3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Berna Türkdoğan
  • Atatürk
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Atatürk'ün Türk Gençliği Harkındaki Düşünceleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 683-690
Atatürk'ün en büyük arzusu, Türk toplumunu, insanlık ailesinin bireyleri birbirine sevgi ile bağlı, özgür, müreffeh ve mutlu bir üyesi yapmaktır. Bunu çabuklaştırmak ve milli bir gayeye dönüştürmek içinde fikir ve hareketi birlikte yürütmüştür. Bu ana düşünceyi milletin bütün bireylerinde ve bilhassa genç nesilde uyanık ve güçlü tutmak için de, milli irade fikrini hareket noktası olarak almıştır. Gerçekten de, milli irade toplumsal vicdanı yansıtan en gerçek değerdir. Çünkü o her bireyin doğuştan hakkı olan hür iradenin tüm toplumda ifadesini bulmasından başka bir şey değildir. Bu bakımdan, toplumsal bilincin uyanık ve zinde tutulması hür iradenin kullanımına bağlıdır.

Atatürk'ü Anekdotlarla Anlamak

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 698-700
"Atatürk'ün Sivas'a geldiği bir akşam, Sabiha Gökçen de yanındadır. Akşam yemeğinde Atatürk başlamadan kimse yemeğe başlamıyor. Emir subayı gelir. Atatürk'ün kulağına bir şeyler söyler. Atatürk besmele çeker ve yemeğe başlar. Neyi bekler? Sabiha Gökçen, şöyle der; emir subayı delki; tüm asker, polis ve erler yemeğe başladı. Maiyetindeki subaylar yemeğe başlamadan o yemek yiyememektedir. Maiyetindeki er, polis ve tüm subayların yattığı yerleri gören Atatürk, onların istirahatı sağlandıktan sonra kendisi de yatıyor. Aksi oldu mu? Olursa, hiç belli etmeden tepkisinibelli eder. Yerine yatmıyor ve herhangi bir yere yatıyor."

Avrupa Birliği Ve Türkiye İlişkileri -Atatürkçü Düşünce Işığında-

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 41 · Sayfa: 418-447
21'inci yüzyıla girmek üzere olduğumuz şu yıllarda, küreselleşme (globalleşme) teriminin sıkça kullanılmasıyla birlikte, bölgesel bütünleşmelere (entegrasyona) doğru gidiş arasında bir ikilem yaşanmaktadır. Tarihsel süreç içinde, bütünleşmeler; önceleri savaşları önleme, barışı hedefleme amacında iken, ekonomik birliğin sabit bir sisteme oturtularak, mali işlerin yetkili bir organ elinde toplanması gereği, ülkelerin egemenlik unsuruna dokunulmadan oluşan, siyasal birliklere yol açmaktadır.