2 sonuç bulundu
Süleyman Şah ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin Kuruluşu
Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 71-80
Özet
Tam Metin
Nâsıru'd-Devle Ebu'l-Fevâris Süleyman Şah (?-1086), Anadolu Selçukluları Devleti'nin kurucularından olup, Bizans kaynaklarından Skylitzes'e göre Kutalmış'ın beş oğlundan biridir. Bunlardan dördünün adı, muhtelif vesilelerle Bizans ve Doğu kaynaklarında geçer. Süleyman'ın kardeşlerinin adları Mansur, Alp İlek veya Alp Yülük, ve Devlet veya Dolat idi. Bildiğimize göre, bu şehzadelerden biri, ilk defa babalarının, büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan ile yaptığı mücadele sırasında (Kasım 1064) esir düşmesi münasebetiyle, "kardeşlerden en büyüğü olan Kutalmış oğlu" şeklinde geçer. Bunun Mansur olduğu muhakkaktır. Öteki kardeşlerinin, bu arada Süleyman'ın babaları Kutalmış ile birlikte olduklarını, savaşın mağlûbiyetle sonuçlanmasından sonra, onların da şu veya bu şekilde Alp Arslan'ın eline geçtiğini kabul etmemek için hiçbir sebep yoktur. Zira, bu Selçuklu hükümdarının, zaferden sonra Kutalmış'ın bütün oğullarını ve akrabalarını öldürmek istediği, vezir Nizamü'l-Mülk'ün, bu hareketin devlete hayır getirmeyeceği mülâhazası ile mâni olduğu, bütün kardeşlerin, Alp Arslan'ın saltanatı boyunca, Güney-Doğu Anadolu (Suriye, Fırat havzası)'da bir nevi sürgün veya mekûbiyet hayatı yaşadıkları bilinmektedir.
AGOSTINO PERTUSI, La Caduta di Constantinopoli. 2 cilt: I - Le Testimonianze dei Contemporanei. 2 - L'Eco net Mondo (İstanbul'un Fethi. Çağdaşların tanıklığı. Dünyadaki Yankısı), Milano 1976, XCI + 467, 566 sayfa. Fondazione Lorenzo Valla Arnoldo Mondadori Editore. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 178 · Sayfa: 139-154
Özet
Tam Metin
Tanınmış Bizans Edebiyatı ve Filolojisi profesörlerinden Agostino Pertusi, İstanbul'un fethine ait çağdaş kaynakları iki ciltlik bir külliyat halinde yayınlamış bulunuyor. İlk kısmı olaya kişisel olarak katılıp, gözlemlerini kaleme alanlara, ikinci kısım uygar alemde olayın nasıl karşılandığına ayrılmıştır. Çağdaş tarihçilerin ve kaynak değerinde yapıtlar bırakan yazarların ürünleri günümüz araştırıcıları tarafından sık sık ele alınmıştır. Geçen yüzyılda böyle bir girişim yapılmıştı. Fakat her araştıran kendi bildiği dillere göre konuyu ele almıştı. Prof. A. Pertusi ise Türk kaynaklarını ihmal etmemiş, meslekdaşlarının yaptığı çevirilerden yararlanmıştır. Bilmediği diğer dillerden yaptırttığı çevirilere yararlı notlar koymuştur. İstanbul'un Türkler eline geçmesi devrin Şark ve Garp âleminde büyük yankılar yapmıştı. Yüzyıllar boyunca her iki taraf için önemli bir sembol haline gelen İstanbul'un pek az kentin sahip bulunduğu özelliğinden dolayı, fethine ait pek çok belgenin bulunması doğaldır. Tarihle ilgili her aydın kişinin dikkatini çekmiştir. Türk tarihçiliği de bu konudan uzak kalmamıştır. Bununla beraber daha ele alınacak pek çok konu bulunmaktadır. Elimize geçtiği günden beri büyük bir merakla incelediğimiz bu külliyatın bir özetini burada sunuyoruz.