4 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 4
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı 3
- Ahmed Ârif Hikmet Beyefendi 2
- 1877/78 Osmanlı Rus Harbi 1
- Ayastefanos Antlaşması 1
- Bulgarlar 1
- Christian 1
- Female Kira 1
- Filibe Sergisi 1
- Hıristiyan 1
- Jewish 1
Osmanlı Dünyasında Yahudi Kira Kadınlar
Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 243 · Sayfa: 623-636
Özet
Tam Metin
Hıristiyan Dünyası'nı terk etmek zorunda kalan ve kendilerine güvenli bir vatan olarak Osmanlı topraklarını gören Yahudilerin büyük bir kısmı İspanya'dan göçmüştür. Bu Yahudiler içerisinde, dönemin gözde mesleklerinden boyacılık ve dokumacılığın yanı sıra, değerli madenlerle uğraşan ve bu konuda önemli ölçüde birikim sahibi olanlar da yer almıştır. Onlar, yeni vatanlarında sanatlarını icra ederlerken, Osmanlı toplumunda önemli bir ekonomik düzey ve bunun beraberinde getirdiği refaha ulaşmışlardır.
Filibe Sergisi
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 659-684
Özet
Tam Metin
Bulgarlar, 1877/78 Osmanlı Rus Harbi'nin sonunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile "Büyük Bulgaristan" idealine kavuştular. Fakat bu ideal, diğer Balkan milletlerinin sahip oldukları coğrafyaya nazaran büyük bir sahayı ihtiva ettiği için uzun sürmedi ve Bulgaristan Prensliği, Berlin Antlaşması'na göre, Makedonya ve Şarkî Rumeli Vilayeti'ni dışarıda bırakarak, Balkan Dağları ile Tuna Nehri arasına sıkıştı. Her şeye rağmen, Berlin'de siyasi hüviyetleri tescil olunan Bulgarlar, "Ayastefanos Bulgaristanı"nın sınırlarına yeniden ulaşabilmek için, yoğun bir çaba içerisine girdiler ve Avrupa devletlerinin arasındaki siyasi rekabetten de istifade etmek suretiyle, 1885 senesinde Şarkî Rumeli Vilayeti'ni kendi topraklarına katmayı başardılar.
Ahmed Ârif Hikmet Beyefendi'nin Rumeli Tanzimat Müfettişliği ve Teftiş Defteri
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 215 · Sayfa: 69-166
Özet
Tanzimat Fermânı'nın 3 Kasım 1839 tarihinde ilânından kısa bir süre sonra, fermânda yer alan maddelerin lâyıkıyle tatbikini temin için, muhassıllık merkezi olan kazâlar ile bunlara bağlı bulunan kazâ, kasaba ve köylerin teftişine ihtiyaç duyulmuştur. Zirâ, vergilerin tahsili, mahalli meselelerin halli, memleket meclislerinin tertibi ya da, emlak ve nüfus tahriri gibi mühim meseleler üzerinde, türlü güçlüklerle karşılaşılmıştır. Halbuki bu konularla ilgili olarak, muhassıllara talimatlar verildiği ve müşirlere emirler gönderildiği halde, bazılarının, kendilerine havale olunan vazifeyi tam manasıyla anlayamadıkları, maiyyet memurlarıyla aralarında bir takım ihtilaflar meydana geldiği veya fermana aykırı hareket ettikleri görülmüştür. Bu yüzden, Tanzimat'tan beklenen neticenin temini için, Rumeli ve Anadolu'da fermânın tatbik olunduğu mahalleri teftiş etmek, gezdiği yerler hakkında lâyıkıyle mâlumat toplamak ve serî bir şekilde geri dönmek üzere, birer müfettişin gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Böylece, memleketin asayiş ve mamuriyyetini, tebaanın huzûr ve refahını temin etmek maksadıyla ilan edilen fermanın, kazalarda ne şekilde tatbikine çalışıldığının açığa çıkarılması ve bu meyanda, her bir mahalde karşılaşılan meselelerin, mümkün olduğu kadar halli düşünülmüştür. Buna mukabil ahâlinin de, haklarında gösterilen merhamet ve şefkatin kıymetini bilerek, hamiyyet ve insaniyyetin de emrettiği şekilde, memleketlerinin imârı için sadâkatle çalışılacakları ümid olunmuştur.
Şeyhülislâm Ahmed Ârif Hikmet Beyefendi
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 245-260
Özet
Tam Metin
Ahmed Ârif Hikmet Beyefendi, Sultan III. Selim devri ricâlinden Rumeli Kadıaskeri İbrahim İsmet Bey'in oğludur. Belgrad Muhâfızı olan dedesi Râif İsmâil Paşa'dan dolayı 'bey' ve İlmiyye'ye mensûp olması sebebiyle de 'efendi' ile birlikte 'beyefendi' olarak anılan bir kaç şeyhülislâmdan biridir. Aslında merhûm, bilinmeyen bir şahsiyet değildir. Buna rağmen onu bahis mevzuu edişimiz, mevcûd literatürde kendisi hakkında yer alan perâkende mâlûmâtın ihtilâflı yönlerini telife çalışmak, mezar kitâbesi ve eserleri ile ilgili olarak bilgi vermek ve aile mezarlığında bulunan ecdâd ve ahfâdına âit mezârları zabtetmek, düşüncesinden ileri gelmektedir.