4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Erdem
  • Hakan Anameriç
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Hz. Muhammed ve Diğer Peygamberlere Yönelik Fazahat Girişimleri ve Alınan Tedbirler: Arşiv Belgelerine Dayalı Bir İnceleme

Erdem · 2021, Sayı 80 · Sayfa: 111-160 · DOI: 10.32704/erdem.948925
Makale, Osmanlı Devleti’nin son 70 yılına tarihlenen ve konu ile ilgili olarak seçilmiş olan arşiv belgelerinin Hz. Muhammed’e yönelik iftira, itham hatta küfre varan hakaret girişimlerinin “fazahat” başlığı altında değerlendirilip transkribe edilerek, konuyla ilgili literatür ile desteklenerek irdelenmesine dayanmaktadır. Arşiv belgelerinin kanıtlayıcı ve bilgi verici değerinin yanı sıra Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi arşiv fonlarındaki konu ve kapsam çeşitliliğini de yansıtan araştırmada fazahat teşebbüsleri, münferit hezeyanlar, basın-yayın ve görsel faaliyetlere karşı devletin tepkisi, kovuşturması ve tedbirleri ortaya konulmaktadır. Bu bağlamda Osmanlı Devleti’nin dinî alandaki bürokratik mücadelesi, geçmişten günümüze kadar uzanan İslam dinini Hz. Muhammed üzerinden yıpratma girişimlerini önleme başarısı da örnek belgeler üzerinden anlaşılabilecektir. Ayrıca bu çalışma, İslamiyet’e yönelik fazahat girişimlerinin hangi yöntemler uygulanarak hayata geçirildiğini, hangi boyutlara ulaştığını idrak ederek bugün de bu konuda uyanık ve tedbirli davranmamız gerektiği noktasında arşiv belgelerine dayalı olarak aydınlatıcı bilgiler içermektedir. Zira bu faaliyetlerin geçmişi İslamiyet’in ilk yıllarına kadar uzanmakta ve sistemli olarak tekrarlanarak günümüze kadar devam etmektedir. Çalışmada T. C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi fonlarından belirlenen belgeler kullanılmış olup, söz konusu belgeler fazahata konu olan eylemlere göre gruplandırılarak kendi içerisinde kronolojik bir sıraya konulmuştur. Söz konusu belgeler yanlış anlaşılmalara mahal verilmemesi için mümkün olduğu kadar aslına uygun şekilde konuyla ilgili yayınlanmış çalışmalarla da desteklenerek özetlenmiştir. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı, araştırmacılara her türlü siyasi, toplumsal, sosyolojik, kültürel vb. olayın açıklanması ve belgelendirilmesinin arşivlerimizdeki zengin fonlar aracılığıyla yapılabileceğinin göstergesidir.

Tanzimat’tan Mütareke Dönemine Kadar Kütüphanelere Yönelik Çalışmalar (1839-1922)

Erdem · 2012, Sayı 63 · Sayfa: 1-46
Tam Metin
Tanzimat Fermanı (1839) ile birlikte Osmanlı devletinde devleti oluşturan temel kurumlarda bilgi üretim ve aktarım sistemini oluşturan kurumlarda da önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bunlar içinde de en önem verilenleri hem askeri hem de sivil eğitim-öğretim kurumlarıdır. Bu dönemde "devlet" olma özelliği ve devleti meydana getiren unsurların / kurumların yönetilmesi ön plana çıkarılmaktadır. Burada çalışmanın konusu gereği eğitim-öğretim kurumları ve bu kurumların ayrılmaz birer parçası olan kütüphaneler ve bunların toplumun bilgilenmesindeki rolleri üzerinde durulacaktır. Bilgi merkezlerinin üretilen bilginin toplumsallaşmasında kullanılmasının Osmanlı devletinin siyasi ve toplumsal yönden önemli dönüşümler geçirdiği dönemler ışığında ele alınması, kütüphane kurumu ve onun hizmetlerine olan bakış açısını ortaya koymakta daha verimli olacaktır. Çalışmada, 1839-1922 yılları arasında kütüphaneler ile ilgili yapılmış siyasi, hukuki ve kültürel gelişmeler örnekleriyle ele alınacaktır.

