9 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Nusret Baycan
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Büyük Taarruz'da Komuta Kademelerinde Görev Alanlarla Üst Düzeydeki Karargah Subayları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1993, Cilt IX, Sayı 26 · Sayfa: 311-394
Türk Harp Tarihinde "Büyük Taarruz" olarak yer alan Afyon Dumlupınar Meydan Muharebesi Türk İstiklâl Harbi'nin odak noktası ve aynı zamanda düşmanın Türk vatanının harimi ismetinde yok edildiği büyük bir askerî zaferdir. Bu meydan muharebesinde Türk Silahlı Kuvvetleri, inisiyatifi düşmandan alarak elinde bulundurmuş; köylüsü, kentlisi ile Türk milletinin desteğinde, büyük mücadeleyi bu tarihi olayla çözümlemiştir. Bu çalışmamda Büyük Taarruz'da Başkomutanı' ndan başlayarak büyük küçük komuta kademesinde görev alanları, üst düzeydeki karargah subaylarını kısa biyografileriyle genç kuşaklara tanıtma görevini yerine getirmeye çalıştım.

Türk İstiklal Harbinde Terfi veya Takdirname ile Taltif Edilen Subaylar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt IX, Sayı 25 · Sayfa: 127-280
Türk İstiklal Harbinde, Terfi veya Takdirname ile taltif edilen Tümen veya daha üst kademedeki komutanlarının biyografileri adlı eserinden derlenmiştir.

Karadeniz Olayı ve Birinci Dünya Harbine Girişimiz

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 175-182
Osmanlı İmparatorluğu'nu harbe sürekleyen olayları şöyle özetleyebiliriz: İtilâf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu'nu tarafsız tutmaya çalışmış fakat ittifaka yanaşmamışlardı. Çünkü her birinin Türkiye üzerinde başka başka emelleri vardı. Rusya Boğazlara resmen egemen olmak, ayrıca Doğu Anadolu'yu elde ederek İskenderun'a inmek istiyordu. İngiltere Basra Körfezini, Şattülarap'ı, Hindistan'ın bir parçası olarak kabul ediyor, Hint yolu ve Süveyş Kanalı'nın güvenliği bakımından da Filistin'e el atmak istiyordu. Fransa, Suriye ve Kilikya'ya göz koymuştu. Kesin sonuç yeri olan Avrupa Cephesinin aleyhine, Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinde, cepheler açmak zorunda kaldı. Türkler tarafından Boğazların kapatılması, Rusya'yı her türlü müttefik yardımından yoksun bıraktı. Bu nedenle kesin sonucun elde edilmesi gecikti. Bu gecikme Rusya'nın içten çökmesine sebep olmakla kalmadı, müttefiklerine de pahalıya mal oldu.

Orgeneral Cevat Çobanlı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 365-389
Orgeneral Cevat Çobanlı tarihî kişiliği olan büyük bir asker, Türk ahlâk ve karakterinin seçkin bir siması, otoriter fakat şefkatli ve yardımsever bir komutandı. Görüş, düşünüş ve uygulamalarda vatanseverliği ve milletinin selâmeti daime birinci plânda gelirdi. Her türlü koşullar içinde hiçbir zaman karamsar olmamış, iyimserliğini davranış ve görünüşü ile çevresine de aşılamıştı. Az ve öz konuşur, daha çok tutum ve davranışlarıyla astlarına örnek olur ve onları gerektiğinde ölümü hiçe sayacak şekilde eğitirdi. Kimsesizleri korur, gençlerin daima ellerinden tutar, onların memlekete yararlı birer insan olarak yetişmeleri için maddî, manevî hiçbir fedakârlıktan çekinmezdi.

Ankara'nın Başkent Oluşu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VII, Sayı 19 · Sayfa: 119-130
Ankara'nın başkent oluşunda Atatürk'ün uzağı görüşünün yanında, siyasî, stratejik ve jeopolitik düşünceleri, Kurtuluş Savaşı'nın güvenlik altında idaresi zorunluğu ve psikolojik faktörlerin rolü büyüktür. Von Der Goltz Paşa'nın başlattığı "başkentin değiştirilmesi" tartışmaları, siyasî gelişmede buna yardımcı olmuştur.

