54 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 54
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Avrupa 54
- Tarih 16
- Türkiye 15
- Türkler 14
- Osmanlı İmparatorluğu 13
- Osmanlı 10
- Osmanlı Devleti 8
- Europe 5
- Anadolu 4
- Balkanlar 4
XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Doğu Akdeniz'de Ticaret, Deniz Korsanlığı ve Gemiler Kafileleri*
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 685-696
Özet
Tam Metin
Doğu Akdeniz ticaretinin varlığı ve gelişmesi, Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa'daki siyasal şartların yarattığı ittifak yada çatışmaların kolaylaştırdığı ya da önlediği batılı güçlerin ekonomik etkinliklerine bağlıdır. Bu ticaretin varlığı ve gelişmesi, aynı zamanda bir yandan Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz'deki üstünlüğüne son vererek Türk topraklarına sayısı gittikçe artan mal sevk eden bu güçlerin deniz ticaretleri ve sanayilerinin gelişmesine bağlıdır. Bu ticarette batılıların lehine işleyen önemli bir faktör ise, Türklerin kendi imkânları ile bulamayacakları ve imal edemiyecekleri ya da tedarik edemiyecekleri ürünlere olan ihtiyaçlarıdır.
Atatürk Devrimlerinin Amaçları ve Esprisi
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 204 · Sayfa: 993-1002
Özet
Tam Metin
Büyük adamları, içinden çıktıkları ülkenin, ulusun tarihi zorunlulukları, çekilen ızdıraplar, sıkıntılar yoğurur yetiştirir. Rahmetli yüce Atatürk de böyle bir ortamda ve Türk ulusunun çok sıkıntılı günlerinde ortaya çıkmıştır. Zaten doğduğu, çocukluk ve ilk delikanlılık çağlarının geçtiği bölge ona tarihi görevini her an hatırlatan bir atmosferde idi. Kendisinin doğup büyüdüğü Selanik ve çevresi bir çok milletin bağımsızlık çabasına kışkırtıldığı, itildiği Balkan Yarımadası'nda idi. Avrupanın uyanmış ve gelişmiş devletleri, Osmanlı uyruğu bu Balkan halklarını milli duygular bakımından bilinçlendirmeye, örgütlendirmeye çalışıyorlardı. O sıralarda dünyada ve çevremizde gelişen olaylar, Türk ulusunun ve ülkesinin ayakta durabilmesi ve benliğini koruyabilmesi için vakit geçirmeden bir şeyler yapması gereğini bütün şiddeti ile duyurur nitelikte idi. Avrupa'da filizlenen fikir akımlarının geliştirtiği reformlar, matbaanın, pusulanın bulunuşu, buharın mekanik güç olarak kullanılması, teknolojinin ve sanayiin gelişmesi, makinanın icadı ile ortaya çıkan ağır sanayiin ham maddeye ve paraya ihtiyaç göstermesi, sömürgecilik ve kuzey, güney Amerika devletleri gibi yeni devletlerin dünya politika alanına atılması oluşuyordu. Pek tabii ki bu gelişmeler dünyamıza yeni bir yaşantı anlayışı getiriyordu.
Türkiye'yi II. Dünya Savaşı'na Sokma Çabaları
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 204 · Sayfa: 1455-1468
Özet
Tam Metin
I. Dünya Savaşı sonunda imzalanan barış antlaşmalarıyla Avrupa'da, Versailler sistemi diye isimlendirebileceğimiz yeni bir düzen kurularak, dünya barışının garanti altına alındığı kabul olunmuştu. Ne var ki bu düşünce çok kısa ömürlü olmuş, her gün bir tarafından çatlak veren bu sistem, 1938 senesine gelindiğinde tamamen iflas etmiş, Anschluss'un gerçekleşmesinden sonra da, artık barışın devam edeceğini düşünmenin dahi hayal olduğu idrak edilmişti. 1938 Avrupası bir bakıma bugünkü gibi muhasım kamplara bölünmüştü. Ancak, bir taraftan bu muhasım kampların çokluğu, diğer taraftan, bitaraf durumdaki devletlerin önem ve ağırlığı bakımlarından genel görünüm bugünkünden hayli farklı idi. O tarihlerde Avrupa, hatta, dünya dış polikasına istikamet veren en kudretli devlet Almanya idi. I. Cihan Harbi'nde İtilaf grubuna dahil olan İtalya bu defa Almanya ile Mihver grubunu oluşturmaktaydı. Her iki devlet de, hayat sahası sloganı altında, yayılma politikası takip ediyorlardı.
