11 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Evliya Çelebi
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Evliya Çelebi'nin Gözünden Bir Kayseri Şehri Okuması

Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 277 · Sayfa: 817-848
Geçen yıl dünyanın en tanınmış seyyahlarından Evliya Çelebi'nin (25 Mart 1611-1683), doğumunun 400. yılı kutlanmıştır. Bu bağlamda, 2011 yılı UNESCO tarafından "Evliya Çelebi Yılı" olarak ilan edilmiştir. Öte yandan 2010 yılında Avrupa Konseyi, insanlık tarihinde farklı kültürlerin kaynaşmasına en çok katkıda bulunan 20 kişi arasında Evliya Çelebi'ye de yer vermiştir. Onu böylesi bir ayrıcalığa kavuşturan ise 10 ciltlik Seyahatname adlı eseridir. Bu saygın eserde seyyah, yarım asır boyunca gezip gördüğü yerleri, o günün koşullarında oldukça titiz bir şekilde ele almıştır. Evliya Çelebi, bu gezi kitabında, Osmanlı coğrafyasının büyüklü küçüktü pek çok yerleşmesinin tarihini, yöneticilerini, mimari özelliklerini, dillerini, sosyal ilişkilerini, insanlarını, hikayelerini ve olaylarını kendi gözlem ve araştırmaları ışığında özgün bir dille anlatmıştır. Bu makale, Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserine bağlı olarak, onun Kayseri şehrini nasıl okuyup analiz ettiği ve bizim bu şehir okuması ile şehir analizini nasıl incelememiz gerektiğini saptamayı amaçlamaktadır. Kısaca onun yazdıklarından hareketle mimarlık ve şehircilik yönünden bir Kayseri şehri okumasını konu edinmektedir. Bu kapsamda Evliya Çelebi'nin gözünden Kayseri şehri çözümlemesi gerçekleştirilmiş, Kayseri'de gezdiği rota farklı ölçeklerdeki iki harita üzerinde işaretlenerek mekansal tarihe bir gönderme yapılmış ve mekansal verilerin güvenirliği tablolar üzerinde sınanmıştır.

EVLİYÂ TCHELEBİ, La Guerre des Turcs-Recits de batailles-extraits du Livre de Voyages-Traduit du turc otoman, presente et annote par Faruk Bilici, Sindbad Actes Sud, 2000, 338 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 244 · Sayfa: 1179-1182
Tam Metin
Müterciminin ifadelerini kullanarak belirtmek gerekirse, yazılışından üçyüz yıl sonra, bir kaç yazma nüshasının yaygınlaşmasından iki buçuk yüzyıl sonra, Joseph von Hammer tarafından bazı seçme parçalarının İngilizce neşrinden bir buçuk yüzyıl sonra, Osmanlıca yayımlanmaya başlanmasından bir yüzyıldan biraz daha uzun bir süre sonra, Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi'nin Seyâhatnâme'sinden yapılan oldukça geniş üç alıntı, ilk defa Fransız kamu oyuna yukarıda künyesi verilmiş olan bir kitap hâlinde sunulmuştur.

The Intimate Life of an Ottoman Statesman: Melek Ahmed Pasha (1588-1662) as Portrayed in Evliya Çelebi's Book of Travels, Translation and commentary by Robert Dankoff -With a Historical Introduction by Rhoads Murphey - New York 1991, 304 pages. [Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ne Göre Bir Osmanlı Devlet Adamı'nın Özel Hayatı.] [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 591-596
Tam Metin
Yazar ve konusu başlıklı "Giriş" bölümünde Evliya Çelebi'nin hayatı anlatılmaktadır. Yazarın kaynağı Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesidir. Sultan I. Ahmed'e hediye edilen Abhaziyan'lı bir cariyeden doğma Evliya Çelebi bu eserin konusu olan Melek Ahmed'in anne tarafından kuzeni olup himayesine mazhar olmuştur. İstanbul'da doğan Evliya Çelebi'nin babası Osmanlı Sarayının baş sarrafı Derviş Mehmet Zilli Ağa idi. Karakteri itibariyle masa başında veya yerleşik düzende çalışmayı sevmiyen Evliya Çelebi gezginciliği yeğlemiş ve hayatının eserini vermiştir.

