2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • MEHMED GÖKHAN POLATOĞLU
  • Factory
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

TÜRKİYE’NİN KALKINMASINDA SÜMERBANK VE ETKİNLİĞİ (1933-1987)*

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2021, Cilt XXXVII, Sayı 104 · Sayfa: 261-306 · DOI: 10.33419/aamd.1015978
Tam Metin
Türkiye’nin millî iktisadi hedefler kapsamında kalkınması başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ilk dönem Cumhuriyet hükûmetlerinin programlarında her zaman yer alan konular arasındaydı. Bu bağlamda sanayileşme; kalkınmanın en önemli aşamalarından biri olarak ele alındı. Sanayileşme çalışmaları kapsamında 1923-1930 döneminde çeşitli girişimlerde bulunuldu. Ancak istenilen hedeflere ulaşılamadı. Dönemin koşulları da dikkate alınarak hızlı ve etkili bir şekilde kalkınmak için 1930’ların başından itibaren karma ekonomik bir yapı yerine devletçilik ilkesi eksenli bir ekonomi politikası izlenmeye başlandı. Böylece doğrudan kamu destekli yatırımların yolu açıldı. Kamu destekli yatırımlarda tesisleşme sürecini yönetmek, desteklemek ve sürdürmek için 1933’te Sümerbank kuruldu. Türkiye’nin ilk Kamu İktisadi Teşekkülü olma özelliğini taşıyan Sümerbank’ın adı bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından konuldu. Sümerbank faaliyette bulunduğu süre zarfında ülkenin birçok yerinde kurduğu fabrikalar ve açtığı işletme ve müesseseler ile ekonomiye önemli katkıda bulundu. Türkiye’de 1980’lerin başından itibaren ekonomi politikasında yaşanan sistem değişikliği ve gerçekleştirilen özelleştirme uygulamaları Sümerbank’ı da etkiledi. Kurum 1987’de Sümerbank Holding A.Ş. adı ile çalışmalarına devam etti. Bu makalede Kurumun bizzat Sümerbank adıyla faaliyetlerini sürdürdüğü 1933-1987 dönemi ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde Hayvancılığın Sanayiye Tatbikine Bir Örnek: Merinos Yetiştiriciliği

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 100 · Sayfa: 585-620 · DOI: 10.33419/aamd.642459
Tam Metin
Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren bir ziraat ülkesi olan Türkiye'nin kalkınması için çalışmalar yapılmaya başlandı. Bu maksatla tarım ve hayvancılık konusuna ayrı bir önem verildi. Türkiye'deki hayvancılık faaliyetleri genel itibarıyla geleneksel yöntemlerle ve her ailenin geçimini temin edecek bir düzeyde yapılmaktaydı. Hayvancılıktaki ürün verimini ve kalitesini yükselterek refahı kişiden bölgeye ve bölgeden ülkeye yaymak için özellikle 1930'lu yıllardan itibaren devlet çeşitli yöntemler uygulamaya başladı. Bu noktada Türkiye'deki hayvancılığın gelişiminde merinos yetiştiriciliği öncü bir rol oynadı.Almanya ve Macaristan'dan getirilen merinoslar ağırlıklı olarak Bursa, Balıkesir ve Çanakkale'de bulunan çiftliklerde ıslah edilerek melezleme yoluyla çoğaltıldı. Böylece yün ve et verimi yüksek "Türk tipi merinos" koyunu elde edildi. Bunlar Anadolu'nun iklim bakımından elverişli bölgelerine gönderildi. Zamanla sayılarında önemli bir artış meydana geldi. Bu durum ülke hayvancılığının gelişimine ve ekonomisinin ek kaynak elde etmesine önemli bir katkı sağlamaktaydı. Bu çalışma ile özellikle Türkiye'de gerçekleştirilen merinos yetiştirme faaliyetleri ve bunun ülke hayvancılığına, ekonomisine ve sanayisine yansıması ele alınmıştır.