10 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Sâlahi R. Sonyel
  • Mustafa Kemal Atatürk
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold'un Türk Ulusal Akımı'na Karşı Tutumu (1920-1923)

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 221 · Sayfa: 159-184
Tam Metin
İsviçre'deki İngiliz orta-elçisi Sir Horace Rumbold, 17 Kasım 1920'de Amiral Sir John de Robeck'in yerine İstanbul'a Yüksek Komiser olarak atanırken, Merkez Güçleri'nin üyesi Osmanlı İmparatorluğu, felaket getirici Yüce Savaş'ta (I. Dünya Savaşı) İttihat (Antant) Güçleri'nce yenilgiye uğratılmış ve 30 Ekim 1918'de Mondros Bırakışması'nı imzalamak zorunda kalmıştı. Bağlaşıklar (İttilâf Güçleri), Osmanlı İmparatorluğu'nu büsbütün ortadan kaldırarak topraklarını paylaşmak amacıyla, savaş sırasında kendi aralarında yapmış oldukları gizli antlaşmalardan yararlanarak, çoğunluğu Türk ve öteki Müslüman halklardan oluşan birçok ülkeleri işgal etmiş; öteyandan, Yunanistan'ın 15 Mayıs 1919'da İzmir ve bölgesini istilası, Mustafa Kemal (Atatürk)'ün önderliği altındaki Türk Ulusal Akımı'nın şahlanmasına yol açmıştı.

The Attitude of British High Commissioner Sir Horace Rumbold Towards the Turkish National Movement, 1920-1923

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 221 · Sayfa: 185-210
Tam Metin
When Sir Horace Rumbold, the British Minister in Switzerland, succeeded Admiral Sir John de Robeck, on 17 November 1920, as High Commissioner in Istanbul, the Ottoman Empire, a member of the Central Powers, was already defeated by the Entente Powers (the Allies) in the disastrous Great War, and was forced to sign the Armistice of Mondros (Mudros) on 30 October 1918.

Kurtuluş Savaşı Günlerinde Mustafa Kemal-Enver Çatışması

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 381-402
Tam Metin
Birinci Dünya Savaşında yenilgiye uğratılan Osmanlı İmparatorluğu'nu ve yenen İtilaf Devletleri adına İngiltere'yi temsil eden murahhaslar arasında, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Bırakışması'nın aktinden dokuz gün sonra, yani 8/9 Kasım gecesi, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaşa sürüklemekten sorumlu İttihat ve Terakki Derneği'nin üç önderi -Talat, Enver ve Cemal Paşalar- kimi yandaşlarıyla birlikte, U-67 sayılı Alman denizaltısıyla İstanbul'dan gizlice kaçıyorlardı. Kaçakların hedefi, İngiliz gizli belgelerine bakılacak olursa, Köstence, Türk kaynaklarına göre ise, Kırım kıyılarında, Sivastopol yakınlarında bir sahil kenti olan Gözleve (Evpatorya)'ydı.

Enver Paşa ve Orta Asya'da Başgösteren "Basmacı" Akımı

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 1179-1208
Tam Metin
Mustafa Kemal başkanlığındaki Türk ulusalcılarının, 1921 yılı Eylül'ünde Yunan istilâ gücüne karşı Sakarya'da kazanmış olduğu zafer, Sovyet Rusya'nın, Türkiye'yi, Enver Paşa aracılığıyla Bolşevikleştirme planlarını altüst ediyordu. Ulusalcılar, başkentleri Ankara doğrultusunda ilerleyen Yunan ordusuyla boğuşurken, Sovyet önderleriyle işbirliği yapan Enver Paşa, Mustafa Kemal'i devirmek, Yunanlıları yenmek ve Anadolu'da kendi önderliği altında Bolşevizmin temellerini atmak amacıyla, Müslüman Bolşeviklerden oluşan bir ordunun başında Anadolu'ya girmeyi tasarlıyordu. Ama Kemalistlerin Sakarya'da sağlamış oldukları zafer, bu tasarıya büyük bir darbe indiriyordu. Bunun üzerine, Rus önderleri, 1921 Martı'nda bir dostluk antlaşması imzaladıkları Ankara yönetiminin dileği üzerine, Enver Paşa'yı Türk sahnesinden kaldırmaktan başka seçeneğe sahip olmadıklarını görüyor; esasen, onun, o sırada Anadolu'da kendilerine bir yararı kalmadığını anlıyorlardı.