Doğu Anadolu'da Moğol ve Türkmen Devirlerine Ait Bazı Tarihî Yapılar Hakkında Düşünceler

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 210 · Sayfa: 631-640
Tam Metin
İnceleyeceğimiz eserlerin çoğu Van Gölü çevresinde bulunmaktadır. Fakat Orta Anadolu'dan bu yöreye doğru giderken şimdi Elazığ'a bağlı olan Harput'taki Saray Hatun Camii ile Pertek'teki Çelebi Bey Camiini ziyaret edeceğiz. Bilindiği üzere Harput'ta pek çok cami vardır. Evliya Çelebi bu câmileri sayarken Sâre Hatun Câmiini de zikreder ve onun minaresiz bir câmi olduğunu söyler. Ma'mûretül-Aziz (şimdi Elazığ) salnâmesi ile A. Gabriel'in kitabında da câmiin adı aynı şekilde yazılmıştır. Zamanımızda kaleme alınmış diğer bazı eserlerde ise Sara Hatun, Sârâ Hatun şekilleri görülür. Halka gelince, onlar câmii (her iki kelimeyi de kısa hece ile telaffuz ederek) "Sara Hatun" şeklinde söylüyorlar, câmiin Uzun Hasan oğulları câmisi adını taşıdığı da bildiriliyor ve: "bu cami Uzun Hasan adlı padişahın oğulları tarafından yaptırılmıştır" deniliyor.

Remarks on Some Mongol and Turkmen Buildings in Eastern Anatolia

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 210 · Sayfa: 641-648
Tam Metin
Most of the buildings referred to in this study are located around Lake Van, but a few are located in Harput and Pertek in the province of Elazığ and I will start to begin by discussing these. The Sâre Hatun Mosque in Harput is mentioned by Evliyâ Çelebi, who describes this mosque as being without a minaret. The name is spelt similarly in the "Ma'muretü l-'Azîz Salnâme (Elazığ Almanac) and by A.Gabriel. Most modern writers spell the name as Sara Hâtun or Sârâ Hâtun. The local people pronounce it as "Sara Hatun" with all four short vowels, and also refer to the mosque as the Uzun Hasan Oğullari Camisi. According to local hearsay the sons of Sultan Uzun Hasan built the mosque.

SOVYETLER BİRLİĞİ'NDE EVLİYA ÇELEBÎ'NİN SEYAHATNÂMESİ İLE İLGİLİ YAYINLAR [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 1259-1276
Onyedinci yüzyılın büyük Türk seyyahı Evliya Çelebî'ye ve tarihimizin önemli bir kaynağı olan Seyahatnâmesi'ne olan ilginin son zamanlarda yurdumuzda arttığını görmek gerçekten çok sevindiricidir. 1988 yılının başında, Atatürk Yüksek Kurumu Başkanlığı'na bağlı olarak Evliya Çelebi Bilim ve Uygulama Kolu kurulmuştur. Bu faaliyetin bir parçası olarak E.Çelebi'nin Seyahatnâmesi'nin otograf (yazar) nüshaları tespit edilmiş, bu nüshaların filmleri çekilmiş, onar adet fotokopileri yapılmış ve beş nüshası Seyahatnâme'yi hazırlayacak olan görevlilere verilmiştir. E.Çelebi'nin yayınlanacak olan bibliyografyasının ilk tespitleri yapılmış; bazı yayınların tanıtılmasını da kapsayacak şekilde genişletilmiş bir bibliyografya çalışmasına ise devam edilmektedir.

EVLİYA ÇELEBİ BİBLİYOGRAFYASINA HAZIRLIK [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 206 · Sayfa: 381-400
Kültür tarihimiz, onyedinci yüzyıldaki coğrafyamız üzerinde çalışanlar için Evliya Çelebi Seyahatnamesi hemen daima ilk baş vurulan ve vaz geçilemez bir bilgi kaynağı olmuştur. Nitekim bazı çalışmalarımda yararlanma ihtiyacını duyarak ben de Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin basma ve gerektikçe yazma nüshalarına müracaat ettim. Evliya Çelebi ve eseriyle ilgili olarak tesbit edebildiğim kitap ve makale künyelerinin toplanmasıyla bir küçük bibliyografik birikim meydana gelmişti. Sonradan Index Islamicus'tan tarayıp çıkardığım künyelerle Prof. M. Cavid Baysun'un İslâm Ansiklopedisi'ndeki "Evliya Çelebi" maddesinin bibliyografyası karıştırılarak Evliya Çelebi Bibliyografyasına bir ön hazırlık olarak bu küçük birikim ilgililerin istifadesine sunulmuştur. Ancak pek çok eksikleri bulunduğunu tahmin ettiğim bu bibliyografik deneme, hiç bir zaman sistematik bir taramanın sonucu olarak kabul olunmamalıdır.

