2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Son 10 yıl
  • Mehmet KURT
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Amorium Kenti Kazılarında Bulunan Orta Bizans Dönemi (10-11. Yüzyıl) Pişmiş Toprak Kandilleri

Höyük · 2025, Sayı 15 · Sayfa: 165-196 · DOI: 10.37879/hoyuk.2025.1.165
Tam Metin
Bu çalışmanın konusunu, Amorium kenti kazılarında tespit edilen bir grup çark yapımı pişmiş toprak kandil buluntusu oluşturmaktadır. Çeşitli mekânların aydınlatılmasında kullanılan pişmiş toprak kandiller, genellikle el yapımı, kalıp yapımı ve çark yapımı olmak üzere üç farklı teknikle üretilmişlerdir. Orta Bizans Dönemi’nde, bu üç teknikten biri olan çark yapım tekniğinin yoğun şekilde kullanıldığı görülmektedir. Nitekim birçok merkezde, çark yapım tekniği ile açık formda üretilen kandillerin sırlı ve sırsız örneklerini tespit etmek mümkündür. Söz konusu merkezlerden biri olan Amorium, bu kandil tipinin yoğun olarak ele geçtiği kentlerden biri olma özelliği ile dikkat çekmektedir. Bu yoğunluk, kandil buluntularına ilişkin yapılan çalışmalara katkıda bulunması açısından önemli bir veridir. Amorium kandil buluntuları, kentin Aşağı Şehir bölümünde yer alan A Kilisesi, Büyük Mekân ve Büyük Bina-Doğu (BBD) ile Yukarı Şehir bölümünde yer alan İç Sur ve Bazilika B alanlarında ele geçmiştir. Toplamda 57 adet olan kandiller, form ve hamur yapıları göz önünde bulundurularak ayrıntılı şekilde tanıtılmıştır. Ayrıca ele geçtikleri alanlardaki tabakalar ve diğer merkezlerde tespit edilen benzer örnekler dikkate alınarak tarihlendirilmiştir.

MS 4. Yüzyılda Isauria Eyaleti’nin Siyasal ve İdari Yapısı

Belleten · 2018, Cilt 82, Sayı 295 · Sayfa: 803-828 · DOI: 10.37879/belleten.2018.803
Tam Metin
Antik çağda kuzeyden Lykaonia ve Toros dağları doğudan Kilikia, batıdan ise Pamphylia ile çevrilmiş sahalar Isauria, halkı da Isaurialılar olarak adlandırılmıştır. Arazi yapısı açısından oldukça engebeli bir görünüm sergileyen bölgenin çok az bir bölümü tarımsal faaliyetler için uygun şartlara sahiptir. Bölge, bütün eskiçağ boyunca ama özellikle de Roma döneminde çok sayıda haydutluk faaliyetine sahne olmuş ve isyanlar görülmüştür. Isauria'nın tanımlanan bu durumunun en somut örneğini ise MS 4. yüzyılda görmek mümkündür. Bölge, özellikle söz konusu yüzyılın ikinci yarısında neredeyse her on yılda bir geniş çaplı haydutluk faaliyetleri ve isyanlara sahne olmuştur. Özellikle kıtlık ve açlığa bağlı olarak sık sık ayaklanmış olan Isaurialılar, hemen her defasında Kilikia ve Pamphylia kıyıları ile Lykaonia ovasına saldırmışlardır. Isauria ayaklanmalarına bir önlem olarak eyaletin yönetiminde bir takım değişikliklere gidildiği de anlaşılmaktadır. Nitekim MS 4. yüzyılda bölgede görülen haydutluk faaliyetleri ve isyanların şiddeti ile Roma'nın Isauria'da uyguladığı yönetim ve yöneticilere verilmiş olan yetkiler arasında bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ki Isauria Eyaleti'nin 4. yüzyılın birinci yarısındaki yöneticileri praeses Isauria unvanı ile sadece sivil yetkiler kullanmışlardır. Ancak aynı yüzyılın ikinci yarısında ise eyalette yaşanan olayların şiddeti ile de bağlantılı olarak askeri yetkilerle güçlendirilmiş comes veya comes et praeses unvanlarını kullandıkları anlaşılmaktadır. Aynı durum Isauria Eyaleti yöneticilerinin seçiminde de kendisini açıkça göstermektedir ki bu bağlamda MS 4. yüzyıl yöneticileri arasında Flavius isimli yöneticilerin sayıca fazlalığı dikkat çekici bir durumdur. Muhtemelen bölgedeki olaylardan kaynaklı hassas durum nedeniyle bu yöneticiler Roma yönetimine yakın olan ve geçmişte başarılı mesleki kariyere sahip insanlar arasından seçilmişlerdir. Özellikle MS 4. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan olayların Isauria eyaletinin askeri önemini son derece artırdığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple Roma yönetimi bölgede sadece kalıcı lejyonlar konuşlandırılmakla kalmamış, Isauria'daki isyanları bastırmak ve haydutlarla etkin bir mücadele yapabilmek için Torosların stratejik noktalarına kaleler ve kuleler inşa ettirmiştir. Bölgenin tanımlanan bu durumunu en iyi özetleyen belge ise Roma'nın askeri ve idari makamlarını gösteren Notitia Dignitatum'dur. Notitia Dignitatum'da yer alan Isauria ile ilgili görseldeki iki mimari yapı büyük ihtimalle iki lejyon karargâhını tanımlarken, Toros dağlarını ayıran çizginin üst tarafındaki beş adet mimari yapı ise bölgedeki kale ve kuleleri işaret etmelidir. Bunlardan ikisi çok büyük ihtimalle Isauria isyanlarının yoğunlaştığı alanın kuzeydoğu sınırında bulunan Nunu (Antiokheia) ile Aşağı Akın kaleleri olmalı ve diğerleri de yakın çevrede aranmalıdır.