3 sonuç bulundu
V. Türk Sanat Tarihi Kongresi
Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 156 · Sayfa: 785-786
Özet
Milletlerarası Türk Sanat Tarihi ilmi kongrelerinin birincisi Ankara'da yapılmış, onu takip eden kongreler Venedik (İtalya), Cambridge (İngiltere), Aix-en Provence'de (Fransa) toplanmıştır. Macaristan'daki Beşinci kongre Dr. Ferenz Fülep'in başkanlığında tertip edilmiş olup, kongrenin genel sekreterliğini de Dr. Géza Fehér yapmıştır. Programa göre, kongre 21 Eylül günü saat 10'da açıldıktan sonra, 14.00'ten itibaren seksiyonların çalışmaları başlamıştır. Her gün saat 9'da başlayıp 12'ye kadar, öğleden sonra saat 15.00'den başlayıp en geç saat 18.00'e kadar devam eden bir çalışma düzeni takip edilmiştir. Seksiyonlar dört kısım olarak tertip edilmiş olup, bu seksiyonlar sanat tarihinin ihtisas dallarına göre düzenlenmemişti. Seksiyonlar çalışırken, tertip komitesi, boş kalan öğle zamanını değerlendirerek, Budapeşte'nin Buda kesimindeki Türk âbidelerini göstermeyi hedef alan bir gezi tertip etmişti (24 Eylül). 25 Eylül'de Peç şehrine bir gezi yapıldı ve bu şehirdeki Türk âbideleri görüldü; bu arada Macar hükûmeti tarafından restore ve bir Türk müzesi haline getirilmiş olan Takovalz Hasan Paşa camii hizmete açıldı. Akşam yemeği meşhur Sikloş kalesinde yendi; gece bir kısım ziyaretçi Sikloş, bir kısım ziyaretçi de Harkany adlı mevkide kaldılar. Ertesi gün Zigetvar kalesi ziyaret edildi; birbiri ardına uzanan üç galeri halinde olan kale bir bakıma Türk müzesi gibi idi; kale içinde Kanuni Sultan Süleyman camii, hemen hemen olduğu gibi müzenin parçası olarak muhafaza edilmektedir. 26 Eylül'de Budapeşte'ye avdet edildi. 27 Eylül 1975'te kongrenin kapanış merasimi yapıldı. Türk Sanat Tarihi Daimi komitesinin verdiği karara göre altıncı kongre Batı Almanya'nın Münih şehrinde yapılacaktır.
URIEL HEYD, Studies in Ottoman Criminal law (Osmanlı ceza kanunu hakkında incelemeler), edited by. V. L. Menage, Oxferd at the Clarenden Press 1973, XXXII 340. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 751-756
Özet
Tam Metin
Osmanlı teşkilat ve idare sisteminin en temel kaynaklarından biri kanunnamelerdir. Kanunnameler, bunların da üstünde olarak birer hukuk belgesidirler. Osmanlı devleti ikili bir hukuk sistemine sahiptir. Biri şeri hukuk diğeri idare, maliye, ceza ve muhtelif hukuk sahalarına ait olan örfi hukuk. Osmanlı devlet adamları bu iki ayrı hukuk sahasını birleştirmeye mümkün olduğu kadar gayret etmişler ve hiç olmazsa her ikisini ilgilendirebilecek konularda tezada düşülmemesine çalışmışlardır. Devletin kuruluşundan beri suç işleyenler için şeriat ile tam bir uygunluk halinde bulunan kanunlar vazedilmiştir. Diğer yandan, vazedilmiş bazı kanunnameler de, reayanın mahalli idareciler ve tımar sahiplerinden vuku bulacak şikayetlere göre cezai mahiyette hükümler ihtiva ettiği de dikkati çekmektedir. Osmanlı ceza ve mali kanunnamesinin en eski metni ilk defa Friedrich Kraelitz Greifenhorst tarafından yayınlanmıştır (Kanun-name Sultan Mehmeds des Eroberers, Die altesten Osmanischen Straf-und Finanzgesetze, MOG, I (1921-1922), 13-48). Fatih kanunnamesi 1453 de İstanbul'un fethinden hemen sonra tertip edilmiş, fakat elde bulunan metin 1488 Haziran ayının 2 si ile 10 u arasında kopya edilmiştir. Bazı araştırıcılar bu hususda farklı görüşler ortaya atmışlardır. Buna göre, Kraelitz'in yayınladığı metindeki kanunlardan hiçbirinin 1453 tarihinde veya civarında yazılmış olduğunu tespit edecek ip uçları mevcut değildir. Bu bakımdan Fatih kanunnamesini tarihlemek şimdilik mümkün değildir. Fatih kanunnamesinin ilk üç faslı ceza hukukuna dair hükümleri ihtiva etmektedir. Dördüncü fasıl vergi ve rüsumlarla ilgilidir.
Yunan İşgalinin Meydana Getirdiği Göç ve Yunanlıların Yaptıkları "Tehcir"in Sonuçları Hakkında Bazı Düşünceler
Belleten · 1973, Cilt 37, Sayı 148 · Sayfa: 485-496 · DOI: 10.37879/belleten.1973.148-485
Özet
Tam Metin
Paris sulh konferansında müttefiklerin Yunanlılar lehinde davranmaları sonucunda İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi kararlaştırılmıştı. Mondros mütarekesinin 7. maddesindeki "İtilaf devletlerinin" emniyetlerini tehdit eden bir durum karşısında stratejik noktaları işgal edebilecekleri şıkkına dayanıyorlar. Bu karar Avrupa çevrelerinde de tam bir tasvip görmedi. Çünkü, özellikle Aydın bölgesinin durumundan bahsederek bu bölge üzerinde bir Yunan himayesinin teessüs etmesinin Türklerle Yunanlılar arasındaki nefreti arttırmaktan başka bir netice vermeyeceği ifade edilmekte idi. Fakat bu bir sonuç vermedi ve Yunan işgali gerçekleşme yoluna girdi. Nitekim Sadrazam Ferit Paşa, kendisine bu hususta verilen notayı kabul etti; bu notada, mütarekenin 7. maddesine dayanarak İzmir istihkamlarının işgal edileceği, daha sonra verilen bir ikinci notada da mütareke hükümlerine dayanarak İzmir'in Yunan askeri tarafından işgaline karar verilmiş olduğu bildirilmişti (14 Mayıs 1919); bu haber gazetelerde sansür edilerek çıkmış ve durum bir emr-i vaki halinde kabul ettirilmek istenmiştir. Bu durum hakkında Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa'nın mütalaası ibret vericidir. Ona göre bir hastalığın tedavisi için göze alacak ya kati bir ameliyatla hastalık nihayete erer, yahut ikinci derece olmak üzere bazı ilaçlarla önüne geçilmek istenir yahut da ihmal edilerek kendi haline bırakılır. Bir operasyon demek olan vuruşmayı mütareke yaptığımız için, yapamıyoruz, ilaç makamında olan notalarla işi durdurmak istiyoruz.