5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • İSMAİL SOYSAL
  • Türkiye
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

1955 Bağdat Paktı

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 212 · Sayfa: 179-238
Bağdat Paktı diye anılan "Karşılıklı İşbirliği Andlaşması" (Treaty of Mutual Cooperation) Türkiye ile Irak arasında 24 Şubat 1955'de Bağdat'ta imzalanmıştır. İkinci Dünya Savaşından sonra Sovyetler Birliğinin Ortadoğu'da yaratabileceği tehlikeyi karşılamak üzere bir bölgesel savunma paktı yapılması için, 1947 yılından başlayarak, önce İngiltere kimi temaslar yapmıştı. Daha sonra İngiltere, ABD, Fransa ve Türkiye sorunu birlikte ele almışlardı. Böyle bir örgüte bu dört devletin yanı sıra, İran, Pakistan ve, başta Mısır olmak üzere, bölgedeki başlıca Arap devletlerinin de katılması öngörülüyordu. Ne var ki, Filistin'de 1948'de İsrail devleti ortaya çıkınca Arap devletleri asıl tehlikeyi orada görüyor, Israil'in kurulmasını destekleyen ABD ve eski mandater devletler İngiltere ile Fransa'ya güven duymuyordu. Ayrıca, Mısır Süveyş Kanalı bölgesindeki İngiliz kuvvetleri geri çekilmedikçe İngiltere ile herhangi bir siyasal işbirliğine girmek istemiyordu.

Tarihsel Açıdan Bakıldığında Türkiye ile Fransa'nın Menfaatlerinin Birbirini Tamamlayıcı Niteliği

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 463-476
Tam Metin
Bu yazının başlığı Türk-Fransız ilişkilerinin beş yüzyıllık tarihine yabancı olanlara belki fazla iyimser görünebilir. Ama, sanırım, iki devlet arasında geçen tarihsel olaylar, hatta geleceğe ışık tutabilecek bugünkü gerçekler böyle bir başlığı yerinde gösterici niteliktedir. Konuyu hem kronolojik, hem de analytique bir düzen içinde anlatmağa çalışacağım. Sonunda, ilişkilerimizin ileriye yönelik görünüşü üzerinde kişisel düşüncelerimi açıklayacağım.

General De Gaulle'ün Türkiye'yi Ziyareti (25-30 Ekim 1968)

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 200 · Sayfa: 949-964
Tam Metin
Fransa'nın büyük devlet adamı de Gaulle 1968 Ekim ayı sonlarında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunmuştur. Böyle bir şey tarihte ilk kez oluyordu. Görünüşte bu, Türkiye Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın bir yıl önce Fransa'ya yaptığı ziyaretin karşılığı idi. Ama, aynı zamanda, beşyüz yıllık Türk-Fransız ilişkilerinin çerçevesi içinde, 1867'de Sultan Abdülaziz'in Fransa'yı ziyaretinin, geç de olsa, bir iadesi sayılabilirdi. Olayın üzerinden henüz 19 yıl geçmiş olmasına karşın, onun Tarih Kurumumuzda bir Konferans konusu yapılması doğru muydu? Kanımca doğru idi, çünkü yüzyılımızın büyük devlet adamlarından biri olan de Gaulle'ün Atatürk Türkiye'sinin geleceğine olan inancı, Türk-Fransız ilişkilerine verdiği önem ve gelecekteki işbirliği için getirdiği mesaj bir an önce değerlendirilmeliydi.

