5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • ASYA
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

KEMAL H. KARPAT, Studies on Ottoman Social and Political History. Selected Articles and Essays (Osmanlı Sosyal ve Siyasi Tarihi Üzerine Çalışmalar. Seçilmiş Makale ve Denemeler), Leiden-Boston-Köln, 2002. XII+856. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2004, Cilt 68, Sayı 253 · Sayfa: 737-740
Brill Kitabevi tarafından Asya ve Ortadoğu Üzerine Sosyal, Ekonomik ve Siyasi Çalışmalar serisinin 81. kitabı olarak çıkarılan çalışmada Wisconsin Üniversitesi tarih profesörlerinden Kemal H. Karpat'ın 1968 ile 2000 yılları arasında değişik dergilerde yayınladığı makaleler ve denemeler bir araya toplanmış. Bu makaleler üç bölüm halinde tasnif edilmiştir. Birinci bölüm «Osmanlı Dönüşümü, Demografi-Göç» başlığını taşıyor. «Osmanlı Devletinin Dönüşümü 1789-1908», «1877 Osmanlı Meclisi ve Onun Sosyal Önemi», «1860-1914 yılları Arasında Amerika'ya Osmanlı Göçü», «XIX.Yüzyılda Batı'dan İstatistik İlminin Osmanlılarca Kabulü», «Osmanlı İmparatorluğunda Yahudi Nüfus Hareketleri, 1862-1914», «Kossuth Türkiye'de: 1849-1851 Yılları Arasında Osmanlı İmparatorluğunda Macar Mültecilerinin Etkisi», «XIX. yüzyılda Osmanlı Demografisi: Kaynaklar, Görüşler, Metotlar», «Osmanlı Şehirleşmesi: Dobruca'ya Kırmılıların Göçü ve Mecidiye'nin Kurulması, 1856-1878», «Osmanlı Ailesi ve Büyüklüğü ile İlgili Belgeler», «XIX.Yüzyılda İstanbul'un iktisadi ve Sosyal Dönüşümü», «Ortadoğuda Sosyal Tabaka Oluşumu ile ilgili Bazı Tarihi ve Metodolojik Düşünceler» ve «Müslüman Göçü» başlıklarını taşıyan on iki makale birinci bölümde yer almaktadır.

Timur Sâdece Bir Asker mi idi?

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 240 · Sayfa: 453-466
Tam Metin
Timur, Asya'da bir kasırga gibi esti ve arkasında bütün dünyaca tanınan bir isim bıraktı. Seferleri ve zaferlerine ait tasvirler, zamanında yazılan eserler ve görgü tanıklarının ifadeleri ile canlı bir biçimde günümüze kadar gelmiştir. Orduları Moskova'dan Delhi'ye, İzmir ve Filistin'den Çin'e kadar giderek bütün o devrin dünyasını titretti. Bütün bu seferler zaman ve mekân tanımaz bir tarzda icra edilmişti. Bâzı Avrupalı tarihçiler Makedonyalı İskender ve Napolyon'un seferlerine bakarak onları tarihte en büyük asker ve cihangir olarak göstermeye çalışırlar. Fakat Timur'un seferleri ele alınacak ve km. olarak hesaplanıp kıyaslanacak olursa, İskender ve Napolyon'un bu hususta onunla mukayese edilemeyeceği açıkça görülecektir.

Karantina Meclisi'nin Kuruluşu ve Faaliyetleri

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 222 · Sayfa: 329-376
Tam Metin
Tarih boyunca çeşitli salgın hastalıklar insanların korku kaynağı olmuş, milyonlarca insan salgınlarda hayatını kaybetmiştir. Veba, kolera, tifüs, tifo, çiçek, grip gibi bulaşıcı hastalıklar tarihte korkunç salgınlara yol açmışlardır. XIV. yüzyılda Çin'de ortaya çıkan veba salgını bütün Asya'yı kaplamış, Avrupa'yı harap etmiştir. Avrupa nüfusunun muhtemelen üçte birini yok eden bu korkunç pandemide veba Avrupa'da 24 milyon, Çin'de de 13 milyon kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bunun gibi muhtelif zamanlarda hükmünü icra ederek kitleler halinde insanların ölümü ve büyük maddi kayıplarla sonuçlanan salgınlara karşı, tıbbi bilgilerin yetersizliğinden dolayı alınan tedbirler: Bulaşık yerleri kordon altına almak, hastalığın görüldüğü yerlerde, sokaklarda ateş yakmak, evlerin duvarlarını absent veya sirke ile ıslatmak ve karantinadan ibaretti.

