2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Erdem
  • Fatma Zehra PATTABANOĞLU
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Aristoteles’in Evren Anlayışının İslam Astronomları Tarafından Mekanik Olarak Yorumlanması ve Bu Yorumun Yol Açtığı Alternatif Modeller

Erdem · 2022, Sayı 83 · Sayfa: 153-184 · DOI: 10.32704/erdem.2022.83.153
Astronomi tarihinin başlangıcında gezegenlerin ve yıldızların hareketlerini betimlemeye ve kurgulamaya yönelik bilimsel kuramlar; matematiksel, fiziksel, hem matematiksel hem de fiziksel olmak üzere üç aşamadan geçmiştir. Klasik dönem İslam astronomi bilginleri genelde Batlamyus’un (Ptolemaios) kinematik yaklaşımı ile Aristoteles’in dinamik yaklaşımını birleştirmek istedikleri üçüncü aşama olan gök mekaniği kuramını benimsemişlerdir. İslam düşüncesinin yenilenme döneminde gökbilginleri, Batlamyus’a karşı alternatif modeller geliştirmeye devam etmişlerdir. Böylece uzun zamandan beri devam eden gözlemler ile matematiksel modeller arasında meydana gelen problemlere çözüm aramışlardır. İslam bilginlerinin Batlamyus karşıtı olan alternatif model oluşturma çabaları ve bunların Copernicus üzerindeki tesirleri Edward Kennedy, Victor Roberts, George Saliba, Jamil Ragep ve Morrison gibi pek çok araştırmacı tarafından ele alınmıştır. Mesela Noel Swerdlow ve Otto Neugebauer, Copernicus’i “Merâga Rasathanesinin astronomi geleneğindeki son astronomu” olarak nitelemişlerdir. Her ne kadar bu tesirin kim üzerinden ve nasıl gerçekleştiği konusunda kesin deliller tam olarak sunulmuş olmasa da İslam astronomisinin Batıya aktarımı konusunda ciddi çalışmalar mevcuttur. Bu makalede de mezkûr aktarım sürecinden kısmen bahsedilmiştir. Ancak asıl amaç, Copernicus astronomisinin başlamasını sağlayan evrenin mekanik yorumunun, kendisinden önce İslam bilginleri tarafından çalışıldığını ve bu çalışmaların Batı modernleşme sürecinin temellerini oluşturduğunu göstermektir. Burada evrenin mekanik yorumundan kastedilen şey, Aristoteles tarafından sistemleştirilen evrenin değişmeyen ve mükemmel olan fiziksel yapısının Batlamyus’un kurguladığı matematiksel yorumla birlikte ele alındığı model uyarlamalarıdır. Bu fiziksel ve matematiksel yapı, Kepler’e kadar bilim tarihçilerini meşgul etmiş bir sistemdir. İslam astronomları 11. yüzyıldan beri, Batlamyus’un el-Mecistî (Almagest) adlı eserinin çelişkilerle dolu olduğunu göstererek, Aristoteles’in kozmolojisi ile uyumlu hale getirmeye çalışmışlardır. Batlamyus’un matematiksel modelinin fizik yönden yetersiz olması nedeniyle ilk ciddi eleştiri İbn Heysem’den (ö.1040) gelmiştir. Ṭûsî-çifti, Urḍî lemma, İbn Şâtır’ın çift episikl aleti gibi modeller sayesinde Aristoteles fiziğini ve Batlamyus astronomisini kendi araştırmalarına dayanarak yorumlayan İslam bilginleri, 16. yüzyıla kadar aydınlanmanın temsilcisi olmuşlardır. Bu minvalde Urdî (ö.1266), et-Tûsî (ö.1274), eş-Şirâzî (ö. 1311), İbn Şâtır (ö.1375) ve Ali Kuşçu (ö.1474) gibi önemli isimler zikredilebilir. Güneş merkezli sistemi kuran Copernicus Müslüman astronomların çözüm bulmaya çalıştığı çelişkilerden ve çözümlerden yola çıkmıştır. Başka bir deyişle denilebilir ki, Müslüman astronomlar ve oluşturdukları alternatif bilim tarzı, modern dönem öncesini etkilemiş ve bilim devriminin itici gücü olmuştur. İşte çalışmada bu modeller ele alınacak ve astronomi ve bilim tarihi açısından onların tesirleri tartışılacaktır.

