8 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Afif Erzen
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Trakya'da Enez (Antik Ainos) Kazılarında Bulunan Bizans Altın Sikkeleri

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 429-436 · DOI: 10.37879/belleten.1988.429
Tam Metin
Kuzey Ege sahilinde Meriç (antik Hebros) nehrinin ağzında kurulmuş bulunan Enez (antik Ainos) mahfuz bir liman olarak Eskiçağ'da büyük bir rol oynadığı gibi, kıyı boyunca batı-doğu yönünde, Avrupa-Asya sahil yolu üzerinde, büyük bir liman şehri olması dolayısı ile de askeri bakımdan da önem taşımıştır. Enez, Eskiçağ'da Taşos (antik Thasos) Boğazı'ndan Çanakkale Boğazı'na kadar olan Kuzey Ege kıyılarında biricik mahfuz bir liman olduğu gibi, Ergene Havzası ile zengin bir hinterlanda sahip bulunduğundan, çok erken çağlardan itibaren iskân edilmiştir.

Byzantian Gold Coins Found in the Excavations at Enez (Ancient Ainos) in Thrace

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 437-444 · DOI: 10.37879/belleten.1988.437
Tam Metin
Enez, founded in the mouth of Meriç River (ancient Hebros) on the North Aegean coast had a very important role in Ancient times as a safe harbour and military significance as a great harbour city on the Europe-Asia coastal route extended in the east-west direction. Enez was settled in very early times because it was the only safe harbour in Ancient times on the Northern Aegean coast extended from Taşoz Strait (ancient Thasos) up to Dardanelles, as well as, it had a fertile hinterland due to Ergene Basin.

PROF. DR. ANDREAS ALFÖLDİ, Die Struktur des voretrüskischen Römerstaates. (Etrüskler Öncesi Roma Devletinin Yapısı). 1974 Heidelberg. 219 sayfa metin ve 16 levha. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 166 · Sayfa: 301-304
Tam Metin
Giriş kısmında özellikle Theriomorph dünya görüşü açısından insan-hayvan ilişkileri incelenmekte ve Ortaasya Türk kavimlerinin menşe efsaneleri ile karşılaştırmalar yapılmaktadır. Bu bölümde Eskiçağ'da matriarkal toplum düzeni ve üç kısma ayrılma hususu ele alınarak, Roma'nın kuruluş efsanesi, Indogerman'ların güçleri ile Türk kabilelerinin güçleri, Atlı Çobanların patriarkal nizamı hâkim kılmaları analoji olarak gösterilmekte ve Kuzey Asya Türk kavimlerinin ve Şamanların mitolojisindeki üç ayı motifi ile, üç bölümlü toplum düzeni arasındaki ilişkiye temas edilmektedir. Ayrıca İskit devlet teşkilâtında üç bölümlülük olduğu gibi, Uralaltay kavimlerinde de benzer şekilde veraset hukukunun varlığı ileri sürülmekte ve Çin kaynaklarına göre, Moğollar'da üçlü teşkilat ve nihayet tarihi zamanda Türkler'de "Üç Oğuz" teşkilatının da üç kısmı ifade ettiği belirtilmektedir. Bu hususta arkeolojik bir belge olarak, Altay dağlarında bir atlı kavme ait mezar anıtındaki kaya resimleri ile M. S. 7. yüzyıla ait bir madeni eser üzerindeki üç savaşçının tasviri gösterilmektedir

İlkçağ Tarihinde Kıbrıs

Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 157 · Sayfa: 93-116
Tam Metin
İlkçağda Küçük Asya adını taşımış olan Anadolu yarımadası coğrafi mevkii bakımından Asya, Afrika ve Avrupa arasında merkezi bir rol oynadığı gibi, Güney Anadolu kıyılarından 70 km. uzakta, Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs (9.251 km²) da Mısır, Filistin, Suriye, Anadolu ve Ege bölgesi arasındaki deniz yolu üzerinde yer almış bulunmakla, önemli bir bağlantı unsuru olmuştur. Böylece Kıbrıs da dolayısıyla Afrika, Önasya ve Avrupa'nın denizci milletleri arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerde oldukça önemli bir rol oynamıştır. Kıbrıs yeryüzü şekilleri itibariyle güney ve kuzeyden dağlarla çevrili ve ortası çukur olması itibariyle de üç büyük bölge teşkil ederek, Anadolu'ya benzetilmiştir. Esasen jeolog ve coğrafyacıların incelemelerine göre ada, avarız itibariyle Toros sistemi içinde mütalaa olunmakta ve üçüncü jeolojik zamanın genç kıvrımlarına ait olduğu kabul edilerek, dördüncü zaman başlarında dış Toroslar veya Amanoslar'ın bir devamı olmakla Kıbrıs'ın Hatay ilinin dağ ve ovalarıyle bağlılığı ispatlanmaktadır.

Giyimli Bronz Definesi ve Giyimli Kazısı

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 150 · Sayfa: 191-214 · DOI: 10.37879/belleten.1974.150-191
Tam Metin
1971 yılının Haziran ayında, Van ilinin Gürpınar ilçesine bağlı Giyimli köyünde, bir rastlantı sonucu köylüler tarafından yüzlerce kabartmalı bronz levhanın bulunduğu haberi hemen bütün antika eserlerle ilgilenen çevrelerde duyulmuş ve antikacılarca ele geçirilen eserlerin büyük bir kısmı da kısa bir süre sonra maalesef yurt dışına kaçırılmış, yurdumuzda kalanların bir kısmı ise Van ve Adana müzelerine intikal etmişti. Bu haberin bize ulaşmasından çok kısa bir süre sonra Van'a gidilmiş ve Van Müzesindeki parçalar incelenerek, eserlerin Urartu sanatı bakımından büyük bir önem taşıdığı ve bu nedenle de Giyimli'de derhal bir kazı yapılmasının gerektiği, özel şahısların ve antikacıların eline geçmiş parçaların Van Müzesince satın alınması için kâfi miktarda paranın Müze idaresine gönderilmesi hususu tarafımızdan telefon ve ayrıca yazı ile Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bildirilmiştir.