3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Kaşgarlı Mahmud
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Dîvânü Lugâti't-Türk'te Yäzkänd

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 421-426 · DOI: 10.37879/belleten.1978.421
Divânü lugâti't-türk'ün elde bulunan tek nüshasındaki istinsah yanlışlarına bakarak müstensih Muhammad bin Abi Bakr bin Abi'l-Fath as-Savı şumma ad-Dımışki'nin hiç Türkçe bilmediği kanunla varmaktadır İran'ın Sâve kentinden olan bu müstensihin Türk olmadığı ve Türkçe bilmediği düşüncesine ben katılamıyorum. Sâve ve çevresindeki köylerin halkı (büyük çoğunluğu) bugün bile Türktür. XIII. yüzyılda Türk olmayan bir kişinin (bir Farsın?) oradan kalkıp Şam'a gitmesi, orada Türkçe - Arapça bir yapıtın müstensihliğini yapması akla yakın görünmemektedir. Yaptığı yanlışlara gelince, Divânü lugâti't-türk gibi birçok Türk lehçesinden örnekler veren bir yapıtı Türk asıllı da olsa herhangi bir müstensihin kolayca anlayamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Yapıt üzerinde çalışıldıkça yeni istinsah yanlışları ortaya çıkabilir. Bu yazıda böyle bir istinsah yanlışı üzerinde durmak istiyorum.

"Türk" Kelimesinin Menşei Hakkında Bir Nazariye

Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 158 · Sayfa: 239-248 · DOI: 10.37879/belleten.1976.239
Tam Metin
Birçokları "menşe" ile "mana"yı ayırt etmezler. Öyle yazılar bilirim ki, başlıkları "Türk kelimesinin menşei" olduğu halde, şu cümle ile nihayet buldukları görülür: "Demek oluyor ki, Türk kelimesinin manası kuvvettir". Bu yazımızın amacı "Türk" kelimesinin manasını değil, menşeini ortaya koymaktır. Bilindiği gibi, "Türk" kelimesinin menşeini Kaşgarlı Mahmut Nuh Peygamberin bir torununun adına, Arap yazarları Ye'cuc Me'- cuc efsanesine, Klaproth ile Hess gibi bilginler ise, bir Çin kaynağına dayanarak, miğfer biçiminde olan bir dağın ilham ettiği bir kelimeye bağlarlar (Tukiüe). Bu izahlara Vambéry'nin ileri sürdüğü ve Munkasci'nin katıldığı görüşü, yani "türemek" fiili ile ilgili teoriyi eklemek mümkündür. Fakat Türkologların çoğunun Müller'in nazariyesini benimsemeğe eğilim gösterdikleri görülmektedir. Bu bilgin, Uygur metinlerinde "türk" hecesini tesadüfen "erk" ile yan yana bularak, bunun "kuvvet" anlamına geldiğini kabul etmiştir. Barthold ise, bu görüşe katılarak, kelimenin muhtemelen bir sülâle adı iken, önce kabile, daha sonra millet adı halinde genelleşmiş olduğunu iddia etmiştir. Thomsen ile Nemeth de bu iddiayı kabul etmişler ve böylece bu görüş, tartışılmaz bir gerçek gibi, ilmi eserlere ve ansiklopedilere geçmiştir.

Une Théorie sur l'Origine du Mot "Türk"

Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 158 · Sayfa: 229-238 · DOI: 10.37879/belleten.1976.229
Tam Metin
On confond souvent "origine" et "signification". Je connais maint article qui s'intitule "Origine du mot Turc" et se termine par une phrase comme celle-ci: "Donc, le mot Turc signifie force". Aussi bien, n'est-ce pas la signification, mais l'origine du mot "Türk" que cet article se propose de rechercher. On connalt l'explication de Mahmoud Kashgari, faisant yenir ce mot du nom d'un petit-fils de Noé, celle des auteurs arabes, qui le font remonter à Gog et Magog, celle enfin de Klaproth et de Hess, qui, se basant sur une source chinoise, prétendent que le mot aurait été inspiré du nom d'une montagne en forme de casque (tou-kiue). A ces explications, il y a lieu d'ajouter la théorie de Vambéry, acceptee par Munkacsi, qui relie le mot "türk" au verbe "türemek" (se faire jour, naitre, apparaître).