İngiliz Belgelerine Göre Mustafa Kemal-Lawrence Görüşmesi

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 205 · Sayfa: 1695-1700
Tam Metin
İngiliz ordusuna mensup Tuğgeneral Moberley, 1926 yılı Nisan'ında, History of the Mesopotamian Campaign (Mezopotamya (Irak) Harekatının Tarihi) adlı bir yapıt kaleme alıyor; bunun bölümlerinden birini, Türk savaş amaçları ve pantürkizm konularına ayırıyordu. Yazar, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na başvurarak bu konularda bilgi istiyor; bunun üzerine, bakanlık yetkililerinden W.G. Childs, 20 Nisan'da, bakanlığın da yararlanabileceği bir tutanak kaleme alıyordu. Bu tutanak, Mustafa Kemal (Atatürk)'in kişilik ve çalışmalarına ilginç ışık tutmaktadır. Anlaşılan, Childs, Arabistan'daki davranışlarıyla tanınan Albay T.E. Lawrence'la bu konuda görüşüyor, bu İngiliz albayı, 1918 yılı Eylül'ünde, "tuhaf bir raslantı" sonucunda "Mustafa Kemal Paşa ile birkaç görüşme yaptığını" ve konuştukları konular arasında Türk savaş amaçlarının da bulunduğunu kendisine bildiriyordu.

Mustafa Kemal-Lawrence Meeting in the Light of British Documents

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 205 · Sayfa: 1701-1706
Tam Metin
In April 1926, Brigadier-General Moberley of the British Army was writing a book, entitled History of the Mesopotamian Campaign, which included a section on Turkish war aims and Pan-Turkism. He approached the British Foreign Office for information on the subject, whereupon one of the officials, W. G. Childs, drew up a minute 20th April for the use of the Department. This minute throws interesting light on the personality and career of Mustafa Kemal (Atatürk). Apparently, Childs had spoken to Colonel T. E. Lawrence (of Arabia reputation) on the subject, who had told him that, "by a curious accident", he (Lawrence) was able, in September 1918, "to have several conversations with Mustafa Kemal Pasha", and that among the topics discussed was that of Turkish war aims.

Büyük General, Asil Düşman ve Cömert Dost Gazi Mustafa Kemal

Belleten · 1979, Cilt 43, Sayı 171 · Sayfa: 619-634 · DOI: 10.37879/belleten.1979.619
Tam Metin
Lozan antlaşması imzalandıktan sonra, Türkiye ile İngiltere arasındaki tüm anlaşmazlıklar (Musul sorunu dışında) ortadan kalkıyor; 1926'da bu sorunun da çözümüyle iki ülke arasında dostluk ilişkileri kuruluyor; bu dostluk, Türkiye'deki İngiliz Büyükelçisi Sir George Clerk' in ve Türk önderlerinin içten çalışmalarıyla 1930 başlarında doruk noktasına eriyor; İngiltere Büyükelçisi, İngilizlerin Türklere olan güven ve dostluk duygularını kanıtlamak amacıyla, ya kişisel olarak Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal'e veya Türk yönetimine bir iyi niyet gösterisinde bulunulması için kendi yönetimini sıkıştırmaya başlıyordu. Bu iyi niyet gösterisinin ne olabileceği İngiltere Dışişleri Bakanlığında tartışılırken, Doğu Dairesi yetkililerinden A. K. Helm'in 14 Eylül 1931'de aklına şu fikir geliyordu: "Gaziye dostça bir jestte bulunmamız için yapılan öneriden hemen sonra, Gelibolu (Anafartalar) savaşının resmi tarihini kapsayan yapıtın kimi bölümlerinin elimize geçmiş olması bana şu fikri verdi: bu yapıtın uygun biçimde ciltlenmiş bir suretini Gaziye takdim edersek aynı amaca yardım etmiş olmaz mıyız? Bu denli bir ödülün onu çok sevindireceğine eminim. Gazinin Anafartalar savaşı hakkında konuşurken duyduğu zevkin ne kadar büyük olduğunu kişisel deneyimle saptamış bulunuyorum. Sonra bu yapıtta, Mustafa Kemal'in, yarımadanın savunulmasında önemli ve kesin bir rol oynadığı gösterilmektedir. Bu ödülün dilendiği biçimde etkili olabilmesi için Büyükelçimizce Gaziye takdim edilmesi gereklidir".

