2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Fahri Taş
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar

Vi̇lâyat-ı Şarkiyye Islâhatı Ve Genel Müfetti̇ş Ni̇colas Hoff

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 923-967
Ermeni meselesi 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra, milletlerarası bir mesele haline gelmiş, başta İngiltere ve Rusya olmak üzere diğer Avrupalı devletlerin Osmanlı topraklan üzerindeki emellerini gerçekleştirmede vasıta olarak kullanılmıştır. Ermeniler'in muhtariyeti adı altında oynanmaya çalışılan senaryonun içinde büyük devletlerin baskısıyla gerçekleştirilen iki Umûm Müfettişlik bulunmaktadır. Bu Umûm Müfettişliklerden biri; 1879 yılında Osmanlı Devleti'nin gündemine sokulup, 1895-1900 yılları arasında gerçekleştirilen ve Ahmet Şâkir Paşa'nın tayin edildiği Umûm Müfettişliktir. İkinci Umûm Müfettişlik ise, bu çalışma çerçevesinde ele alınan ve 1909'da Adana olaylarıyla tekrar milletlerarası mesele haline getirilen, 1913'de hızlandırılıp, 1914 yılında "Vilâyat-ı Şarkiyye Islâhatı" adı altında uygulanan müfettişliktir. Ermeniler için uygulanmak istenen ıslâhatın birinci safhasındaki alan Vilâyat-ı Sitte [Kars, Erzurum, Bitlis, Sivas, Elazığ, Diyarbakır] öngörülmüşken, İkinci safhasında Vilâyat- Sitte'ye Trabzon'un da eklenmesiyle "Vilâyat-ı Şarkiyye" adı altında ıslâhat sahası genişletilerek uygulanmıştır.

Milli Mücadele Döneminde Rum Ayaklanması

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 87-100
Vaktiyle Yunanlılar'm Pont-Euxİen adını verdikleri Karadeniz bölgesinde M.Ö.281'de bir krallık kurmuş olan Rumlar'm hâkimiyetine Romalılar M.S. 63'de son vermiştir. Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesiyle artık Bizans toprağı olan Pontus'da, Komnen sülalesi 1203 yılında bir krallık kurmuştu. İstanbul'da tahtı ele geçiren ve Komnenler'in düşmanı olan Paleoloğlar'ın Selçuklu Türkleri'ni Pontus'a sefer açmaya davet etmesiyle Sinop alınmış ve Trabzon kuşatılmıştı. Bu bölgenin Türk hâkimiyetine geçmesi bu hadiseyle başlamıştır. Pontus krallığı hiç bir zaman bağımsız olmamış, sırasıyla, Selçuklular'a ve Moğollar'a vergi ödeyerek, daha sonra Türkmen beylerine kız vermek suretiyle varlığını devam ettirmeğe çalışmıştır. Diğer taraftan Cenevizliler'in ekonomik baskıları altında bulunmuştur. Rumlar'm yaşadıkları bu bölgeler 1461'de Fâtih Sultan Mehmed'in Karadeniz kıyılarını fethi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Aradan ikibin yıl geçmesine rağmen, mîllî duygularından hiç bir şey kaybetmeyen Rumlar, 1840 senesinden İtibaren dini gerekçelerle ve eğitim kisvesi altında bölge üzerindeki nüfuzlarını artırarak, Millî Mücadele döneminin kaosundan istifade edip, bağımsız bir devlet kurmak için harekete geçmişlerdir.