Endülüs'ten II. Bayezıd'a Yazılan Anonim Bir Şiir
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 205 · Sayfa: 1575-1584
Özet
Tam Metin
Muvahhidin Devleti'nin yıkılmasından sonra İberik yarımadasının doğusuyla güneyindeki Belensiye ile Mürsiye ve Gırnata kısımlarında tutunabilen birkaç küçük devletten en mühimi, başkenti Gırnata olan Beni Ahmer Devleti idi. Bu devlet, iki asır gibi uzun bir süre Hıristiyan istilasına karşı durabilmiş ise de XV. asrın ikinci yarısında birbirleriyle evlenip güçlerini artıran Kastilya ve Aragon kralları Ferdinand Katolik ile İzabella'nın saldırıları karşısında çok güç durumda kalmıştı. Bunun üzerine 1486 yılında Beni Ahmer Hükümdarı XI. Abu 'Abd Allah Muhammad, Osmanlı Padişahı II. Bayezıd'a bir elçi göndererek VIII asırlık İslam hakimiyet ve medeniyetinin yıkılmak üzere olduğunu haber vermiş ve yardım istemişti. Bu tarihlerde Osmanlı Devleti, muhtelif seferler ve gaileler yanında donanmanın uzak denizlerde savaşacak kadar o denizleri bilir, mahir kaptan ve mürettebata sahip olmadığı ve Cem Sultan'ın Avrupa'da siyasi bir alet olarak kullanılmasından dolayı Endülüs Müslümanlarına yardım edememişti. Fakat, daha sonra 1505'te İspanya sahillerini vurmak için Kemal Reis komutasında bir filo gönderilmiş ve bir kısım Müslüman ve Yahudi kurtarılarak ilk kafilesi Türkiye'ye gönderilmişti.
Hittîn Zaferi ve Kudüs'ün Müslümanlarca Fethinin Batı'daki Akisleri
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 205 · Sayfa: 1547-1556
Özet
Tam Metin
4 Temmuz 1187'de Hıttîn'de sultan Salaheddin karşısında krallık ordusunun uğradığı büyük yenilgi çok kısa bir süre içinde Avrupa'da duyuldu. Bunu, Ekim ayında Kudüs'ün Müslümanlar tarafından fethi haberi izledi. Önce büyük bozgun, ardından kutsal şehrin kaybı Batı dünyasında büyük yankılar yarattı. Derin ve acı dolu bir heyecan dalgası Avrupa'yı sardı. Hıttîn mağlubiyeti hakkındaki ilk bilgiler önce Cenova'lı gemiciler tarafından Avrupa sahillerine taşınmış ve herkesi dehşete düşüren bu haber, söylentiler halinde süratle bütün kıtaya yayılmıştı. Bunu, sonbahar başında Batı'nın yardımını istemek üzere Sûr (Tyros) başpiskoposu Josias'ın Sicilya'ya gelmesi takip etti. Aynı sıralarda Templier ve Hospitalier (St. Jean) şövalyelerinin Batı'daki tarikat kardeşlerine, ne kadar çaresiz bir durumda olduklarını bildiren mektupları da ulaşmış bulunuyordu.
Avrupa'da Gözlenen Napolyon Çağı Bunalımının İtalyan ve Türk Kültürleri Üzerindeki Etkileri
Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1209-1214 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1209
Özet
Tam Metin
Avrupa kültüründe Aydınlanma çağından Romantizm çağına geçildiği dönem, tarihi alanda ise Fransız Devrimi ile İtalyan Birliği (Risorgimento) dönemleri arasında kalan yıllar tüm Avrupa'nın, dolayısıyla İtalya'nın fırtınalı, karışık ve bunalımlı dönemlerinden biridir. Bu bunalım aynı çağda Osmanlı Devleti'ne de yansımış ve batı örnek alınarak artık bazı reformlar yapmanın gereğine inanılmıştı.
(ABDULLAH MÜBEŞŞİR ET-TIRAZÎ, Kavâidu'l-Lugati't-Türkiyye (Et-Türkiyyetü'l-Osmaniyye ve't-Türkiyyetü'l-Hadise), Cidde, H.1406/M.1985, s. 288.) (ABDULLAH MÜBEŞŞİR ET-TIRAZÎ, Kavâdidü'l-Lugati't-Türkiyyeti'l-Hadîse, Cidde, H.1407/M.1987, s. 178.) (ABDULLAH MÜBEŞŞİR ET-TIRAZÎ, Kavâdidü'l-Lugati't-Türkiyyeti'l-Osmaniyye, Cidde, H.1407/M.1987, s. 167.) [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1473-1478
Özet
Türk dilini yabancılara öğretmek veya yabancılar tarafından Türkçenin öğrenilmesi konusu bilhassa son senelerde üzerinde artan bir önemle durulan konuların başında gelmektedir. Gelişen ülkeler arası ilişkiler ve bunun sonucu küçülen dünyamızda, üniversitelerimizde eğitim ve öğretimde bulunmak, Türk dil ve tarihiyle ilgili araştırmalar yapmak, ticari ilişkiler, Avrupa ülkelerindeki Türk işçileri ... ve hemen hatırlayamayacağımız diğer birçok sebepler dolayısıyla yabancılar arasında Türkçe öğrenmeye istekliler artmakta bu ilgi de çeşitli kuruluşları ve özellikle de üniversitelerimizi harekete geçirmektedir. Konunun çeşitli yönleri yapılan toplantı ve kongrelerde ele alınmaktadır. Ayrıca da merkezler kurularak yabancılara Türkçe öğretimi çalışmalarına hız verilmektedir.
