25
Anlam bilimi, dili art zamanlı ve eş zamanlı yöntemleri kullanarak anlam yönünden inceleyen bilim dalıdır. Anlam genişlemesi, anlam daralması, başka anlama geçiş, anlam iyileşmesi, güzelleşmesi, kötüleşmesi bu bilim dalının çalışma alanlarından yalnızca birkaçını oluşturmaktadır. Anlam bilimi ile ilgili hem eş zamanlı hem de art zamanlı biçimde incelenmesi gereken birçok sorun bulunmaktadır. Anlam değişmesi, bir sözcüğün zamanla farklı bir kavramı anlatır duruma gelmesi ya da önceki anlam alanını daraltması veya genişletmesi olarak tanımlanabilir. Türkçenin gelişim alanlarındaki dil incelemelerinde söz varlığı üzerinde yapılan çalışmalar önemli bir yere sahiptir. "Divanü Lûgati't-Türk", Türklük biliminin en temel kaynaklarından biridir ve Türk kültürüyle ilgili birçok konuda önemli bilgiler içermektedir. Fakat "Divanü Lûgati't- Türk"teki bazı kültür sözcüklerinin hangi anlamda ve hangi işlevle kullanıldığını anlamak her zaman kolay değildir. Çünkü konuşma dili hakkında yeteri kadar fikir sahibi olmadığımız geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri tercüme ederken kelimeleri, cümle içerisinde bize en mantıklı gelen şekilleriyle anlamlandırırız. Bu bakımdan "Divanü Lûgati't-Türk"teki bazı kelimelerin anlamlandırılmasıyla ilgili tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Bu makalede, "Divanü Lûgati't-Türk"te yanlış okunmuş veya yanlış anlamlandırılmış bazı cümleler ve sözcüklerle ilgili düzeltmeler ve bazı tespitler yapılmıştır. Bu sözcükler şunlardır: adhna, çakrat, kuşluk, tebiz, tofrak akın. Bu sözcüklerden bazıları "Divanü Lûgati't-Türk"ün söz varlığında hapax legomenon olarak tanımlanan sözcüklerdendir.

ORTA TÜRKÇEDE “ESKİ” VE “YENİ” SÖZCÜKLERİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 55-64
Türkçe, çok eski devirlerden beri devam eden zengin söz varlığıyla her yönden yetkin ve güçlü bir dildir. Fakat Türkçenin söz varlığı tam olarak ele alınıp değerlendirilmiş değildir. Türk dilinin tarihsel sürecinde Orta Türkçe döneminin önemli bir yeri vardır. Bu dönemde Türk dili araştırmalarına kaynaklık eden birçok eser meydana getirilmiştir. Anlam bilimi, dili art zamanlı ve eş zamanlı yöntemleri kullanarak anlam yönünden inceleyen bilim dalıdır. Anlam genişlemesi, anlam daralması, başka anlama geçiş, anlam iyileşmesi, güzelleşmesi, kötüleşmesi bu bilim dalının çalışma alanlarından yalnızca birkaçını oluşturmaktadır. Anlam bilimi ile ilgili hem eş zamanlı hem de art zamanlı biçimde incelenmesi gereken birçok sorun bulunmaktadır. Anlam değişmesi, bir sözcüğün zamanla farklı bir kavramı anlatır duruma gelmesi ya da önceki anlam alanını daraltması veya genişletmesi olarak tanımlanabilir. Türkçenin gelişim alanlarındaki dil incelemelerinde söz varlığı üzerinde yapılan çalışmalar önemli bir yere sahiptir. Bu döneme ait eserlerde "eski" ve "yeni" sözcükleri birçok örnek cümlede kullanılmıştır. Fakat bu sözcüklerin kökeni ve anlamı hakkında kesin bir açıklama bulunmamaktadır. Bu makalede, Orta Türkçe dönemi eserlerinde geçen "eski" ve "yeni" sözcüklerinin kökeni ve anlamları incelenecektir.