39 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Zeynep Korkmaz
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Türkiye Türkçesi Üzerindeki Gramer Çalışmaları ve Bu Çalışmaların Günümüzdeki Durumu

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2002, Cilt 50, Sayı 1 · Sayfa: 40-59
Bu makalede önce Türkiye Türkçesindeki gramer çalışmalarının XIII-XIX. yüzyıllar ile Tanzimattan günümüze kadar uzanan dönemlerdeki bağlantıları ve bu dönemlerin genel özellikleri üzerinde durulmuştur. Daha sonra da 1910'dan günümüze kadar uzanan günümüz Türkiye Türkçesinde yapılan çalışmaların özellik ve nitelikleri ile hedeflenen gelişme açısından yapılması gerekenler üzerinde durulmuştur.

Türk Dilinin Eski Kültür Mirasının Anadolu Ağızlarındaki Devamı

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1999, Cilt 47 · Sayfa: 158-167
Makalede üç bölüm halinde yapılagelen değerlendirmeler, Anadolu ağızlarında gerek ses ve şekil bilgisi, gerek söz varlığı açısından Türkçenin dil ve kültür mirasını koruyup devam ettirme bakımından ne kadar duyarlı olduğunu ana çizgiler ile ortaya koyulmuştur.

Dede Korkut Hikayelerinde Dil-Üslup Bağlantısı

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1998, Cilt 46, Sayı 1 · Sayfa: 101-112
Dede Korkut, Türk destan edebiyatının doruğa yükselmiş bir şaheseridir. Bu bakımdan taşıdığı tarihi, sosyal ve kültürel değerler çok yönlüdür. Dede Korkut'u kendi döneminin değerli birçok eserinin üstüne çıkaran ve destan edebiyatının doruğuna yükselten yanı, dilindeki güzellik ve üslubundaki mükemmelliktir.

Batı Dilleri ve Türk Dili Grameri Üzerindeki Etkileri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1997, Cilt 45 · Sayfa: 48-54
Osmanlı Devleti XVIII. yüzyıldan sonra yavaş yavaş Avrupa'ya açılmaya başlamıştır. Bu dönemde Batı Osmanlı İmparatorluğunu bir dereceye kadar etkilediği gibi, Türk hayatı da Batıda bir Türkizm modası doğurmuştur. Batının Osmanlı toplumu ve özellikle Türk Dili üzerindeki etkisi asıl 1839 Tanzimat hareketinden sonra başlamıştır. Daha sonra Cumhuriyet devrindeki gelişmelerle günümüze kadar süregelmiştir.

Türkiye Türkçesinde Fiil Çatısı Üzerine Görüşler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1996, Cilt 44 · Sayfa: 159-165
Gramerlerimizde ve gramer konularını ele alan bazı yazılarda, çatı konusu tanımı, niteliği, terimleri, sınıflandırılması, eklerin özelliği, sayıları ve örneklere bağlanması açısından yer yer karışıklıklar ve birbiriyle çelişen durumlar göstermektedir. Bu karışıklığın önlenmesi ve konunun Türkiye Türkçesinin yapı ve işleyişi özelliklerine uygun bir sonuca bağlanabilmesi için, bu makalede çatı konusuna ve bu konu ile ilgili bazı sorunlara değinilmiştir.

VILHELM LUDWIG PETER THOMSEN (HAYATI VE TÜRKLÜK BİLİMİNE HİZMETİ)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1993, Cilt 41 · Sayfa: 1-11
Bu gün dilimizin, tarihimizin ve bütünü ile Türk kültürünün bilinen en eski yazılı belgeleri olan Köktürk Anıtlarının okunuşunun ve dünyaya duyuruluşunun yüzüncü yıl dönümüdür…

ESKİ TÜRK YAZI DİLİNDEN YENİ YAZI DİLLERİNE GEÇİŞ DEVRİ VE ÖZELLİKLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1991, Cilt 39 · Sayfa: 55-64
Türk dilinin, VI.-XI. Yüzyılları arasındaki devresi, çeşitli etkenlere bağlı bazı ses ve şekil bilgisi özellikleri ve kelime kadrosundaki ayrılıklara rağmen, dil yapısı ve tarihi gelişme şartları bakımından genel olarak birbirinin devamından ibaret tek bir kol halinde yol aldığı devredir.

GÖKTÜRKÇEDE İSİMDEN FİİL TÜRETEN EKLER VE KÖKEN YAPILARI ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 141-149
Göktürkçe, Türkçenin artık müstakil bir yazı dili haline gelmiş; dolayısıyla, dil tarihi açısından büyük çaptaki bir takım değişmeleri geride bırakmış bir koldur. Metinlerin sayı itibariyle oldukça sınırlı ve kelime hazinesinin de belirli bir alanı temsil eder nitelikte olmasına rağmen, bu metinlerin dil yapısı üzerindeki çok yönlü ve karşılaştırmalı araştırmalar…

YAZILI DEVİRLERDEKİ GELİŞMELERE GÖRE ESKİ TÜRKÇENİN YAŞI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 353-370
Bir dilin yaşının tespiti çalışmalarında çeşitli yollara baş vurmak mümkündür. Bu konuda, dilin kendi yapı ve işleyiş özellikleri ve tarihi gelişme şartları ile ilgili birtakım ölçütler (kriterler) uygulanabileceği gibi, antropoloji, tarih, arkeoloji ve etnoloji gibi diğer bilim dallarının ortaya koyduğu verilerden de yararlanmak mümkündür.