50 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Salâhi R. Sonyel
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

İngiliz Belgelerine Göre Kurtuluş Savaşında Manisa ve Bölgesi (1919-1922)

Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 191-204
Tam Metin
Manisa kenti, Türk Kurtuluş Savaşı döneminde, öteki kimi Aydın vilayeti kentleri gibi, feci günler geçirmişti. Bu çalışmada amaç, Londra'da 'Public Record Office' olarak bilinen İngiliz Devlet Arşivi'nde korunmakta olan İngiliz belgelerine ve kimi yabancı yazarların bu kente ilişkin olarak yayımlanmış olan yapıtlarına dayanarak, o dönemin olaylarını yansıtmaktır. Bunu yaparken, niyetim, o korkunç felakete neden olanlarla kurbanlarının bugünkü varisleri arasında nefret duygulan kışkırtmak değil, bu konudaki bilgi kaynaklarımıza katkıda bulunmaktır.

Turkish Cypriots - A People Unfairly Treated And Isolated by the International Community

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 179-200
The struggles of the Turkish people of Cyprus for their existence and human rights began immediately after the signing of the Cyprus Agreement, on 4 June 1878, between the Ottoman State and England (Britain), giving the latter the right to occupy Cyprus provisionally. These struggles accelerated following attempts by the Greek Cypriots, pampered by the British, to aspire for enosis (union with Greece), and reached the zenith after the establishment of the Republic of Cyprus in 1960. The Greek Cypriots, who believed that the establishment of the Republic of Cyprus was provisional, and dreamt of the Megali Idea (Great Ideal), in the fulfilment of Greek imperialism, prepared various secret plans and plots in order to cow down, and eliminate the Turkish Cypriots, which they began to implement in 1964. However, there were splits and divisions among them, which led to the Sampson coup d'etat in 1974. However, there were splits and divisions among them, which led to the Sampson coup d'etat in 1974, thereby causing Turkey to intervene, as one of the guarantor powers, in order to protect the Turkish Cypriots against the Greek-Cypriot plans to exterminate them. However, Western states and organisations, and particularly the European Union (EU), which admire, and are under the influence of, ancient Hellenes continued, and still continue, to recognise the government of South Cyprus as the 'legal government' of the whole island and refuse to recognise the Turkish Republic of Northern Cyprus. As a result, the Turkish Cypriots have been subjected to isolation, unfairly and contrary to the principles of justice. In this monograph I shall try to reveal as to how and why the EU decided, with the pressure of Greece, to admit South Cyprus to membership contrary to the principles of fairness, justice and legality.

Uluslararası İlişkilerde Haksızlığa Uğramış ve İzole Edilmiş Bir Halk: Kıbrıs Türkleri

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 165-178
Kıbrıs Türklerinin kendi varlıkları ve temel insan hakları için mücadeleleri(1), 4 Haziran 1878'de Osmanlı Devleti'yle İngiltere arasında imzalanmış olan Kıbrıs Sözleşmesi gereğince, adanın geçici olarak İngiliz yönetimine devredilmesinden hemen sonra başlamıştı(2). Kıbrıs Türkleri, Helen hayranı İngiliz yöneticilerin tutumlarına karşı kendi ulusal, kültürel ve dinî inançlarını koruyabilmek için oldukça güç bir görevle karşılaşmışlardı. Bu İngiliz yöneticiler, çoğu kez Kıbrıs Türklerini, kendilerini üstün gören, çığırtkan, saldırgan ve bağnaz Rumların insafına bırakmışlardı. Ayrıca, İngiltere Adayı işgal edince, yabancı boyunduruğu altında yaşamak istemeyen Kıbrıslı birçok Türk Türkiye'ye göçmüştü.

Kurtuluş Savaşı Döneminde İstanbul Kabineleri ve İngiliz İstihbarat Servisi

Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 243 · Sayfa: 661-708
Tam Metin
Bu yazımda, daha önce yayımlanmış olan yapıtlarımda değinilmemiş ve özellikle İstanbul kabineleriyle ilgili olan, en önemli gördüğüm İngiliz İstihbarat Servisi raporlarını incelemeye çalışacağım. Ancak, 1918-19 yıllarını kapsayan raporlar daha önce yayımlanmış olduğu için, bu yazımda, 1920-22 yıllarını kapsayan raporlar üzerinde duracağım.

Yunan Ayaklanması Günlerinde Mora'daki Türkler Nasıl Yok Edildiler?

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 107-120
Tam Metin
"Peloponez (Peloponisos)" adıyla da anılan Mora Yarımadası, ilkin Sultan Beyazıt I tarafından 1397'de Bizanslılardan alınarak kısmen Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanıyor; Yunanistan'ın her yanında, Katolik Lâtinlerin zulmü altında inleyen Ortodoks Hıristiyan Grekler, 1460'da Mora'yı tümüyle fetheden Sultan II. Mehmet'i bir kurtarıcı olarak karşılıyorlardı. 1698'de imzalanan Karlofça Antlaşması'yla, Osmanlılar, Mora'yı Venediklilere vermek zorunda kalıyor; ama 1718'de aktedilen Pasarofça Antlaşması'ndan sonra, Mora, yeniden Osmanlı egemenliğine geçiyordu.

