28 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Halil İnalcık
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Osmanlı Sultanı Orhan, (1324-1362) Avrupa’da Yerleşme

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 77-108
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin oğlu olan Orhan'ın doğum tarihi tartışmalıdır. 699'da (1299) Nilüfer'le evlendiğinde "yiğit" (genç) diye anılmış olmasından hareketle bu tarihte on sekiz yaş civarında olduğu düşünülebilir. Osmanlı rivayetine göre, tutsak edilen Yarhisar tekfurunun (tekvur) kızı Nilüfer'le (Lülüfer, Rumca Luludia/çiçek) evlendirilmiş, Süleyman ve Murad bu evlilikten doğmuştur.

Osmanlı Beyliği'nin Kurucusu Osman Beg

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 479-536 · DOI: 10.37879/belleten.2007.479
Tam Metin
Osmanlı Beyliği'nin ve hanedanın kurucusu, Fahrüddîn Osman Beg'in ölümünde (1324) beylik, Eskişehir ile Bursa ovası arasındaki toprakları içeriyor ve beylik kuvvetleri Bizans'a ait Bitinya'nın iki önemli merkezi İznik ve Bursa'yı abluka altında tutuyordu. Osman ve beyliğin kuruluşu sürecini, Batı Anadolu'da kurulan diğer beylikler ve Anadolu Selçuklu devleti ve medeniyeti çerçevesinde incelemek gerekir. Selçuklu devletinin Bizans'a karşı Uc emirlikleri; Denizli, Karahisar (Afyon), Ankara ve Kastamoni merkez olarak dört serhad (Uc) emîrülümerâlığı olarak örgütlenmişti. Bizans'a karşı kuzeyde Kastamoni-Eflani kesiminde Emir Hüsâmeddîn Çoban, orta-kol'da Ankara merkezinde Emîr Kızıl Bey bulunuyordu.

Kırım Hanlığı Kadı Sicilleri Bulundu

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 227 · Sayfa: 165-190
Tam Metin
Kırım'ı istilâ eden Rus ordularının Hanlık merkezi Bahçesaray'da Kırım Tatar Kültürüne ait eserleri, bu arada kütüphane ve arşivleri kasden yaktıkları biliniyor. Fakat yine de bazı arşiv koleksiyonlarının ve kitapların bu tahriplerden kurtulup günümüze kadar geldiği anlaşılıyor. Bu kalıntılardan, St. Petersburg'da Etnografya Müzesi Türk-Tatar bölümünde, Kırım kadı mahkeme sicillerininin saklandığı uzun zamandan beri biliniyorsa da, bu arşiv üzerinde şimdiye kadar esaslı bir araştırma yapılamamıştır. Bu belge koleksiyonunu St. Petersburg'da görmüş olan rahmetli Prof. Bekir Çobanzâde, Okuv İşleri dergisinin no. 4-5'de yayınladığı "Okuv İşlerinde Ameliyat ve Nazariyat: Leningrad'da Kırım Hazineleri" adlı yazısında bu arşivden kısaca haber vermiştir.

Atatürk ve Türkiye'nin Modernleşmesi

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 204 · Sayfa: 985-992
Tam Metin
1922 Lozan konferansına delegelerimiz eşsiz bir zaferle gittiler. Fakat orada müzakereler açıldığı zaman batılı devletler Türkiye'ye eşitlik hakkı tanımak istemiyorlar, bilhassa Türkiye'nin geri bir memleket olduğu noktası üzerinde duruyorlardı. Kapitülasyonların ipkası için Ryan "Medeni Kanun İslâm mevzuatından alınmadır", Galli ise "Kanun-i esasî, kanunların daima fıkıh ahkâmına uygun olmasını ister. Muhtelit mahkemelerde bile Mecelle ihticâc olunur" diyordu. Başdelegemiz İsmet Paşa, Türk adliyesini övdüğü zaman da Curzon "yazık ki, bütün âlemin bildiği üzere mesele böyle değildir" diye bunu istihza ile karşılıyordu. İşte o zaman Riza Nur ve Münir beyler, Türkiye'nin umumî ve asri bir kanun neşredeceğini Barış konferansına bildirdiler. Aynı tarihte Mustafa Kemal, Türk milletine şu sözlerle hitap ediyordu: "Memleket behemehal asri, medeni, müteceddit olacaktır. Bizim için bu hayat dâvasıdır". Ogündenberi modernleşme, Türkiye için bir hayat davası, mücadelelerimizin ana meselesi olmuştur. Bugünkü meselelerimizin asıl kaynağı şüphesiz modernleşme davasıdır.

The Caliphate and Atatürk's Inkilâb

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 182 · Sayfa: 353-366 · DOI: 10.37879/belleten.1982.353
Tam Metin
My focus in this paper will be on how Atatürk's inkilâbs or "revolutions" actually constituted one total revolution during which the events occurred in sequence as links of one whole historical process. I believe most of the historians of Atatürk's revolution are often too dependent on his historic speech, Büyük Nutuk, which he delivered after the major inkilâb was already completed in 1927. The Nutuk is one and undoubtedly the most important source for the period. But basically it was delivered before a party convention for explanation and justification of the inkilâb and the tactics used for its victory. It will be seen that historically the separation of the Caliphate from the Sultanate and the abolition of the 'atter set off a sequence of events and movements which led to the major inkilâbs including the abolition of the Caliphate and other secularizing reforms in the period 1922-1927.