Mudanya Bırakışmasının Ellinci Yıldönümü

Belleten · 1973, Cilt 37, Sayı 145 · Sayfa: 95-112 · DOI: 10.37879/belleten.1973.145-95
Tam Metin
Elli yıl önce, Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal (Atatürk)'ün komutası altındaki Türk orduları, Çanakkale'de, İstila Gücü Başkomutanı Tüm-General Sir Charles Halington'un idaresindeki İngiliz askeri birlikleriyle çarpışmak üzere, düşman ordusunun karşısında mevzi alıyordu. İngiliz ordusunun Türk toprakları üzerinde ne işi vardı ve neden bu iki ulusun orduları silâhlı bir çatışmaya hazırlanıyordu? Bu iki soruya cevap verebilmek için Birinci Dünya Savaşına kısaca bakmak gerekmektedir. Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'ın da katıldığı Merkez Kuvvetleri safında bu savaşa giren Osmanlı İmparatorluğu; İngiltere, Fransa ve İtalya'dan müteşekkil Antant Devletleri tarafından yenilgiye uğratılmış; 30 Ekim, 1918'de Mondros Bırakışmasının imzalamaya zorlanmıştı. Bazı maddeleri kasten belirsiz bir halde kaleme alınan bu Bırakışma, Bağlaşıklara, "gizli antlaşmalara ve fetih hakkına" dayanarak Türk ülkelerini bir savaş ganimeti olarak ele geçirmek fırsatını veriyordu. Savaşa katılan Bağlaşıklar arasında çeşitli tarihlerde imzalanan bu gizli antlaşmalar, Osmanlı İmparatorluğunun ortadan kaldırılarak Türk topraklarının İngiltere, Fransa, İtalya ve Çarlık Rusya arasında paylaşılması gayesini güdüyor; bir bakıma, Bağla-şıkların riyakârlığını ortaya çıkarıyordu; çünkü Osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşan devletler, çeşitli vesilelerle savaş gayelerini açıklarken, Türk ülkelerinin bütünlük ve bağımsızlığına el sürmeyeceklerine söz vermişlerdi.

Ölümünün Otuzdördüncü Yılında Atatürk'ü Anarken

Belleten · 1973, Cilt 37, Sayı 146 · Sayfa: 235-242
Tam Metin
Sayın Kardeşlerim, yirminci yüzyılın ilk yarısında, sömürgecilik ve emperyalizme indirdiği büyük darbelerle Yakın, Orta ve Uzak Doğu, Asya ve Afrika'daki sömürge ülkelere ve köle halklara yeniden yaşama gücü veren; onlara özgürlük ve bağımsızlık yolu gösteren eşsiz bir Türk önderini anmak için toplanmış bulunuyoruz. Yok olmuş bir ulusu yeniden dirilten; temelini attığı modern ve ulusal bir devletin sınırları içinde Türk ulusuna yaşama, çalışma ve kendine güven duyguları aşılayan; bu ulusu Ortaçağ düşünüşünden kurtararak laiklik, devrimcilik, ilericilik, halkçılık ve cumhuriyetçilik yolunu açan; yüzde doksan cahil bırakılmış bir halka okuma-yazma ve bilim alanında ileri atılımlar yapma olanağı sağlayan bir dâhiyi anıyoruz. Ulusumuzun ender yetiştirdiği, adı ve ünü bütün dünyaya yayılan; hakkında yalnız kendi dilimizde değil, bütün dünya dillerinde binlerce eser yayınlanan ve hala yayınlanmakta olan; yabancı boyunduruğu altında yıllarca acı çekmiş halkların karanlık gecelerinde bir ışık gibi parlayan; küçük ve güçsüz ulusların ufuklarını karartan büyük ve doymak bilmez devletlerin kara bulutlarını dağıtan büyük kasırganın başlatıcısını anıyoruz.

İngiliz Belgelerinin Işığı Altında Atatürk'ün Son Günleri

Belleten · 1971, Cilt 35, Sayı 140 · Sayfa: 541-586 · DOI: 10.37879/belleten.1971.140-541
Tam Metin
Atatürk'ün sağlığıyla ilgili ilk İngiliz belgesi, Paris'teki İngiliz Büyükelçisi Sir Eric Phipps'in, 28 Aralık, 1937'de, İngiltere Dışişleri Bakanlığı daimi Müsteşarı Sir Alexander Cadogan'a gönderdiği, "özel ve mahrem" işaretli yazıdır. İngiliz Büyükelçisi, bu yazıda ezcümle şöyle diyordu: "Fransız Hükümeti ileri gelenlerinden Saint-Quentin, İngiltere Büyükelçiliği sorumlularından Lloyd Thomas'la görüşürken, Kemal Atatürk'ün sağlığı konusunda Ankara'daki Fransız Büyükelçisinden, son günlerde, 'oldukça endişe verici' raporlar alındığını bildirdi. Fransız Büyükelçisi Ponsot, Atatürk hakkında O'nun maiyetinden elde ettiği bilgiyle ilgili intibaı, Paris'e gönderdiği raporunda şöyle anlatmaktadır: 'Atatürk, zihnen ve bedenen bir çöküş devresine girmiş bulunuyor. Son aylar zarfinda kendini sık sık kaybediyor. Sağlığıyla ilgili bu son durum, yıllardan beri tutkun olduğu alkolle ilişkin görülmüyor'.