4 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 4
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- Antropoloji 4
- İnsan 3
- Anthropology 2
- Tarih 2
- Afet İnan 1
Mimar Sinan’ın Mezarında Teşhis-i Meyyit
Belleten · 2018, Cilt 82, Sayı 294 · Sayfa: 511-529 · DOI: 10.37879/belleten.2018.511
Özet
Tam Metin
16. yüzyılda, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat olmak üzere dört ayrı padişaha hizmet etmiş Mimar Sinan'ın İstanbul Süleymaniye Külliyesi'nde bulunan mezarı, 1935 yılında antropolojik tetkik amacıyla açılmış, olay günlük gazete haberlerinde yerini almıştı. Türk Tarihi Tetkiki Kurumu (bugünkü adıyla Türk Tarih Kurumu) adına Hasan Cemil Çambel, Aziz Şevket Kansu ve Afet İnan'ın başında bulundukları kazı sonucunda Mimar Sinan'ın kafatası gün ışığına çıkarılır. Kafatasının kurulacak antropoloji müzesinde yer alacağı belirtilmiş ancak, böyle bir müze kurulmadığı gibi kafatası da ne yazık ki kaybolmuştur. Dönemin gazete haberleri ve yazıları ışığında Mimar Sinan'ın mezarının açılmasına yönelik yukarıda bahsi geçen süreç, mezarın açılmasından sonra kafatası üzerinde yapılan incelemeler ve yaşanılan olaylar bu makale ile ele alınmaktadır.
Hagios Aberkios Kilisesi İskelet Topluluğunun Antropolojik Açıdan İncelenmesi
Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 239 · Sayfa: 23-42
Özet
Tam Metin
Eski insan topluluklarının morfolojik yapısı üzerine çalışan antropologlar, inceledikleri topluluğun genetik özelliklerini belirlemenin yani sıra, bunların çevresel faktörlerden ne düzeyde etkilendiğini de anlamaya çalışırlar. Bilindiği gibi, insan vücudunun boyut ve biçimi, genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi sonucunda şekillenmektedir. Ancak, çevre ve genetik yapının etkisi, insanın bütün doku ve organları üzerinde aynı düzeyde değildir. Hatta aynı organı oluşturan farklı bölgeler üzerinde çevrenin baskısı farklılaşabilmektedir. Yürütülen birçok araştırmada, çevresel etmenlerin boy uzunluğuna etkisinin, kafatası ve yüz iskeletine oranla daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar kafatasının boyut ve biçiminin kalıtımından sorumlu genlerin sayısı ve yapısı bilinmemekle birlikte, çevresel etmenlerin kafatası üzerindeki etkisinin vücudun diğer bölgelerine oranla sınırlı olması nedeniyle, kafanın boyut ve biçiminin topluluklar arasındaki biyolojik uzaklığın saptanmasında daha etkili olabileceği sonucu çıkarılabilir.
Kalkınma Antropolojisi
Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1349-1358 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1349
Özet
Tam Metin
Kalkınmakta olan ülkelerin insanları dünyanın hızla geliştiğini görmektedirler. Bu insanlar çeşitli ekonomik ve teknik yardımları istemektedirler; bunlara muhtaçtırlar da. Halk sağlığı, tarım, eğitim, idari ve benzeri bir çok alanlarda çalışan teknik uzmanların iyi yetmiş oldukları ve meslek açısından yetkili oldukları inkâr edilemez. Ancak, bilinen ihtiyaç ve yardım isteğine ve de teknik uzmanların beceri ve yeteneklerine rağmen, genellikle, sözkonusu yardım veya kalkınma programlarının amaçlarına ulaşamadıkları da bir gerçektir. İşte burada, sözkonusu kalkınma, planlı değişme veya modernleşme programını uygulayanların bir "kültür görmezliği" içinde bulundukları kabul edilmelidir.
Kültür Alanı Yaklaşımı
Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 196 · Sayfa: 229-246 · DOI: 10.37879/belleten.1986.229
Özet
Tam Metin
İnsanoğlunu diğer yaratıklardan ayıran önemli özelliklerden biri, onun her türlü ekolojik ortama uyum sağlayarak varlığını yüzyıllar boyunca sürdürebilmiş olmasıdır. Bunda, insanın, "kültür yaratıcı bir varlık" olma özelliği sonucu, tabiî ekosistemlere ek olarak sunî olanlarını yaratabilmiş olmasının tartışmasız bir rolü vardır. Şöyle ki, insan hayatı, belirli bir tabiî çevre (habitat)'deki sosyal ortamda geçer; bu sosyal ortam ise insanoğlunun eseridir. Bu bakımdan, "çevre" nin insan tarafından yaratılan kısmına "kültür" denilmektedir.