6 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • İttihat ve Terakki
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Ottoman Propaganda and Turkish Identity, Literature in Turkey During World War I

Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 275 · Sayfa: 327-328
Erol Köroğlu'nun bu çalışması, Türk ve yabancı tarihyazımında sıklıkla değinilen ama pek de derinlemesine araştırılmamış olan Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı hükümetinin savaş propagandası ve bir Türk kimliği inşa edilmesi çabaları üzerinedir. Köroğlu, aslen bir edebiyatçıdır. Ancak bu çalışmasında Köroğlu'nun edebiyatçılıkla tarihçiliği itinalı bir şekilde bir araya getirdiği görülmektedir. Kitabın kaynakçasına bakıldığında sadece Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı Devleti hakkındaki literatürün değil, asıl olarak bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nda üretilmiş propaganda ve diğer yayınların incelendiğini görülmektedir. Bu husus çok önemlidir. Zira bu dönem hakkındaki hassaten İngilizce neşriyatta kişiler ve fikirleri tartışılırken bu kişilerin kendi yazdıklarına bakılmayıp bir takım ezberler üzerinden bazı iddialar serdedilmektedir.

Osmanlı Devleti'nin Son Dönem Irak Politikasına Bir Örnek: Nazım Paşa'nın Bağdat Valiliği (25 Kasım 1909 - 15 Mart 1911)

Belleten · 2010, Cilt 74, Sayı 271 · Sayfa: 833-870 · DOI: 10.37879/belleten.2010.833
Tam Metin
Bağdat Vilayeti'nde Il. Meşrutiyet'in ilanının hemen ardından büyük devletler tarafından gerçekleştirilen emperyalist faaliyetlerin yanı sıra bölge halkının can, mal ve ırzına tasallut eden eşkıyalık hareketlerinde büyük bir artış gözlenmiştir. Güvenlik konusunda yaşanan zafiyet, ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkilemiştir. Yaşanan sorunları ortadan kaldırmayı amaçlayan İttihat ve Terakki Cemiyeti, Irak bölgesine olağanüstü yetkilerle donatılmış yetenekli valiler gönderilmesine gayret göstermiştir. Bu doğrultuda Bağdat Valiliği'ne tayin edilen Nazım Paşa, güçlü kişiliğiyle bölgede uzun yıllardır görülen otorite boşluğunu doldurmayı başarmış ve almış olduğu tedbirlerle eşkıyalık olaylarını tamamen ortadan kaldırmıştır. Nazım Paşa Müslüman ve Gayr-i Müslim tebaaya hoşgörüyle yaklaşmış, bu sayede kendisinden evvel Bağdat'a gelen valilerin hiç birisinin gerçekleştiremeye muvaffak olamadığı huzur ortamını tesis etmeyi başarmıştır. Ayrıca yıllardır ihmal edilmiş olan bölgede imar-iskan ve ticari-zirai faaliyetlerin artırılması yönünde kapsamlı bir kalkınma hamlesi başlatmıştır. Başarılı bir vali olarak dikkat çeken Nazım Paşa, Il. Meşrutiyet döneminde yaşanan iç siyasi çekişmeler nedeniyle görevinden azledilmiştir.

Hanedân-ı Saltanat Nizamnâmesi ve Uygulanması

Belleten · 2010, Cilt 74, Sayı 269 · Sayfa: 181-226
Tam Metin
Osmanlı hanedan üyelerinin sosyal hayatını, yaşayışını ve aile hukukuyla ilgili bazı meselelerini düzenleyen ilk nizamname 16 Kasım 1913 tarihinde çıkarıldı. Nizamname, hanedan azasını ilgilendiren birçok meseleyi etraflıca ele almaktaydı. Düzenlemede yer alan hususların önemli bir kısmı teamül-ü kadimden olup bazıları ise kendi devrinde ortaya çıkan bir takım sorunların çözümüne yönelik yeni konulardı.

