3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Kemal Arı
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Cumhuriyet Dönemi Nüfus Politikasını Belirleyen Temel Unsurlar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 23 · Sayfa: 409-420
Cumhuriyet döneminde, genç Türkiye Devleti'nin, üzerinde özel bir önem, ilgi ve titizlikle durduğu sosyal konulardan birisi de "nüfus" sorunudur. Nüfus olgusunun, yeni devletin ekonomik yönden gelişmesinde oynadığı rol, genel nitelikli kimi eserlerde ele alınıp işlenmesine karşın; Türk devriminin siyasal, sosyal, politik, kültürel amaçlarına dönük olarak, toplumsal oluşum ve biçimlenişindeki etkileri, yeterince ele alınıp işlenmiş değildir. Oysa, Türk devrimi denilen tarihsel olgunun Özgün yanlarını belirleyen ana unsurların özünde, ülke nüfusunun nicelik ve nitelik yönleriyle önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir. Öyle ki; eski idarelere bakarak, genç Türkiye Devleti'nde nüfus olgusuna yaklaşım biçiminin temelden farklı olduğu; bu farklılığın da, 'ulusal devlet' olmanın gereği olarak görüldüğü söylenebilir. Ulusal Türk devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk: "Biz Anadolu halkı ile sekiz milyonluk bir idare yapmak için değil, büyük imparatorluklar le'sisine heves ellik ve fütuhat yaptık" derken; geçmişteki idareleri, nüfus olgusunu gerçekçi yönden değerlendiremediklerinden dolayı, uyguladıkları yanlış ve hayalci politikalar nedeniyle eleştirmektedir . Aynı zamanda da, Türk tarihinin bu yeni evresinde, eski politikalarla hiçbir ilgisi olmayan 'ulusal' politikalarda , nüfus olgusuna verilen önem vurgulanmaktadır.

1923 Türk-Rum Mübadele Anlaşması Sonrasında İzmir'de "Emval-i Metruke" ve "Mübadil Göçmenler"

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VI, Sayı 18 · Sayfa: 627-658
1923 yılı kışa dönerken, çok yönlü Türk Devrimi'nin özdeş bir toplum, ulusal bir devlet yaratma boyutunun gelişme çizgisi önemli bir evreye girmiş bulunuyordu. Mustafa Kemal Paşa' nın, "Rum Sındığı Meydan Muharebesi" olarak nitelendirdiği 'Başkomutanlık Meydan Savaşı' ile sömürgeci düşman ordularının "kuvâyı asliyesi" ni inanılmayacak kadar kısa bir sürede yokederek, uzunca bir zamandır ezilmek, sömürge altına alınmak istenen Türklere eşsiz bir zafer kazandırmasıyla, Türklerin aşağı- yukarı üç buçuk yıl boyunca bir ulus olarak yaşama savaşı verip , "ulusal diriliş" gibi yolunda çalıştıkları "ulvî ve mukaddes" amaç, ulusun genel ve ortak "gayret ve himmeti" ile sonuçlanırken , yeni Türkiye'nin "ulusal diriliş süreci" de, yeni bir aşamaya girmişti. Anadolu, Yunan Ordusu'nun en son neferinden dahi "tathîr" edilirken , bir zamanlar sömürgeci orduların Anadolu'ya çıkışlarını "İsa'nın Dirilişi" gibi dinsel bir motife dayandırarak işbirliği içine girmiş olan Anadolu Rumlarının da Anadolu'yu terk etmeye başlamalarıyla, birdenbire artan demografik ivme, Türklere, çokça zaman¬dır kangren olmuş bir yarayı kesip atma ve özdeş bir toplum yaratma yolunda önemli bir fırsat yarattı. 30 Ocak 1923'te, Lozan'da imzalanan "Türk-Rum Nüfus Mübadelesine ilişkin Sözleşme ve Protokol Anlaşması" uyarınca İstanbul dışındaki Ortadoks Rumlar ile, Batı Trakya dışındaki Müslüman Türkler, zorunlu olarak göç ettirildiler.

Yunan İşgalinden Sonra İzmir'de "Emval-i Metruke" ve "Fuzuli İşgal" Sorunu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt V, Sayı 15 · Sayfa: 691-706
Başkomutanlık Meydan Savaşı'nda (30 Ağustos 1922) düşman ordu¬suna kesin darbeyi indirerek "aslî unsurlarını" inanılmayacak kadar az bir zamanda imha eden Mustafa Kemal Paşa, ordularına ilk hedef olarak Ak¬deniz'i göstermişti. Başkomutanlık Meydan Savaşı' nda (30 Ağustos 1922) düşman ordusuna kesin darbeyi indirerek "aslî unsurlarını" inanılmayacak kadar az bir zamanda imha eden Mustafa Kemal Paşa, ordularına ilk hedef olarak Akdeniz'i göstermişti. Lozan'da imzalanan sözleşme ve protokol kararları gereğince, Rumlardan artakalan terk edilmiş mallar Yunanistan'dan gelecek mübadil Türklerin, Türklerin bıraktığı terk edilmiş mallar da, Yunanistan'dan kaçan ve gidecek olan Rumların ellerinde bulundurdukları tasarruf belgelerine göre, kolay ve hızlı yerleştirilebilmeleri için el altında hazır bir kaynak olarak görülmüştü.