3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • Osman Mert
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar

Kumanova’daki Müslüman Mezarlığı ve Roman Mezarları

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 281-295
Adını daha önce bölgeye yerleşen Kuman Türklerinden alan Kumanova, I. Murat Dönemi'nde 1371 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Balkan Savaşlarına kadar yaklaşık 570 yıl Osmanlı sınırları içinde yer alan Kumanova'da bu süre zarfında Türkler, Müslüman Arnavutlar, Makedonlar, Romanlar, Sırplar… yaşamışlardır. Türklerin ve Romanların önemli bir kısmı özellikle 17. yüzyılın sonunda bölgedeki Hristiyan ahalinin çıkardığı isyanlar, XIX. yüzyılın başındaki Sırp İsyanı, Balkan Savaşları ve I.-II. Dünya Savaşları nedeniyle Kumanova'dan Anadolu'ya göç etmek zorunda kalmışlardır. Osmanlı Dönemi'nde genellikle %45-60 oranında Müslüman'ın yaşadığı Kumanova'da günümüzde Müslümanların oranı %22,4'e düşmüştür. Bu oranın da çoğunluğunu Arnavutlar oluşturmakta; ikinci sırada Romanlar, üçüncü sırada da Türkler yer almaktadır. Türk mezar geleneğini büyük oranda koruyan Kumanova Müslümanlarının Osmanlı Dönemi'ndeki mezar taşları Anadolu'daki çağdaşları ile aynıyken, daha sonra bölgedeki siyasi gelişmelere paralel olarak mezar taşlarının Kiril ve Latin alfabeleriyle yazıldığı; teknolojik gelişmelere bağlı olarak da son zamanlarda özellikle Romanlara ait mezar taşlarına ölen kişilerin fotoğrafıyla birlikte ay-yıldızın da işlendiği görülmektedir. "Kumanova'daki Müslüman Mezarlığı ve Roman Mezarları" başlıklı bu çalışmada Kumanova'nın tarihi, Kumanova Romanları ve Kumanova'nın geçirdiği siyasi değişimlerin mezar taşlarına yansımaları görüntülerle de desteklenerek ilgililerin dikkatlerine sunulmuştur

ARAP HARFLİ YAZITLARIN BELGELENMESİNDE KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER (KOSOVA VE MAKEDONYA ÖZELİNDE)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 385-405
Günümüzde Türk kültür coğrafyasındaki ortak kültürel kodlardan biri de Arap harfli yazıtlardır. İslamiyet'in kabul edilmesinden sonra Arap alfabesi Türklerin hâkim olduğu coğrafyalarda başta mezar taşları olmak üzere dinî ve sosyal hayatın her alanında kullanılmaya başlanmıştır. Karahanlı Dönemi'ne kadar (Kök)türk, Uygur, Soğd, Sanskrit vd. alfabelerle eşsiz eserler vücuda getiren Türkler, İslamiyet'i kabul ettikten sonra da İslami inanç sistemiyle ilgili ayetleri, hadisleri, sözleri ve adları camilere, mescitlere, evlerin giriş kapılarına, süs ve kullanım eşyalarına… işlemişlerdir. Türk kültür tarihi açısından son derece önemli olan bu yazıtların bir kısmı bugün Osmanlı İmparatorluğu'nun asırlarca hâkim olduğu Kosova ve Makedonya sınırları içinde yer almaktadır. Tarihî süreçte bölgede yaşanan savaşlardan, kültürel çatış- malardan ve olumsuz hava şartlarından ciddi düzeyde etkilenen bu eserlerin önemli bir kısmı günümüzde açık alanlarda korumasız bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Üzerlerinde taşıdıkları motiflerle, damgalarla ve yazılı bilgilerle geçmişi günümüze, Türk kültür coğrafyalarını birbirine bağlayan bu eserlerin tespiti ve belgelenmeleriyle ilgili bulundukları mekâna, yıpranma nedenlerine ve düzeylerine… göre birtakım güçlükler bulunmaktadır. Bu çalışmada Kosova ve Makedonya sınırları içinde yer alan ve farklı nesneler üzerinde bulunan Arap harfli yazıtların belgelenmesiyle ilgili karşılaşılan güçlükler, görüntülerden hareketle ilgililerin dikkatlerine sunulmuş ve konuyla ilgili birtakım önerilerde bulunulmuştur

Köl Tigin ve Bilge Kağan Yazıtlarının Ortak Metinlerinde Anlamlı Elemanlar Düzeyinde Karşılaşılan Farklılıklar (The Differences Encountered in the Joint Texts of Köl Tigin and Bilge Kagan Inscriptions at the Level of the Significant Elements)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 137-152
Köl Tigin Yazıtı'nın güney ve doğu yüzlerindeki metnin önemli bir kısmı, Bilge Kağan Yazıtı'nın kuzey ve doğu yüzlerine, cümleler ve kelimeler büyük oranda korunarak, birtakım değişikliklerle aktarılmıştır. Bu aktarma sırasında yapılan değişikliklerin bir kısmı da kelime, kelime grubu ya da cümle düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu çalışmada Bilge Kağan Yazıtı üzerindeki yazı alanının genişliği ve anlaşılabilirlik dikkate alınarak metnin tekrar yapılandırılması sırasında ortaya çıkan bu farklılıkların belirlenmesi amacıyla, önce Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarındaki ortak metin, anlamlı elemanların seçimi ve kullanımıyla ilgili olarak karşılaştırılmış; ardından da yapılan değişiklikler tespit edilerek gerekçeleriyle birlikte değerlendirilmiştir.Abstract A considerable part of the text on the South and east sides of the Köl Tigin Inscription was transferred to the north and east sides of the Bilge Kagan Inscription with some changes substantially preserving the sentences and the words. Part of the changes made during this transfer was held at word, word group or sentence level. In this study, the joint text in the Köl Tigin and Bilge Kagan Inscriptions has been compared in terms of the choice and the employment of significant elements in an attempt to determine the differences arose during the restructuring of the text considering the width of the text area on Bilge Kagan Inscription and intelligibility; and subsequnetly, the changes made have been identified and evaluated along with the justifications.