Doç. Dr. ÜNSAL YAVUZ, Atatürk, İmparatorluktan Milli Devlete, Türk Tarih Kurumu Yayınları XXIV. Dizi-Sa. 10, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara-1990. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 212 · Sayfa: 257-268
"İçindekiler" ve "Giriş" dışında, metin kısmı 95, "Kronoloji", "Bibliyografya" ve "Dizin" ile birlikte 117 sayfadan oluşan "Atatürk, İmparatorluktan Milli Devlete" adlı kitabın tanıtımının yapılmasında izlenen yöntemi birkaç cümle ile belirtiyoruz: Her bölüm ele alınarak alıntı yapılan kitapların tesbiti, cümle bozukluklarının saptanması, var olan kronoloji ve bilgi hatalarının gösterilmesinin yanısıra, bölümde anlatılmak istenen düşüncelerin ne ölçüde verilmiş olduğunun belirlenmesi anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca "Bibliyografya" kısmı ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu arada böyle oldukça geniş, kapsamlı ve "iddialı" sayılabilecek bir konunun değerlendirilmesi sırasında nasıl bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine çalışılmıştır.

Kurtuluş Savaşı Günlerinde Mustafa Kemal-Enver Çatışması

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 381-402
Tam Metin
Birinci Dünya Savaşında yenilgiye uğratılan Osmanlı İmparatorluğu'nu ve yenen İtilaf Devletleri adına İngiltere'yi temsil eden murahhaslar arasında, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Bırakışması'nın aktinden dokuz gün sonra, yani 8/9 Kasım gecesi, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaşa sürüklemekten sorumlu İttihat ve Terakki Derneği'nin üç önderi -Talat, Enver ve Cemal Paşalar- kimi yandaşlarıyla birlikte, U-67 sayılı Alman denizaltısıyla İstanbul'dan gizlice kaçıyorlardı. Kaçakların hedefi, İngiliz gizli belgelerine bakılacak olursa, Köstence, Türk kaynaklarına göre ise, Kırım kıyılarında, Sivastopol yakınlarında bir sahil kenti olan Gözleve (Evpatorya)'ydı.

Kurtuluş Savaşında Talat Paşa ile Mustafa Kemal'in Mektuplaşmaları

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 301-346 · DOI: 10.37879/belleten.1980.301
Tam Metin
Son yıllarda İttihat ve Terakki tarihi üzerinde bir ilgi yoğunlaşması oldu. Yapılan birçok yeni araştırma İttihat ve Terakki hareketinin farklı dönemlerine aydınlık getirdi. Bu araştırmaların en az aydınlattığı konu, İttihat ve Terakki önderlerinin, Birinci Dünya Savaşı yenilgisinden sonra Türkiye'yi terk ederek Avrupa'ya gittiklerinde, orada nasıl bir çaba gösterdikleri, örgütlenmeye girdikleridir. İttihat ve Terakki önderlerinin ülkeyi terk etmeleri başarılı olamamış siyasetçilerin bir "inzivaya" çekilmesi demek değildi. Ülke dışında olsalar da, Türkiye'nin kurtuluş uğraşında etkin bir rol oynamak ve kurtuluş sonrasında, ülkede siyasal önderliği tekrar ele geçirmek istiyorlardı. İktidara gelişinden beri İttihat ve Terakki önderleri arasında süregelen yarışma ve gerilimler bu dönemde de sürmüştür. İttihat ve Terakki'nin önderleri çeşitli Avrupa ülkelerinde ayrı ayrı şehirlerde küçük gruplar halinde örgütlenerek çalışmışlardır. Önderler arasındaki bu görüş ayrılıklarına ve gerilimlere karşın, yine de hareketin bir bütünlüğü vardır. Bu bütünlük, Kurtuluş Savaşı sonrasında ülkede siyasal önderliğin İttihat ve Terakki'nin kontroluna geçmesi etrafında kurulmaktadır.