İbn Kemmûne’nin Evren Tasavvuru

Erdem · 2019, Sayı 77 (Bilim Tarihi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Özel Sayısı) · Sayfa: 61-86 · DOI: 10.32704/erdem.656946
Tam Metin

Ortaçağda Aristoteles'in doğa felsefesi ve Batlamyus'un evren anlayışından yola çıkan filozoflar, fizik ve evren hakkında önemli gelişmeler kaydetmişlerdir. Batlamyus'un matematiksel modelleri ile Aristoteles'in fizik teorisinin birbiriyle tutarsız görünmesi, İbn Heysem'le (ö.1039) başlayan Yunan bilim geleneğine karşı eleştirel çalışmaları ortaya çıkarmıştır. Böylece 13. yüzyılda Bitrûcî (ö.1217), Müeyyedüddin el-Urdî (ö.1266), Nasîruddin et-Tûsî (ö.1274) ve Necmeddin el-Kâtibî el-Kazvînî (ö.1276) gibi bilim adamlarının sahip olduğu fiziksel ve matematiksel bakış açıları sayesinde alternatif evren modelleri oluşturulmuştur. Bu birikim de bir sonraki yüzyılda yetişen Kutbeddin eş-Şirâzî'yi (ö.1311) ve İbn Şâtır'ı (ö.1375) astronomi alanında önemli bir seviyeye ulaştırmıştır. Batı'da ise bu teorilerden yola çıkan Kopernik, Güneş merkezli evren modelini keşfederek bilimsel devrimin kapılarını açmıştır.

Çalışmamızın konusu olan Sad b. Mansur İbn Kemmûne (ö.1284) zikredilen bilim adamlarının çağdaşıdır. Onların eserlerine özetler yazmış, atıfta bulunmuş ve felsefi problemler hakkında mektuplaşmıştır. İslam felsefe tarihinin İbn Sînâ (ö.1037) ve Sühreverdî (ö.1191) gibi büyük filozoflarının eserlerine de şerhler yapmıştır. Böylece o, geçmiş dönemin ve çağının bilim ve felsefesini çok iyi takip ederek mantık, fizik, metafizik, astronomi, tıp ve kimya dallarında eserler kaleme almıştır. Aslen Yahudi bir aileye mensup olan filozof, yaşamının büyük bir bölümünü Bağdat'ta geçirmiştir. İslam felsefe geleneğinin özellikle şerhlerle devam ettiği bu dönemde, bilim adamlarının kendilerine tevarüs eden bilgiyi nasıl yorumlayıp aktardıklarını ve evrenin fiziki yorumu üzerinde nasıl tartıştıklarını bütüncül bir şekilde görmek için, disiplinler arası bireysel çalışmaların incelenmesine de ihtiyaç vardır. Nitekim bilimsel bilginin nasıl değerlendirildiği ve özgünlükleri ancak bu şekilde ortaya çıkacaktır. İşte bu sebeple çalışmamızda İbn Kemmûne'nin evren anlayışını ele alacağız. Onun evren teorisi metafizik ve kozmolojik içeriğe sahip olduğu kadar, astronomi biliminden de esintiler taşımaktadır. Bu minvalde filozofun düşüncelerinden yola çıkarak, öncelikle evrenin nasıl meydana geldiğini ele alacağız. Sonra ay- üstü ve ay-altı âlem ayrımına dayanarak gök akılları, gök cisimleri ve yeryüzünde oluş-bozuluşun etkisiyle meydana gelen olaylar hakkında bilgiler vereceğiz. Son olarak felsefe ve bilim tarihi açısından filozofun teorilerinin bir katkısının olup olmadığını tespit etmeye çalışacağız.