33 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı İmparatorluğu 13
- Tarih 6
- İstanbul Tarihi 2
- Kançılarya 2
- Nüfus 2
- Osmanlı 2
- Türkiye 2
- Türkoloji 2
- 16-17. Yüzyıllar 1
- 1804-1920 1
G. HAZAI, Das Osmanisch Türkische im XVII. jahrhundert - Untersuchungen an den Transkriptionstexten von Jakob Nagy Harsdny (XVII. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi, Jakob N.de Harsány'nin transkripsiyon metinleri üzerine araştırmalar) The Hague 1973 Mouton, 4985, Bibliotheca Orientalis Hungarica XVIII. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 501-502
Özet
Tam Metin
Yazarın girişte de belirttiği gibi, Türk dilinin tarihi evrimini anlamak, seslilerin çok önemli yeri olan bu dilin Arap harfleri ile yazılmasından dolayı pek güçtür. G. Hazai XVII. yüzyıla ait bir Türkçe öğretim metninden yararlanmak yoluyla Türk dilinin filolojik - historik araştırmalarına saygı duyulacak bir hizmette bulunuyor. Yazarın dediği gibi morfolojik ve sentaks sorunlarını aydınlatacak Arab harfli metinlerin yanında, Türk dilinin fonetik tarihini aydınlatmak transkripsiyon metinlerinin incelenmesi ile mümkündür. Bundan başka XVII-XVIII. yüzyıllara ait bilinen metinler, konuşma dilinden çok Arab ve Fars dilinin etkilerini taşıyan bir yazı dili ile kaleme alınmışlardır. Su halde konuşulan dili araştırmak için burada tanıttığımızın benzeri Türk diline ait öğretici metinleri kullanmak gerekir. Son zamanlarda yabancı alfabelerle kaleme alınan Türk diline ait transkripsiyon metinleri incelenmeğe başlanmıştır. G. Hazai XVII. yüzyıl Türkçesini bu açıdan bize vermeğe yarayan önemli bir eserin Jakob Nagy de Harsâny'nin "Colloquia Familiaria Turcico - Latina" sını yayınlıyor Bu, benzerleri içinde en ayrıntılı ve zengin örnekleri kapsayan bir eserdir. Eserin yazarının bir Macar oluşu da Hazai'ye göre esere ayrı bir değer atfetmemize nedendir. Çünkü Macarca ve Türkçe'de fonemlerin benzerliği, de Harsâny'nin Türk dilinin fonetik yapısını kolayca ve düzgünce kavrayıp verebilmesine yardım ediyor. Eserin zengin bir kelime hazinesi içermesi verimli bir filolojik araştırma yapılmasına olanak vermektedir. Kitabın 34-199. 'sahifeleri arasında Harsâny'nin Türkçe - Latince - Almanca çevrili metinleri emandasyonu yapılmış olarak yer alıyor. Bu XVII. yüzyılın günlük Türkçesinden örneklerdir. 201-278. sahifeler arasında bu metinde geçen kelimelerin index'i yer alıyor. 279-318. sahifeleri arasında Hazai metinde geçen kelimelerin eserdeki orijinal transkripsiyonunu almış ve karşılarına bugünkü Türkçenin kullandığı transkripsiyonu yerleştirmiş. Böylece fonetik değişimleri izlemek mümkün oluyor.
JOSEF MATUZ, Krimtatarische Urkunden im Reichsarchiv zu Kopenhagen (Kopenhag Kraliyet arşivindeki Kırım - Tatar vesikaları) Freiburg 1976, Klaus Schwarz Verlag, mimeograph 348 s. XXX levha, Islamkundliche Untersuchungen 37. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 503-504
Özet
Tam Metin
Josef Matuz, bu çalışmasıyla Osmanlı imparatorluğunun imtiyazlı emirliklerinden Kırım Hanlığı'nın kançılarya sistemini ve Danimarka Krallığı ile olan dış ilişkilerini aydınlatmayı amaçlıyor. Bunun için Danimarka arşivlerinde bulunan Kırım hanlarına ve Kalgay, Nureddin gibi önde gelen yöneticilere ait 27 adet vesikayı tahlil ediyor. Yazar 17. yüzyılda Kırım hanlığının yönetim örgütünü tasvir eden bir giriş yapıyor. Bu girişte yazar sorun yaratacak bazı açıklamalarda bulunuyor. Bunlardan birincisi Kırım'ın güney sahillerinde yaşayan tat adını alan bir guruptur. Burada yazar Minorsky'ye başvuruyor ama Oğuz gurubuna dahil Türkçe kullanan bu ahalinin niçin "Tat" diye adlandırıldığı sorusu bu açıklama (s. 4) ile cevaplandırılmış değil. İkinci nokta; Han'ın birinci dereceden veliahdı sayılan "Kalgay"ın J. Matuz tarafından "Kalğa" olarak telafuzunun nedeni de bu konuda kaynak olarak gösterdiği makaleye rağmen aydınlanmış değildir.
JOSEF MATUZ, Das Kanzleiwesen Sultan Süleymans des Prächtigen (Muhteşem Süleyman'ın Kançılaryası). Wiesbaden 1974 Franz Steiner Verlag GMBH. VIII+ İ 72 sah. ve XVI Levha. Freiburger Islamstudien Band V. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 502-503
Özet
Tam Metin
Osmanlı diplomatik'i üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınan yazar burada konuyu Sultan Süleyman'ın (Kanuni) orijinal vesikaları üzerinde yoğunlaştırarak, bunlar üzerinde bazı analizler yapıyor. Eser esas itibariyle bu dönemdeki Osmanlı kançılaryası yapısı ve çalışma usullerini aydınlatmağa yöneliktir. Osmanlı kançılaryası ilk zamanlarındaki basit kuruluşunu çabuk terk etmiş ve Kanuni devrine gelmeden yüksek bir gelişim evresine ulaşmıştır (s. 18). İki yüzyıl içinde Osmanlı emirliğinin bir imparatorluk haline gelip, İber yarımadasından Hind adalarına kadar bütün dünya ile ilişkilere geçmesi, kançılarya hizmetlerinin nicel ve nitel olarak gelişmesine neden olmuştur. Yazar Divan-ı Hümayun üyelerini ve Divan-ı Hümayuna bağlı ofisleri sayıyor. Vardığı yargıya göre Sultan Süleyman (Kanuni) devrinde Divan-ı Hümayun ofislerinin manzumesi bir saray kançılaryasından çok, bir devlet dairesinin özelliklerini taşıyordu (s. 20).