4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Ethem Ruhi FIĞLALI
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

İnkılâp Kanunlarının Kabulünün 86. Yılında İslâm Düşüncesinde Hilâfet Sorunu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 72 · Sayfa: 611-644
Tam Metin
Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasından sonra Büyük Millet Meclisi ülkeyi yönetim açısından iki başlılıktan kurtarmak amacıyla saltanat ile hilafeti ayırarak saltanatı kaldırdı. Son Padişah Vahdettin'in ülkeden ayrılması üzerine de Veliaht Abdülmecid Efendi'yi Halife olarak seçti. Ancak Abdülmecid Efendi'nin halife olduktan sonra kendisine tanınan sınırları zorlaması ve ayrıca bir kısım siyasetçi ve bunlara uyan halkın da halifeye aşırı ilgi göstermeleri gibi gelişmeler hilafetin kaldırılması yönündeki faaliyetleri hızlandırdı. Nitekim Meclis 3 Mart 1924 tarihinde 431 sayılı Kanun ile Hilafeti kaldırdı. Bu makalede; İslam'ın indirildiği bölgenin evveliyatının özellikleri,Kur'an-ı Kerim'in oluşturulmasını istediği toplum modeli, Hz. Peygamberin kendisine halef tayin etmeden vefatı, İslam'da devlet kurumu ve egemenlik anlayışı, Osmanlı sultanlarının Halifelik unvanını kullanmaları ve yeni kurulan Cumhuriyetin hilafeti kaldırma süreci incelenmektedir.

İslâm ve Laiklik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 33 · Sayfa: 653-686
İslâm, ve laiklik, son yıllarda, gazetelerin, dergilerin, televizyonların, ulusal ve hattâ uluslararası siyasetin gündeminde daima üst sıralarda yer alan ve hakkında pek çok şey söylenen konuların başında gelmektedir.

Atatürk ve İslam Dini

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1993, Cilt IX, Sayı 26 · Sayfa: 289-302
Benim görüşüme göre, Atatürk'ün düşünceleri ve reformları arasında, içeriklerinin en sık saptırılanları ve en yaygın olarak yanlış yorumlananları İslam dinini ve laikliği ilgilendirenlerdir. Bir tarafta, asla uzun boylu bir dine önem vermeyen materyalistler ve ateistler, Atatürk'ün İslam dinine düşman olduğunu ya da basitçe görmezden gelen bir lider olduğunu bilerek ve amaçsız iddia edecek kadar ileri gittiler. Bu insanlar Atatürk'ün reformlarının ardındaki niyetlerini gizlemek için bu pozisyonu almışlardır. Öte yandan, bu sinsi propagandadan yanıltılan ve çıkarları tehlikeye giren bazı küçük gruplar, laiklik hakkında kesin bir bilgiye sahip olmayan ve Atatürk'ün düşüncelerinden ve gerçek tutumundan habersiz kalmayı tercih edenlerle el ele çalıştı. İslam dinine doğru. Bunun yerine, bu tür insanların dine yönelik olumlu ve reformcu yaklaşımlarını keşfetmeleri, eleştirel olarak değerlendirmeleri ve geliştirmeleri bekleniyordu. Bu talihsiz gelişmeler sonucunda Atatürk ve reformları ile ilgili iki karşıt mezhep ortaya çıktı: Biri onu sömürüyor, diğeri reddediyor. Sonuç olarak, her ikisi de Atatürk'e ve ülkeye zarar vermiştir. Bir insanı görüşlerinden ve düşüncelerinden ayrı olarak yargılamak imkansızdır. Atatürk'ü ve ilkelerini tam olarak kavramak, kendisi tarafından tutulan ve ortaya atılan ana düşünce ve görüşleri inceleyerek elde edilebilir.

Nutuk'ta İslam Tarihi İle İlgili Motifler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 39-44
Nutuk, sadece Atatürk'ün kendi düşünce ve görüşlerini ihtiva eden bir eser değildir. Atatürk'ün şahsi düşünce ve görüşleri yanında, kendisine yazılan mektup, telgraf ve benzeri yazışmalar ve cevaplan ile devrin askerî ve sivil ricalinin düşünce ve kanaatlarını da İhtiva etmektedir. Bu yönüyle o, Türk tarihinde, devrin siyasî ve fikrî durumunu aydınlatan son derece önemli ve değerli bir belge niteliğindedir. Nutuk'ta, İslâm tarihine ait, gerek Atatürk tarafından doğrudan ifade edilmiş, gerek başkalannın kanaatlerini yansıtan birçok mesele mevcuttur. Bunlara ya işaret edilmekle yetinilmiş, ya da geniş olarak doğrudan bilgi verilmiştir. Burada, özellikle i Kasım 1922'de "saltanat-ı milliyenin tahakkukuna dair Büyük Millet Meclisi'nde cereyan eden tarihî celsede" Atatürk'ün, İslâm tarihinin hemen hemen her döneminde tartışma konusu olmuş hilâfet müessesesi ve tarihî seyri hakkında ileri sürdüğü görüşler üzerinde durulacaktır.