2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • Son 10 yıl
  • Metin Arıkan
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Bir Halk Bilimci Olarak Zeki Velidi Togan

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 35-55
Zeki Velidi Togan, Türkoloji'nin özellikle Türk tarihi ve Türk sanat tarihi şubelerinde birçok araştırmaya imza atmış, çok yönlü bir araştırmacı olarak bilinmektedir. Bununla birlikte Türk halk bilimine ilişkin araştırmaları da onun Türkolojiye sağladığı önemli katkılardandır. Geleneksel Türk halk mimarisi, giyim, halk hekimliği, halk ekonomisi, geleneksel inanç ve kutlamalar ve halk edebiyatı örnekleri, bunların arasında yer alır. Yaşadığı zamanın çevresel, sosyal ve siyasî koşullarında Türk kültür mirasının araştırılması, tespiti, derlenmesi ve yazılması Zeki Velidi Togan için kolay olmamıştır. Onun halk bilimine sağladığı katkılardan bugün bile istifade edilmesi, çalışmalarındaki bilimsel titizliğin de ayrı bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmada Zeki Velidi Togan'ın yaptığı araştırmalardan ve yazdığı eserlerinden yola çıkılarak Türk halk bilimine sağladığı katkılar sistemli bir şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır. Togan, zamanın yer adlarını orijinalleriyle birlikte kullanmış, eski Türklerdeki şamanların uyguladığı sağıltım seanslarına bizzat katılmış, geleneksel geçim kaynakları, halk kültürü ve edebiyatına ilişkin gözlemler yapmış ve bu faaliyetleri de millî bir vazife olarak görmüştür. Sonuçta Zeki Velidi Togan'ın yaptığı çalışmalarla aynı zamanda bir Türk halk bilimcisi olduğu dikkat çekmektedir

ÜYGE TABA’DA KAHRAMAN ARKETİPİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 171-205
Tatarların teşkilatlanması ve birleşmesi, ulusal kurtuluş hareketi, Müslüman Türk halklarının bilinçlenmesi ideali için yürüttüğü gazetecilik, dergicilik ve politik faaliyetleriyle tanınan ve hikâye, tiyatro ve roman türünde eserler veren Muhammed Ayaz İshakî İdilli (1878 Kazan-1954 İstanbul) milliyetçi-Türkçü bir aydındır. Çarlık Rusya tarafından pek çok kez tutuklanıp hapsedilmiş, sürgüne gönderilmiş ve uzun yıllar yurt dışında yaşamak zorunda kalmıştır. Eserleri arasında özellikle "Tilenci Kız" (1907), "Mulla Babay" (1913), "Soldat" (1980), "Uluğ Muhammed" (1947), "Tatarın Kızı", "Üyge Taba" (1922) romanlarında ve "Dulkın İçinde" (1937) adlı oyununda Tatarların "kurtuluş"u ve Türk halklarının birliği idealini yansıtır. Üyge Taba romanı yirmi sekiz yıl boyunca Rus ordusunda görev yaparak miralaylığa kadar yükselmiş olan Kazan Türkü Temür Ali'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında Türklere karşı savaşması ile başlayan ikilemini, Rus Kazaklarını Azerbaycan ile Osmanlı arasındaki bölgeye yerleştirerek iki kardeş ülke arasındaki irtibatı kesme görevini yerine getirmeyip askerleriyle birlikte Türk tarafına geçişini anlatır. Sözlü anlatmalardan miras kalan "kahramanın erginleşmesi motifi" ve "arayış yolculuğu kalıbı" "Üyge Taba"da açıkça görülür. Romanın hemen başında huzursuzluktan uyuyamayan ve bu huzursuzluğu zamanla manevi bir uyanışa dönüşen Temür Ali'nin geçirdiği değişim ve olgunlaşma, kaderin ve ruhani gerçeğe yürüyüşün sembolü olan "yol" kavramını vurgulayan eserin adıyla birleştiğinde "kahraman arketipi" açık bir şekilde belirginleşir. "Eve Doğru" adı, fiziksel ve ruhsal bir yolculuğa işaret ederken, destanlardaki kahramanın eve dönüşünü de sembolize eder. Kaybedilen ülkenin yeniden kazanılması, romanda kaybedilen Türklüğün bulunmasına, manen bağlı olunan ülkeye, yani Türkiye'ye zorlu bir yolculuk sonucunda kavuşmaya dönüşür. Bu makalede ancak uzun hikâye sayılabilecek büyüklükteki "Üyge Taba" romanının biçim ve içerik yapısının epik türün yapısı ve içeriği ile karşılaştırması yapılacak, eserde "kahraman arketipinin" özellikleri gösterilecektir.