2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Son 10 yıl
  • Evren DAYAR
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Antalya Kaleiçi Panhagia Kilisesi ve Câmi-i Cedid

Belleten · 2022, Cilt 86, Sayı 306 · Sayfa: 533-566 · DOI: 10.37879/belleten.2022.533
Tam Metin
Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Antalya Kaleiçi Panaghia Kilisesi, câmiye dönüştürüldüğü XVI. yüzyılın başlarına kadar Hristiyan cemaatinin ibadetine açık kaldı. Kilise, Sultan II. Bayezid’in emriyle câmiye çevrildikten sonra Câmi-i Cedid (Yeni Câmii) adını almıştı. Ne var ki İslam egemenliği döneminde uzun süre kullanılan ve Rum nüfusun meskûn olduğu bir semtte bulunan kilisenin câmiye dönüştürülmesi, kentin demografik yapısında yaşanan değişimin de etkisiyle bir süre sonra cemaatler arası çekişmelere neden oldu. Panaghia Kilisesi câmiye dönüştürüldükten sonra yaklaşık dört asır boyunca ibadethane işlevi görmüş, XIX. yüzyılın sonunda yanarak tahrip olmuş, daha sonra da terk edilmiştir. Bu makale Panaghia Kilisesi’nin ve dönüştürüldükten sonraki adıyla Câmi-i Cedid’in Osmanlı dönemindeki dönüşümünü ve terk edilmesiyle sonuçlanan sürecin nedenlerini anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda konuya ilişkin mevcut literatür eleştirel bir analize tabi tutulmuş, tarihi kaynaklar yeniden değerlendirilmiştir. Ayrıca, kaynakların yetersiz olduğu koşullarda, yapının kentin dinî manzara’sı içindeki yerinden ve kentin nüfus yapısından hareketle câminin tarihi ve ona atfedilen önem yorumlanmaya çalışılmıştır.

1815 Haritası’nda Antalya Kalesi: Surlar, Kapılar ve Burçlar

Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 667-716 · DOI: 10.37879/belleten.2020.667
Tam Metin
Osmanlı döneminde Antalya Kalesi Anadolu’nun en önemli liman kaleleri arasında yer alıyordu. Önemi nedeniyle defalarca onarım görmüş, bu sayede 20. yüzyılın başlarına kadar ayakta kalmıştı. Antalya Kalesi’nin yaşadığı en kapsamlı onarımlardan biri 1812-1814 yılları arasında devam eden Tekelioğlu İsyanı’ndan sonra gerçekleşti. Tekelioğlu İbrahim Bey’in Sultan II. Mahmud’a isyan ettiği ve şehrin Osmanlı Devleti tarafından kuşatıldığı bu dönemde kalenin birçok bölümü yıkılmıştı. Bu nedenle Antalya’nın ele geçirilmesinden sonra kalenin imarıyla ilgili ilk keşif heyeti şehre gelmiş, 1815’te başlayan imar ve tamir süreci bir kaç yıl devam etmişti. Ayrıca, imarı için 1825 ile 1836’da iki ayrı keşif raporu daha düzenlenen kale bu raporlar doğrultusunda da onarım görmüştür. Tüm bu keşif raporları arasında en ayrıntılısı, Mimar Mustafa Raşid Efendi tarafından hazırlanan 1815 raporudur. Raporda, Antalya Kalesi’nin bakıma muhtaç yerleri tek tek sıralanmıştır. Mustafa Raşid Efendi tarafından çizilen ve raporla birlikte sunulan harita ise iç ve dış surları, kaleyi çevreleyen hendekleri, kale burçlarını ve kale kapılarını göstermektedir. Dolayısıyla, keşif raporundaki bilgiler ve harita sayesinde Antalya Kalesi’nin döneme ait yapısal bir panoramasını çıkarmak mümkün olmaktadır. Bu çalışma, 1815 haritası olarak adlandırdığımız bu çizimin detaylı bir tanıtımını yapmayı amaçlamaktadır. Bu vesileyle 19. yüzyılın başlarında Antalya Kalesi’nin vaziyeti de tasvir edilmeye çalışılacaktır.