2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Berat
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Osmanlı İmparatorluğu'nda Koruma (Protégé) Sistemi ve Kötüye Kullanılışı

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 359-370
Tam Metin
Osmanlılar, XVI. yüzyılda, kendi imparatorluklarıyla yabancı devletler arasında düzenli diplomatik ilişkilerin kurulması üzerine, daha sonra imparatorluklarının varlığına en tehlikeli tehdidi oluşturacak olan koruma (himaye - protégé) sistemiyle karşılaşıyorlardı. Bu sisteme göre, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki gayri-Müslim uyruklar, yabancı devletlerin koruyuculuğu (himayesi) altına alınıyorlardı. O devletlerin büyükelçilerine, Osmanlı yönetimi (Babıali)'nce, her yeni büyükelçiyle yenilenen kimi beratlar veriliyordu. Bu beratlar, yalnız büyükelçilerin hızmetindeki kişilerin korunması için verildiği halde, kimi büyükelçiler, ayrıcalık haklarını kötüye kullanarak, bu beratları Rum, Ermeni veya Musevilerden oluşan varlıklı reaya'ya satıyor; Osmanlı başkentinin Galata ve Beyoğlu semtleri, "Beratlı" olarak bilinen imtiyazlı kişilerle doluyordu. Korunan bu kişiler, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan ve siyasal, ekonomik ve dinsel nedenlerden ötürü yüce devletlerce himaye altına alınan Hıristiyan ve Musevilerden oluşuyordu.

La Structure des Relations Turco - Roumaines et des Raisons de Certains Hüküms, Fermans, Berats et des Ordres des Sultans Adressés aux Princes de la Moldavie et de la Valachie aux XVI et XVII Siecles

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 168 · Sayfa: 761-774 · DOI: 10.37879/belleten.1978.761
Tam Metin
Les relations Turco-ottoman et Roumaines avaient commencé, comme on le sait bien, à la fin du XIVe et au commencement du XV siècle ayant un caractere de capitulation accordée à Mircea I, prince de Valachie et aussi un traité de soumission avec le voivode de Valachie en 1416. Ces capitulations, les traites et les conventions ont été renouvelés plusieurs fois au cours du XV siècle. Par exemple en ı 432, on a conclu un traité, c'est à dire, on a donné un ahidnâme au Vlad Drakul, voivode de la Valachie tandis qu'en 1456 l'un des ahidnâmes fut conféré pour tribut avec Pierre, prince de la Moldavie. On peut citer aussi les autres exemples comme étant caractéristique de ce propos. Mais, je voudrais bien me borner aux status et à la structure des relations Turco-Roumaines aux XVI et XVII sieclès.