Mareşal Fevzi Çakmak

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt VI, Sayı 16 · Sayfa: 177-206
Mareşal Fevzi Çakmak büyük bir asker, Türk ahlâk ve karakterinin seçkin bir siması, sevgi ve şefkatine güvenilen bir komutandı. Kararlarındaki isabet ve yanılmazlık, görüş ve düşünüşlerindeki mantık ve doğruluğa dayanırdı. İnandığı konuların gerekçeleri çok kuvvetliydi. Her türlü koşullar içinde hiçbir zaman karamsar olmamış, iyimserliğini davranış ve görünüşü ile çevresine de aşılamıştı. Konuşmaları sade fakat çok güçlü, pürüzsüz ve sürükleyici idi. Eleştirilerini özdeyişleriyle süslerdi. Büyük insan ve büyük asker niteliklerini tam olarak temsil eden ve bu aziz yurda büyük hizmetler veren Mareşal Fevzi Çakmak'm yarım asrı bulan fiilî hizmetinin büyük savaşlar bölümü, Balkan Harbi' nde, kolordu ve ordu düzeyindeki birliklerin kurmay başkanlıklarıyla başlayıp, Birinci Dünya Harbi ve bunu takip eden İstiklâl Harbi'nin sonuna kadar on yıl çeşitli cephelerin muharebe meydanlarında sürmüş, bu sürede tümen, kolordu ve ordulara komuta etmiştir.

İsmet İnönü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt V, Sayı 15 · Sayfa: 625-638
İsmet İnönü, yetenekli bir asker, muharebe meydanlarının başarılı bir komutanı ve büyük bir devlet adamı olarak tarihe geçmiştir. O, yaşamına bir asker olarak başlamış, yakın tarihimizdeki harplerin hemen hepsinde görev almış ve bu görevler, O'nu askerlikte, sevk ve idarede yetiştirmiştir. O, bir subay ve komutan olarak Yemen'de, Balkan Harbi'nde, Birinci Dünya Harbi'nde başarılı görevler yapmış ve 2'nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa'dan (Atatürk), bir kolordu komutanına verilebilecek en iyi sicili almıştı. Mustafa Kemal Paşa, çok yakın bir arkadaşlık duygusu ve geleceğe uzanan realist bakışlarıyla Albay İsmet Bey'in hangi görev ve hizmetlerde başarılı olacağını daha o dönemde sezinlemiştir. Milli Mücadele'nin ölüm kalım günlerinde en büyük askerî görevleri, daha sonra da yüce devlet görevlerini İsmet Paşa'ya vermiştir. Türk Bağımsızlık Mücadelesi'ni bir süre İstanbul'dan destekleyen Al¬bay İsmet Bey önce izinli olarak, sonra temelli Ankara'ya geldi ve Büyük Millet Meclisi'nin açılış hazırlıklarına katıldı. Edime Milletvekili olarak Meclis'te, Genelkurmay Başkanı olarak da hükümette görev aldı. Cephe Komutanı sıfatıyla İnönü Muharebeleri'ni kazandı ve Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından unutulmaz ve askerî edebiyat açısından şaheser bir mesajla tebrik ve takdir edildi. Bu muharebelerin kazanılması, Türk mille¬tinin varlığını savunmada ne kadar azimli olduğunu kanıtladı. "Milletin makûs talihini"de bu muharebelerle yendi.

Türk İstiklâl Harbinde Şehit Düşen Subaylar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 677-740
Bu çalışmada Türk İstiklâl Harbinde şehit düşen subayların listesi hazırlanmış ve okuyuculara sunulmuştur.

Çeşitli Cephelerde Kâzım Karabekir

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 11 · Sayfa: 449-458
Büyük bir asker olan Korgeneral Kâzım Karabekir, koruyucu ve sevecen kişiliği yanında, Türk ahlâk ve karakterinin de seçkin bir siması idi. Bazı eserlerde son rütbesi Orgeneral olarak gösterilmekte ise de Genelkurmay Başkanlığının ilgili şubesinde ve arşivdeki şahsî dosyasında bu rütbe¬ye yükseldiğine dair bir kayıt ve belgeye rastlanamamıştır.