How The Turks of the Peloponnese were Exterminated During the Greek Rebellion?

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 121-136
Tam Metin
The peninsula of the Peloponnese (in southern Greece), which is also known as the Morea, was first partly conquered in 1397 CE by die Ottoman Sultan Beyazit I from the Byzantines, and was completely overrun in 1460 by Sultan Mehmet II, who was received as a deliverer by the Greek Orthodox Christian population, then suffering under the rule of the Roman Catholics. In 1698 the Ottomans were complled to cede the Peloponnese to the Venetians, under die Treaty of Carlowitz, but in 1718 it was retroceded to the Ottoman Empire under the Treaty of Passarowitz.

Osmanlı İmparatorluğu'nun Son Dönemi ve Türkiye'yi Bölme Çabaları (1908-1918)

Belleten · 1997, Cilt 61, Sayı 231 · Sayfa: 387-428
Tam Metin
Son zamanlarda kimi Avrupa ve Amerika arşivlerinde araştırıcılara açılmış olan ilk kaynak belgelerin de kanıtladığı gibi, Fransa, İngiltere, Rusya ve Almanya denli güçlü devletler, Yakın ve Orta Doğu'yu kendi etki ve egemenlikleri altına almak için yıllardan beri birbirleriyle yarışıyorlardı. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, savaş günlerinde ve savaştan hemen sonra, onların düzenlerine hedef oluşturan başlıca ülke, Osmanlı İmparatorluğu'ydu. Güçlü devletler, Osmanlı ülkelerinin bol kaynaklarını sömürmek ve İmparatorluğu kendi pazarlarına bağlamak amacıyla her türlü önleme başvurarak Türkiye'ye sızmak için uğraşıyorlardı. Onları en çok ilgilendiren kaynaklardan biri de petroldü. Orta Doğu ülkelerindeki bol petrol kaynaklarını ele geçirmek için birbirleriyle düşmanlık düzeyinde bile yarışa girişiyorlardı. Gerçekte, Birinci Dünya Savaşı'nın patlamasına neden olan başlıca etkenlerden biri de, güçlü devletler arasındaki bu ekonomik yarışmaydı.

İngiliz Yönetiminde Kıbrıs Türklerinin Varlık Savaşımı (1878 - 1960)

Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 224 · Sayfa: 133-188
Tam Metin
Kıbrıs Türklerinin, insan hakları ve ulusal varlıklarıyla ilgili savaşımları, adanın İngiltere'ce ikinci kez işgalinden hemen sonra başlıyordu. Kıbrıs adası, Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere (Britanya) arasında 4 Haziran 1878'de imzalanan ve "Kıbrıs Konvansiyonu" ya da "Sözleşmesi" olarak bilinen bağlaşma (ittifak) antlaşması gereğince, geçici olarak İngiliz yönetimine devredilince, o sıralarda "Kıbrıs Müslümanları" olarak anılan ada Türkleri, İngiliz yönetimine karşı kendi kültürel, ulusal ve dinsel kimliklerini koruyabilmek için uzun süreli savaşımlar vermek zorunda kalıyorlardı. Helen (Yunan-Grek) yandaşı olan İngiliz yönetimi, Türk toplumu sık sık savsıyor ve bu toplumu, "Kıbrıs Hıristiyanları" olarak anılan zorba, çığırtkan, saldırgan ve bağnaz Rum ve Grek sakinlerin insafına bırakıyordu.

İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold'un Türk Ulusal Akımı'na Karşı Tutumu (1920-1923)

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 221 · Sayfa: 159-184
Tam Metin
İsviçre'deki İngiliz orta-elçisi Sir Horace Rumbold, 17 Kasım 1920'de Amiral Sir John de Robeck'in yerine İstanbul'a Yüksek Komiser olarak atanırken, Merkez Güçleri'nin üyesi Osmanlı İmparatorluğu, felaket getirici Yüce Savaş'ta (I. Dünya Savaşı) İttihat (Antant) Güçleri'nce yenilgiye uğratılmış ve 30 Ekim 1918'de Mondros Bırakışması'nı imzalamak zorunda kalmıştı. Bağlaşıklar (İttilâf Güçleri), Osmanlı İmparatorluğu'nu büsbütün ortadan kaldırarak topraklarını paylaşmak amacıyla, savaş sırasında kendi aralarında yapmış oldukları gizli antlaşmalardan yararlanarak, çoğunluğu Türk ve öteki Müslüman halklardan oluşan birçok ülkeleri işgal etmiş; öteyandan, Yunanistan'ın 15 Mayıs 1919'da İzmir ve bölgesini istilası, Mustafa Kemal (Atatürk)'ün önderliği altındaki Türk Ulusal Akımı'nın şahlanmasına yol açmıştı.

The Attitude of British High Commissioner Sir Horace Rumbold Towards the Turkish National Movement, 1920-1923

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 221 · Sayfa: 185-210
Tam Metin
When Sir Horace Rumbold, the British Minister in Switzerland, succeeded Admiral Sir John de Robeck, on 17 November 1920, as High Commissioner in Istanbul, the Ottoman Empire, a member of the Central Powers, was already defeated by the Entente Powers (the Allies) in the disastrous Great War, and was forced to sign the Armistice of Mondros (Mudros) on 30 October 1918.