2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • Hakan Bacanlı
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

ÖLÇÜ İNKILABININ TARİHSEL SÜRECİ, ÖLÇÜLER KANUNU’NUN KABULÜ VE UYGULANIŞI

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2022, Cilt XXXVIII, Sayı 105 · Sayfa: 101-136 · DOI: 10.33419/aamd.1114108
Tam Metin
Ölçü sistemleri, ilk insan topluluklarının ortaya çıkışından günümüze kadar hayatın her alanında vazgeçilmez bir ihtiyaç olmuştur. Her toplum ölçü alanında farklı sistemler kullanmış, ticaretin ve iletişimin gelişmesiyle ölçü birimleri de toplumlar arasında ve farklı coğrafyalarda yayılmıştır. Ölçü ve tartı hususunda emir ve öğütlere kutsal kitaplarda da yer verilmiştir. Türkler de tarihlerinin ilk devirlerinden itibaren ölçü birimleri kullanmış; ticaret, göçler, İslamiyet’in kabulü ve yeni fetihler sonucu yayılan coğrafyalarda yeni ölçülerle tanışmışlardır. Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti’nde hem örfi ölçüler kullanılmış hem de hâkimiyet altına alınan bölgelerdeki yerel ölçüler kullanılmıştır. Ölçü birimlerinin fazlalığı, aynı ölçü biriminin ülkenin farklı yerlerinde farklı değerlere sahip olması; ticaret, sanayi, vergilendirme gibi alanlarda sorunlara neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nde modern ölçü birimleri 1869’da çıkarılan bir Kanunname ile yürürlüğe konulmuş olmasına rağmen ölçü karmaşası tam anlamıyla çözülememiştir. Cumhuriyetin ilanı sonrası, yapılan kanun çalışmaları sonucu TBMM’de 19 Mart 1931’de kabul edilen Ölçüler Kanunu 31 Aralık 1933’den itibaren uygulanmaya başlanmıştır.

Birinci TBMM’de Burdur Milletvekili Mehmet Akif (ERSOY) ve Faaliyetleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2018, Cilt XXXIV, Sayı 97 · Sayfa: 1-54
Tam Metin

Birinci Dünya Savaşı sonrası başlayan işgaller Mehmet Akif'i Anadolu'ya geçme yönünde teşvik etmiştir. Mehmet Akif'in Anadolu'ya geçişinde Mustafa Kemal Paşa'nın daveti de etkili olmuştur. Mehmet Akif, oğlu Emin ve Ali Şükrü Bey 24 Nisan 1920 tarihinde Ankara'ya ulaşmıştır.

Mehmet Akif, Ankara'ya gelişinin ardından, halkı milli mücadeleye çağırmak, bilinçlendirmek ve olumsuz propagandaların etkisini zayıflatmak amaçlarıyla, Eskişehir, Burdur, Sandıklı, Dinar, Antalya gibi yerleşim yerlerini ziyaret etmiştir.

Burdur'dan seçilen milletvekillerinden vefat ve istifa edenlerin yerine yapılan seçimde Burdur'dan milletvekili seçilmiştir. Aynı zamanda Biga'dan da milletvekili seçilmesi nedeniyle Biga milletvekilliğinden istifa etmiş, Burdur milletvekilliğini tercih etmiştir.

Meclis'te oluşturulan "İrşat Encümeni"nde görev almış, Konya'da çıkan karışıklıklar üzerine, Konya'ya gönderilmiştir. Konya'dan Afyon ve Eskişehir'e geçmiştir. Çankırı ve Kastamonu'ya ziyaretlerde bulunmuştur. İrşat Encümeni dışında Maarif Encümeni'nde de görev almıştır.

Meclis tarafından açılan milli marş yarışmasına para ödülü olduğu için katılmayan Mehmet Akif, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından ikna edilmiş ve bir milli marş kaleme almıştır. Bu marş Meclis'te 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmiştir.

Mehmet Akif Ankara'da bulunduğu zamanlarda Meclis'te çeşitli takrir ve teklifler yoluyla veya birtakım oylamalarda düşüncesini/tepkisini göstererek Meclis çalışmalarına katılmıştır.

Büyük Taarruzun hemen sonrasında Ankara'dan Eskişehir'e oradan Afyon'a gitmiş, muharebe meydanlarını dolaşmıştır. Ankara'ya dönüşü sonrası Edirne'ye gitmiştir. Edirne'den İstanbul'a geçmiş ve İstanbul'da görüştüğü Prens Abbas Halim Paşa kendisini Mısır'a davet etmiştir. Ankara'ya döndükten sonra Maarif Encümeni üyeliğinden istifa etmiştir. Meclis'in seçim kararı almasıyla birlikte sonraki dönem için milletvekilliğine aday olmamış, Birinci TBMM ile birlikte Mehmet Akif'in milletvekilliği de son bulmuştur. Mehmet Akif, ailesiyle Ankara'dan ayrılmış ve İstanbul'a taşınmıştır. 1923 senesi Eylül sonlarında Mısır'a gitmiştir.