Asyalı Türk Halkı ile Amerika Kıt'alarının Yerli Halkları Arasında Olumlu Dil ve Kültürel Bir Akrabalık Hakkında Araştırma (Özet)

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 198 · Sayfa: 647-649 · DOI: 10.37879/belleten.1986.647
Tam Metin
Makalenin başlığından da anlaşılacağı gibi, bu makalenin maksadı Türklerle Amerikalı yerli halkın arasında dil ve kültürel bakımdan olması çok olumlu bir akrabalığın hakikatte var olup veya olmadığını araştırmak, bu tezi destekleyecek delilleri, eğer varsa, bulmak ve bu konuda yapılacak yeni araştırmalara bir ışık tutmaktı. Dünya haritası üzerinde Sibiryadan başlayarak Kuzey Amerikanın Alaska bölgesinden güneye doğru inildikçe, harita üzerinde Türkçe isimlermiş gibi okunan pek çok coğrafya isimlerine rastlanır. Bunların çoğu Amerika kıt'alarında İndian diye anılan yerli halkın yaşadıkları yerlere, dağlara, nehirlere, göllere ve bunun gibi diğer coğrafi noktalara verdikleri adlardır. Bir Türk olarak, bu isimleri gördükçe ilgilenmemek elde değil. Genellikle, ilim adamlarının üzerinde anlaştıkları husus şudur ki Kuzey Amerikanın yerli halkı aslen Asyalı olup, ilk defa son jeolojik buz devrinde yani takriben 13000 sene evvel Asyadan Alaskaya göç etmiş ve oradan da Kuzey Amerikanın her yanına yayıldığı gibi zamanla Orta Amerikaya ve oradan da Güney Amerikaya yayılmıştır. Asyadan Amerikaya göç eden Asyalıların "Orta Asyalı" oldukları da çeşitli kaynaklarda işaretlenmektedir. Türkler de Orta Asyalı olduklarına göre, "Acaba Türklerin ataları ile on bin seneyi aşan bir geçmişte Asyadan Amerikaya göç eden bu günkü Amerikalı yerli halkın ataları arasında ne gibi bir yakınlık vardı?" sorusu ister istemez akla geliyor. Ve yine akla gelen ikinci bir soru da, "Dilleri bu kadar Türkçeyi andıran yerli halkın dillerinde gerek ses bakımından ve gerekse anlam bakımından Türkçede kullanılan bazı sözcüklerle aynı olan sözcükler var mıdır?" sorusu oluyor. İşte bu makale bu soruları biraz olsun cevaplandırmak amacı ile yapılmış olan bir çalışmanın neticesidir.

GEOFFREY BARRACLOUGH, Main Trends in History, New York-London (Holmes and Meier Publishers), 1979, 259 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 693-696
Tam Metin
Tarih metodolojisi ile ilgili çalışmaları ve özellikle History in a Changing World (1955) ve An Introduction to Contemporary History (1964) başlıklı eserleri yoluyla tanınan, dünya tarihçiliğinde oldukça önemli bir yeri bulunan İngiliz tarihçi G. Barraclough'ın Main Trends in History adını taşıyan bu çalışması yirminci yüzyılda - bilhassa II. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde - gelişen tarih akımlarını ele almaktadır. Çalışmanın en belirgin özelliği, tarihin artık belli tekellerden çıkmış olduğunu dile getirmesi ve tayin edilen devre içinde, sosyal bilimlerin bu alana kazandırdığı dinamizm içinde ve sadece Avrupa - Amerika'da değil, Asya, Afrika ve Lâtin Amerika'daki gelişmeleriyle birlikte ortak değerlendirmiş olmasıdır.