DONAL QUATAERT: Social Disintegration and Popular Resistance in the Ottoman Empire 1881-1908, New York University press, 1983, XVII + 204 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 197 · Sayfa: 611-612
Özet
Tam Metin
"19. yüzyılın ikinci yarısı Avrupa sermayesinin Osmanlı İmparatorluğu'nda yoğun yayılım dönemidir. Avrupa'nın bu sayede siyasi kontrolünün yayıldığı bilinir. Osmanlı İmparatorluğu bu yayılma çeşitli mekanizmalar sayesinde direnmeyi, bir ölçüde bağımsız kalmayı başardı. Bu yayılma karşısında, yerel grupların, bürokrasinin direniş ve davranış biçimlerinin ilginç bir etüd alanı olacağı tabiidir." Yazarın girişi ve kitabındaki ana tezinin böylece tarafından özetlendiğini ve alışılmış teorilerin dışında 19. yüzyıl Osmanlı ekonomisine az rastlanan değişik bir yaklaşımı verilerle izlemek mümkün olmaktadır. Kitap; Avrupa'nın ekonomik sızmasına karşı, bürokrasinin ve çeşitli meslek ve üretici grupların direnişi, bazılarının buna göre örgütlenişini, Avrupa'nın getirdiği yeni altyapısal sistem karşısındaki vaziyet alışlarını (disintegration yazarın kullandığı bir terim) ele alıyor.
GEOFFREY BARRACLOUGH, Main Trends in History, New York-London (Holmes and Meier Publishers), 1979, 259 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 693-696
Özet
Tam Metin
Tarih metodolojisi ile ilgili çalışmaları ve özellikle History in a Changing World (1955) ve An Introduction to Contemporary History (1964) başlıklı eserleri yoluyla tanınan, dünya tarihçiliğinde oldukça önemli bir yeri bulunan İngiliz tarihçi G. Barraclough'ın Main Trends in History adını taşıyan bu çalışması yirminci yüzyılda - bilhassa II. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde - gelişen tarih akımlarını ele almaktadır. Çalışmanın en belirgin özelliği, tarihin artık belli tekellerden çıkmış olduğunu dile getirmesi ve tayin edilen devre içinde, sosyal bilimlerin bu alana kazandırdığı dinamizm içinde ve sadece Avrupa - Amerika'da değil, Asya, Afrika ve Lâtin Amerika'daki gelişmeleriyle birlikte ortak değerlendirmiş olmasıdır.
GIACOMO E. CARRETTO, CLAUDIO LO JACONO, ALBERTO VENTURA, Maometto in Europa. Arabi e Turchi in Occidente 622-1922, a cura di Francesco Gabrieli. Milano 1982 [satışa verilişi 1983 yılı başları], büyük boy 278 Sayfa. Milano'daki A. Mondadori Yayınevi. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1984, Cilt 48, Sayı 191-192 · Sayfa: 543-546
Özet
Tam Metin
Eserin kısa bir aralıktan sonra Almanca ve Fransızca çevirileri de çıktı; ilki: Mohammed in Europa. 1300 Jahre Geschicte, Kunst, Kultur, München 1983. İkincisi: Histoire et civilisation de l'Islam en Europe. Arabs et Turcs en Occident du VII° au XX° siecle. Praface de Jean Paul Roux, 1983. Her iki çeviri de A. Mondadori yayınevinin Verona kentinde bulunan basımevinde basılmış, aynı sayfa düzeni ve resimler kullanılmıştır. Ederi 40.000 Lit. Türk-İslam uygarlığının 13 yüzyıllık bir dönemini işleyen bu eser, doğubilim araştırmalarında müstesna bir yeri bulunan ve üstad sözcüğünü lâyıkıyla hak eden Prof. F. Gabrieli'nin öncülüğünde, neslimizin üç çalışkan ve yetenekli araştırıcısı tarafından hazırlanmıştır.