Türk Kızılayı’nın (Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti) Savaş Esirlerine Kitap ve Kütüphane Hizmetleri (1912-1922)

Erdem · 2010, Sayı 58 · Sayfa: 19-44
Tam Metin
Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Mecrûhîn ve Marzâ-yi Askeriyeye İmdad ve Muâvenet Cemiyeti1 adıyla Dr. Abdullah Bey ve Ömer Paşa öncülüğünde 11 Haziran 1868'de kurulmuş, sonradan bilinen adını almıştır. Ancak, Sırbistan-Karadağ (Hersek İsyanı, 1875-1877), 93 Harbi (Osmanlı-Rus Savaşı, 1877-1878) ve Teselya (Osmanlı-Yunan Savaşı, 1897) Savaşlarında kuruluş amacına hizmet edecek kadar etkinlik gösterememiştir. Hilal-i Ahmer Cemiyeti (HAC), nizamnamesinde belirtilen yardım faaliyetlerine tam anlamıyla Trablusgarp (1911-1912) ve I. ve II. Balkan savaşları (1912-1913) ile birlikte başlamıştır. Bu dönemde hem askerlere hem de sivil halka, başta temel sağlık hizmetleri olmak üzere, barınma ve beslenme gibi gereksinimlerinin karşılanmasında önemli görevler üstlenmiştir. OHAC, 1863'te kurulan Kızılhaç ile birlikte, savaş, doğal afet ve hastalık gibi durumlarda asker ve sivillere insani yardım faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Bu bağlamda, dünyanın en eski sosyal yardım kuruluşlarından biri olma özelliği de taşımaktadır. Sosyal yardım kapsamında asker ve felaketlerden etkilenmiş sivil halkın yanı sıra özellikle savaşlarda esir düşen askerler de ele alınmıştır. Savaş esirleri de tutuldukları yerlerde bu tür yardımlardan faydalanma hakkına sahip olmuşlardır. Bu bağlamda çalışmada Balkan savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sırasında OHAC'ın hem yaralı ve hasta hem de esir askerlerin yapmış oldukları kitap taleplerinin karşılanması, savaş sırasında halk eğitiminin ve temel eğitimin sürdürülmesi için yapmış olduğu kitap kampanyaları ve eğitici yayın taleplerinin karşılanması konusundaki faaliyetleri Türkiye Kızılay Derneği Arşivi'nden (TKDA) alınan belgeler ile birlikte ele alınarak örneklerle incelenecektir.

Türk Matbaacılığının Önemli İsimlerinden Ahmed İhsan (Tokgöz) ve Matbaası

Erdem · 2009, Sayı 54 · Sayfa: 149-188
Tam Metin
Bilim tarihinde önemli değişimlere neden olan matbaanın Osmanlı devletinde ilk kez kullanımı II. Beyazıt döneminde, 1494 tarihinde gerçekleşmiştir. Osmanlı topraklarında ilk olarak gayri müslimler tarafından kullanılan matbaanın yaygınlaşması Lale Devri (1718-1730) ile birlikte Batı'ya açılma yönelişiyle mümkün olabilmiştir. Bu açılım, 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat fermanları ile tamamlanmıştır. Ancak Osmanlı devletinde matbaacılık ve yayın dünyası, 19. yüzyılın sonlarına kadar devlet kontrolünde olmuş uzun süre sansür ve yasaklamalara maruz kalmıştır. Osmanlılarda 19. yüzyılın sonlarındaki matbaacılık ve yayın faaliyetleri hakkında açıklayıcı bilgiler verilen çalışmada, söz edilen dönemin önemli simalarından ve Servet-i Fünun'un da kurucusu olan Ahmed İhsan Bey'in 1888'de kurmuş olduğu matbaanın yayıncılık serüveni, orijinal belgeler ışığında ele alınarak dönemin siyasi otoritesinin yayıncılığa bakış açısı ortaya konulmaktadır.