Hatay Sorunu ve Türk-Fransız Siyasal İlişkileri (1936-1939)

Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 193 · Sayfa: 79-110
Tam Metin
Hatay Sorunu 1936 yılında ortaya çıkmış ve 1939'da, 2. Dünya Savaşı'ndan birkaç ay önce, Hatay Türkiye'ye bağlanmak suretiyle, kesin bir çözüme kavuşturulmuştur. Sorunun üç yıllık süreci bir diplomasi savaşımı içinde geçmiştir. Yüce Atatürk, bu sorunu kan dökmeden en son aşamasına ulaştırıp aramızdan ayrılmış, İnönü ve onun Dışişleri Bakanı Saraçoğlu da, savaş öncesi uluslararası siyasal konjonktürden ustaca yararlanmasını bilerek, mutlu sonucu elde etmişlerdir. Sonuç, diplomatik tarihimiz bakımıdan, kuşkusuz, üstün bir başarıdır. Hatay Sorunu üzerinde Türkiye'de, arşivlere ve öbür belgelere dayanılarak henüz bir araştırma yapılmış değildir. Yayımlanan kitap ve makaleler daha çok gözler önünde geçen olayları yansıtmaktadır. Oysa, Türkiye ile Fransa arasındaki görüşmeler ve yapılan anlaşmaların gerisindeki gerçekler bilinmeden, varılan sonucu değerlendirmek olanaksızdır. Biz bu konferansımızla, özellikle Fransız Dışişleri Bakanlığı Arşivlerine dayanarak, boşluğu bir ölçüde de olsa, doldurmaya çalışacağız.

1939 Türk-İngiliz-Fransız ittifakı

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 182 · Sayfa: 367-414 · DOI: 10.37879/belleten.1982.367
Tam Metin
19 Ekim 1939'da Ankara'da Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında imzalanan Yardımlaşma Andlaşması (Traité d'Assistance Mutuelle) Türkiye'nin Batılı Devletlerle yaptığı ilk ittifak bağıtıdır. Andlaşma, İkinci Dünya Savaşı yaklaşırken, 1939 baharında İtalya ve Almanya'nın (Mihver Devletleri) Akdeniz ve Balkanlarda yarattıkları tehlikeyi gözönünde tutarak, aşağıda ayrıntılarıyla inceleyeceğimiz üzere, bir yandan Türkiye ile İngiltere ve Fransa'nın savunma gereksinimlerini karşılamak, öte yandan Balkanların güvenliğini, özellikle Yunanistan Romanya'nın korunmasını sağlamak, ancak bu yüzden Türkiye'nin Sovyetler Birliği ile savaşa sürüklenmesi olasılığını da önlemek gibi girift ve karmaşık sorunları düzenliyordu. Dünya Savaşı 1 Eylül'de başlamış, Ankara Andlaşması da 39 gün sonra yürürlüğe girmişti. 10 Haziran 1940 günü İtalya'nın müttefiki Almanya'nın yanında, İngiltere ve Fransa'ya savaş açmasıyla savaş durumu Akdeniz'e yayılınca, hukuksal bakımdan, Türkiye için "casus foederis" ortaya çıkmış, onun İngiltere ve Fransa yanında savaşa katılması gerekmişti. Nitekim, İngiliz ve Fransız Hükümetleri bunu resmen Türk Hükümetinden istemişti. Ne var ki, o sırada Fransa çökmüş, Mareşal Pétain Hükümeti Almanya ile bir silah bırakışımı sözleşmesi yapmış, böylece İngiltere yalnız kalmıştı. Türkiye ise Müttefiklerinden beklediği silahları henüz alamamıştı. Öte yandan, Almanya ile 1939 Ağustosu ve Eylülünde bağıtladığı Saldırmazlık ve Dostluk Andlaşmaları çerçevesinde yakın ilişkiler sürdüren Sovyetler Birliği'nin de ne yapacağı pek belli değildi. Bu durumda Türkiye'nin hemen savaşa girmesi İngiltere'ye bir şey kazandırmayacağı gibi, Balkanları ve Yakın Doğuyu tehlikelere atabilirdi. İşte bu koşullar içinde Türk Hükümeti, Ankara Andlaşmasına ekli "Sovyet Çekincesi"ni ileri sürerek, 26 Haziran 1940 günü "savaş dışı" müttefik durumunu açıklamıştı.