5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Eski Anadolu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Old Assyrian Metal Trade, its Volume and Interactions

Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 298 · Sayfa: 779-806 · DOI: 10.37879/belleten.2019.779
Tam Metin
The subject of this study consists of some consequences of a research project which was supported by The Scientifi c and Technological Research Council of Turkey (TUBITAK). In the scope of this project, all metals that attested in Kultepe texts have been evaluated. The main target of this research is to fi nd answers to some questions related to the metals and metal trade, which are recorded in a wide range of Kultepe texts. The attestations of gold, silver, tin, iron, copper, lead, antimony and bronze alloy have been searched in a database which includes more than 12 thousand Kultepe texts most of which are unpublished. Each of the information related to these metals, such as their volumes, origins, fi nal destinations, kinds, qualities, and prices against mostly silver has been gathered and evaluated. For example, the following results about the gold have been gained by the research in Kultepe text: The total weight of gold in all available texts is about 480 kg. Out of this sum, only about 92 kg of gold was shipped from Anatolia to Assur. Assyrian traders gained the gold mainly from the Anatolian cities of Wahšušana, Purušhattum and Šalatuwar respectively. The price of gold against silver ranges from 1:3 1/3 to 1:15. The most precious kind of gold attested in the texts is liqtum and the cheapest one is HU.SÁ (red) gold. On the other hand, the most demanded or common kinds of gold were pašallum and kupuršinnum.

VELİ SEVİN, Eski Anadolu ve Trakya, Başlangıcından Pers Egemenliği'ne Kadar, İletişim Yayınları, İstanbul, 2003. 319 sayfa, 66 harita, 600 resim, 262 çizim, 10 tablo. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 769-772
Asya ile Avrupa arasında bir köprü konumunda olması ve elverişli durumu itibariyle yüzyıllar boyunca doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden gelen kavim ya da topluluklarca fethedilme arzusuna sahne olan Anadolu, doğaldır ki pek çok uygarlığın derin izler bıraktığı bir bölgedir. Mağaralardan köylere ve giderek ilk büyük kentlere geçildiği, uygarlığın ilk yeşermeye başladığı, kültürel zenginliğin ve birçok ilklerin yaşandığı coğrafyadır. Kitap, Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi dizisi kapsamında hazırlanmıştır. Eski Anadolu ve Trakya'yı ilk insan yerleşmelerinden Pers egemenliğine kadar Anadolu'daki tarihsel süreci ve kültürel potansiyeli ele alan ilk ciltte, bu uzun süreci sistemli bir şekilde yansıtabilmek amacıyla ayrımlara yer verilmiştir. Ayrımlar kendi içinde tarihsel süreçle ilintili başlıklar altında oluşturularak ayrıntılı bir şekilde irdelenmiştir.

Yeni Belgelerin Işığında Eski Anadolu'da Kölelik Müessesesi

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 579-604
Tam Metin
Anadolu'nun en eski yazılı vesikalarını teşkil eden ve sayıları 20.000'i bulan Kültepe tabletlerinin ticari muhtevalı olduğu bilinmektedir. Bununla beraber belgeler; çok az nisbette doğrudan, fakat büyük çoğunlukla dolaylı olarak bölgenin ve dönemin (yaklaşık olarak M.Ö. 19. yüzyıl) siyasi, sosyal, hukuki ve coğrafi hususları hakkında da bilgi vermektedirler. Bu belgelerde, kölelik müessesesi ve köle satışları hakkında bizi teferruatlı bir şekilde aydınlatan ifadelere de rastlanmaktadır. Bu tür belgeler, daha önce tek tek işlenmiş metinler halinde iken, son zamanlarda Hecker ve özellikle Kienast tarafından toplu halde ele alınarak değerlendirilmiş ve istatistikleri yapılmıştır. Konu üzerinde bildiğimiz son çalışma Sever tarafından yapılmış, meslektaşımız 8 adet yeni belgeyi işlemiştir. Biz bu araştırmamızda 13 adet orijinal belgenin tamamını; kopya, transkripsiyon, tercüme, yorum ve açıklamalarıyla, ayrıca 10 adet yeni belgeyi de kısmen ve konuya ışık tuttuğu nispette ele alarak işlemiş bulunuyoruz. Daha önce yayınlanmış literatürdeki bilgileri de değerlendirerek, kendi metinlerimizin konuya olan katkılarını ve konu ile ilgili enteresan ya da yenilik getiren ifadeleri vurgulamayı düşünüyoruz.

Byblos (Lübnan, Kalkolitik) ve Eski Anadolu İnsanlarının Diş Morfolojileri

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 220 · Sayfa: 731-744
Tam Metin
İncil'de Gebal olarak bilinen, Finikeliler döneminde Gubla diye tanınan Byblos antik kenti Lübnan'da Akdeniz kıyısında kurulmuş olan bir limandır. Bu eski yerleşim merkezinde Neolitik çağlardan itibaren kesintisiz biçimde çeşitli uygarlıkların birbirini izlediğini görüyoruz (Cauvin 1968). Kent, Romalılar dönemine kadar kutsal şehir olarak ününü korumuştur. Bizans dönemiyle beraber giderek önemini kaybetmiştir. Kalkolitik çağla yaşıt Byblos nekropolü küp-mezar adetinin en güzel örneklerini vermiştir (Dunand 1939).

Türkiye'nin Kültür Sorunları

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 182 · Sayfa: 261-270 · DOI: 10.37879/belleten.1982.261
Tam Metin
Yaşadığımız dönem içinde Türkiye'nin kültür sorunlarını üç başlık altında toplayabiliriz: 1)Türk kültürünün kökenleri ve etkilendiği uygarlıklar, 2) Türk kültürünü bugün besleyen kaynaklar, 3)Türk kültürünün geleceği. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük aşamalara ulaşan Türk kültürü Orta Asya, Eski Anadolu ve Akdeniz-Ege kökenli olup büyük ölçüde Iran, Arap ve Batı etkileri taşımaktadır. Türk kültürünün özünü bugün için bile Orta Asya'dan yaşayagelen değerler oluşturur. Türklerin dillerinden başka özellikle efsaneleri, töreleri ve âdetleri Orta Asya kökenlidir. Halıcılık, kilimcilik, çinicilik ve minyatürcülük gibi her türlü halk sanatını Türkler Orta Asya'dan birlikte getirmişlerdir.