Evliya Çelebi ve Seyahatnâmesi

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 709-734
17. yüzyılın büyük gezgini ve nesir ustası Evliya Çelebi'nin ve 10 ciltlik Seyahatname'sinin adına ne yaşadığı çağda ne de daha sonra, Tanzimat'a kadar, Türk kaynaklarında rastlanmaz. Evliya'nın yaşam öyküsü ancak eserinin türlü yerlerindeki veriler birleştirilerek ortaya konmuştur. Sarayın kuyumcubaşısının oğlu olan Evliya 1640 ile 1675 yılları arasında İmparatorluğun her yanını ve komşu ülkeleri dolaşmış, gördüklerini ve işittiklerini çekici bir üslûpla anlatmıştır. XVII. yüzyılın çok değerli bir belgesi olan Seyahatname'yi tarihçi Joseph von Hammer geçen yüzyılın başında bilim dünyasına tanıtmış, ondan sonra Türk ve yabancı pek çok bilgin Evliya Çelebi araştırmalarına katkıda bulunmuşlardır. Son on yıl içinde bu araştırmalar büyük bir ilerleme kaydetmiştir. R.F. Kreutel ve Pierre A.MacKay Seyahatnâme yazmalarının en güvenilir nüshasını saptamışlardır. S simgesi ile gösterilen bu nüsha Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü'ndedir. Kreutel'e göre S nüshası Evliya Çelebi'nin elyazısı ile yazılmış esas nüshadır. MacKay'a göre Evliya bu nüshayı kendi yazmamış, bir yazıcıya dikte ettirmiştir. Makalede bu iki bilginin fikirleri tartışılmış ve söz konusu S nüshasının Evliya'nın el yazısı olamayacağı gibi son kopya da olmadığı, belki Evliya'nın asıl nüshayı hazırlamak için yazdırdığı son müsvedde olduğu sonucuna varılmıştır.

Bodrum Adına Dair

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 178 · Sayfa: 5-8 · DOI: 10.37879/belleten.1981.5
Tam Metin
Türkçemizde "bodrum" günümüzdeki anlamı ile binaların yoldan veya arazinin genel seviyesinden aşağıdaki kısımlarına söylenmektedir. Türkçe sözlükler, bu kelimenin menşeini Grekçe "gipodrum", yani hipodrum kelimesi olarak gösteriyorlar. Aşağıda bahis konusu edilecek hususiyetler de gözönüne alınırsa, bu hükmün doğru olması gerekmektedir. Günümüzde Bodrum, Anadolu'nun güneybatı köşesinde, Muğla ilinin şirin bir ilçesidir. Bodrum kasabası, antik çağın ünlü şehri Halikarnassos'un yerinde olduğu için eskidenberi dikkati çekiyordu. Bu antik şehrin üzerinde kurulan Türk kasabasının adının "Bodrum" olmasının sebebi merak uyandırıyordu. Nitekim Bodrum veya yöre ile ilgili yazılan hemen bütün eserlerde bu ada ve menşeine temas edilmiştir. Bu konuda belli başlı iki görüş vardır: Bu ad, antik Halikarnassos harabelerinde görülen bodrum'lardan dolayı verilmiştir. Bu bodrumlar, şövalyelerin 1415'lerde yaptıkları kalede de vardır. Evliya Çelebi bu görüşün bir diğer şeklini naklediyor: Kale'nin kuzeye nazır kapısının "solunda leb-i deryada hile ile kal'a bina etmek için Menteşe Bay okullarından (kâfirlerin) bir bodrumluk yer isteyüb yaptığı mahzenlerdir. Badehu nice sene mürur edüb kal'a zuhur edüp hile ile çalılar içinde bir kal'a bina edüb bir gün çalılara ateş edüb kal'a zuhur edüb anın için Bodrum derler".

Evliya Çelebi ve Pire'deki Mermer Aslan

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 168 · Sayfa: 775-780 · DOI: 10.37879/belleten.1978.775
Tam Metin
1611 yılından tahminen 1684 yılına kadar yaşamış olan Türk seyyahı Evliya Çelebi, Asya, Afrika ve Avrupa'ya yaptığı seyahatların ayrıntılı tasvirlerini ihtiva eden 10 ciltlik "Seyahatname" adlı bir eserin yazarıdır. Gerçek adı bilinmemektedir. Evliya Çelebi takma adıdır. Sultanın sarayında kuyumcu olan Derviş Mehmet Zilli adlı birinin oğludur. Yüksek düzeydeki iyi ilişkileri dolayisiyle - ki bu Sultan Murat IV devrine rastlamaktadır - ve babasının mali desteği sayesinde zamanına göre çok uzun seyahatlarını yapabildi. 1670 yılı civarında Yunanistan'ı ziyareti sırasında tetkik etmek olanağım elde ettiği Pire'deki meşhur aslana ait tasvire kitabında yer vermesi İsveç için de önem taşır. Evliya Çelebi'nin seyahat tasvirlerinden birçok kısımlar çeşitli Avrupa dillerine çevrildiği halde, bugüne kadar Pire'deki aslan ile ilgili bölümün yalnız 1959 yılına ait bir yeni yunanca tercümesi mevcut olsa gerek (Mpiri, s. 52-54). Bu vesile ile bu tercümeye dikkatimi çeken Sn. Müdür Jannis Ambatsis'e candan teşekkür ederim.