2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Engin Akdeni̇z
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Büyük Menderes Havzasında Prehistorik Yerleşim Dokusu

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 245 · Sayfa: 1-34 · DOI: 10.37879/belleten.2002.1
Tam Metin
Ege Bölgesi'nin en uzun akarsuyu olan Büyük Menderes Irmağı, Dinar-Sandıklı arasındaki dağlık arazide doğar. Burada bulunan kaynak kollarından biri Dinar'ın hemen kuzeydoğusundaki kireç taşı dikliklerinde yer alan karstik kökenli Antik Çağ'ın ünlü Marsyas kaynağından doğan koldur. Marsyas kaynağı çoğu zaman Büyük Menderes'in başlangıcı sayılır. Daha uzun olan ikinci kol ise Sandıklı Ovası'nı çeviren yüksek dağlardan inen derelerin birleşmesinden oluşur. Çivril Ovası'na kavuşan bu ikinci kol Büyük Menderes adını alır. Bir süre aynı ovanın ekseni doğrultusunda aktıktan sonra Çal'da keskin bir dirsek yaparak batıya döner ve üçüncü bir kaynak olan Banaz Çayı ile birleşir. Günümüzde bu birleşme Banaz Çayı olarak adlandırılmaktadır. Büyük Menderes daha güneyde Sarayköy yakınlarında kendi adını taşıyan çöküntü ovasına girer. Honaz Dağı eteklerini izleyerek gelen Aksu Çayı'nı da aldıktan sonra genellikle ovanın güney kenarına yakın ve yaklaşık 200 km. uzunluğunda bir çığır izler. Dandalas Çayı'na Morsynos ek olarak Menteşe yöresi dağlarından gelen Akçay Harpasos ve Çine Çayları Marsyas da sularını Büyük Menderes Irmağı'na boşaltır. Bu akarsular dışında havzada sularını Büyük Menderes Irmağı'na boşaltan 50'den fazla akarsu, dere ve çay vardır(1).

PAVEL DOLUKHANOV, Eski Ortadoğu'da Çevre ve Etnik Yapı, (Çeviren Suavi Aydın), İmge Kitabevi, Ankara, 1998. 122 şekil ve harita, 14 tablo [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 244 · Sayfa: 1145-1158
Tam Metin
Ortadoğu, siyasal bilimciler açısından olduğu kadar tarih ve coğrafya araştırmacıları için de üzerinde çalışılması oldukça zor coğrafi bölgelerdendir. Ortadoğu'nun sınırları üzerinde dahi bir fikir birliği yoktur. Eski SSCB Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü üyelerinden Pavel Dolukhanov'un bu eserinde Ortadoğu, Anadolu dahil olmak üzere Doğu Akdeniz kıyıları, Arabistan Yarımadası, Mezopotamya, Kafkasya, İran ve Eski SSCB'nin güney kesimleri kabul edilmiştir. Giriş kısmında yazar akademik yaşamından alıntılar yaptıktan sonra ilk uygarlıkların neden Ortadoğu'da çıktığına yönelik sorusuna cevap aramaktadır. Childe tarafından 1920 ve 1930'larda ileri sürülen "Doğunun Üstünlüğü" (Ex Oriente Lux) düşüncesinin artık değişmeye başladığını, Avrupa'da çok sayıda yeniliğin doğudan gelmeyip Avrupa'da keşfedildiğini belirtmektedir.