11 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Macaristan
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Nenad Moačanin, Town and Country, on the Middle Danube, 1526-1690, Leiden-Boston: Brill 2006, XII+264, [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 268 · Sayfa: 801-804
Nenad Moačanin'in "Town and Country on the Middle Danube, 1526-1690 (Orta Tuna'da Şehir ve Taşra, 1526-1690)" adlı kitabı, önsöz, giriş, yedi bölüm, sonuç, postscript (not); kaynaklar, literatür, kısaltmalar; lügatçe ve indeksten oluşmaktadır. Kitabın bölümleri iki kısma taksim edilmiştir. Birinci kısım, giriş ve beş bölümden oluşmaktadır. İkinci kısım ise altıncı ve yedinci bölümleri ihtiva etmektedir. Kitabın Önsöz'üne (s. vii-ix) göre bu çalışma yazarın daha önce Hırvatça olarak 2001 yılında Slavonski Brod'da yayımladığı "Osmanlı Hakimiyet Döneminde Srijem (Srem) ve Slavonya" adlı kitabının İngilizce versiyonudur. Burada çalışmaya konu olan yer Sava, Drava ve Tuna nehirleri arasında kalan tarihi Slavonya bölgesidir. Günümüzde, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Macaristan toprakları arasında paylaşılan Slavonya bölgesi, okuyucular tarafından ses benzerliği olan ülke Slovenya ile karıştırılmamalıdır. Yazar, "Orta Tuna'da Şehir ve Taşra" adlı kitabın aslında orijinal metnin kısmi tercümesi ve kısaltılmış hali olduğunu belirtmektedir.

XVI. Yüzyılda Macaristan'da Osmanlı Barut Üretimi: Budin Baruthânesi

Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 249 · Sayfa: 541-552
Son zamanlara kadar Macaristan'daki Osmanlı kale sistemi bilimsel çevrelerden yalnız ılımlı bir ilgi çekmiştir. Araştırmacılar en önemli kalelerin savaş malzemesi ve yiyecek depolarıyla beraber silah ve cephane üretim merkezleri olduğu gerçeğini neredeyse tamamen göz ardı ettiler. Konuya bu açıdan yaklaşmak askeri tarihi zenginleştirebilir ve Macaristan'daki Osmanlı kalelerinin oluşturulması ve korunması ile ilgili bilgilerimize önemli detaylar ekleyebilir. Askeri silahların yaygınlaşması ve kullanılması -Michael Roberts ve Geoffrey Parkey tarafından bilimsel çevrelere tanıtılan sözde "askeri devrimin" en önemli elemanlarından biridir -16 ve 17. yüzyıllarda Avrupa toplumunda, ekonomisinde, mali ve idari yönetiminde önemli değişiklere neden oldu. Bu değişim Osmanlı İmparatorluğu'nun cevaplaması gereken bir meydan okumaya dönüştü. Osmanlılar topçuluktaki gelişmeleri, silah ve cephanelerin sürekli üretim ve yenilenmelerini takip etmek zorundalardı. Bu iş ancak eyaletlerdeki ana askeri üslerin yardımıyla gerçekleştirilebilirdi. Budin'deki baruthâne bunlardan biriydi.

Ottomans, Hungarians, and Habsburgs in Central Europe, The Military Confines in the Era of Ottoman Conquest, ed.Geza David-Pal Fodor, Brill Pub., Leiden-Boston-Köln 2000, XI+297, bibliyografya, indeks [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 244 · Sayfa: 1175-1178
Tam Metin
Brill yayınevinin The Ottoman Empire and its Heritage serisinin yirminci kitabı olan bu eser, Macar tarihçilerinin Macar topraklarındaki Osmanlı hakimiyetinin daha çok askeri boyutunu ele aldıkları makaleleri bir araya getirmektedir. Bir takdim, giriş, iki bölümden oluşan kitap, yedi ayrı konuda ancak birbirlerini tamamlayıcı mahiyette makaleden ibaret olup iki tanınmış Macar türkoloğu Geza David ve Pal Fodor editörlüğünde hazırlanmıştır. Aynı ikili daha önce de yine aynı özellikte olan Hungarian-Ottoman Military and Diplomatic Relations in the Age of Süleyman the Magnificent (Budapest 1994) başlıklı kitabın editörlüğünü de yapmışlardı. Bir bakıma bu iki kitap birbirini tamamlayıcı bir mahiyettedir.

35. Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Araştırmaları Kongresi (The 35th International Congress of Asian and North-African Studies) Budapeşte, 7-12 Temmuz 1997

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 239 · Sayfa: 223-230
Tam Metin
7-12 Temmuz 1997'de Budapeşte'de yapılan 35. Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Araştırmaları Kongresi'ne ancak 7 Temmuz Pazartesi günü akşamı katılabildim. Bu aslında fiilen katıldığım gün değildi. Zira biraz geriye gidip hikâyeyi baştan almak gerekir. Anladığım kadarıyla CIEPO (Osmanlı Öncesi ve Osmanlı Araştırmaları) Başkanı Jean Louis Bacque-Grammont, bu kongre içinde bir CIEPO seksiyonu açabilmek için beni ve CIEPO'ya üye bazı kişileri gerek Türkiye'den ve gerekse diğer ülkelerden davet etmişti. Bu çerçevede hem bildiri başlığımı hem de bildiri özetimi gönderdim. Ancak daha sonra arzedeceğim gibi Budapeşte'ye vardığımda listede adımı bulamadım. Davetiyeyi aldıktan sonra kongreye katılma kararı verdim ve gerekli girişimlerde bulundum. Ancak Budapeşte'ye hareket etmeme bir kaç gün kala yeşil pasaporta dahi Macaristan'ın vize uyguladığının haberini almış, buna üzülmemin yanında, Türkiye'nin bize vize uygulayan tüm ülkelere neden vize uygulamadığına içerlemiştim. Ancak böyle bir uygulamanın olmadığını öğrenince kendimi Budapeşte'de buldum.

MÁRİA IVANICS : A Krími Kánság a tizenöt éves háborúban : Akadémiai Kiadó, Budapest, 1994. Körösi Csoma Kiskönyvtár 22. 235 sf. [=İVANİÇ, Mâria : On beş yıllık savaşta Kırım Hanlığı: Akademi Yayını, Budapest, 1994. Kööröşlü Çoma Cep Kitaplığı 22. 235 sf.] [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 935-946
Tam Metin
Eserine, "Kırım Hanlığı'nı anlatan Macarca yazılmış kitap yoktu." yakınmasıyla başlayan tarihçi Mária IVANICS, kitabinin kapak içindeki sunuş yazışında şunları söylüyor. "Bugün dahi bir işi yapmaya zamanımız var da acele etmek gerekmez demek istiyorsak "Tatar kovalamıyor ya!" deriz. Gerçekten bir zamanlar Tatar adı ürküntü ve kaçışla eşleşmişti. Atalarımız Tatar akınları tehlikesinden az korkmamışlardır. Çünkü onlar, Osmanlı Türklerinin 16-17. yüzyıllardaki Macaristan akınlarında, müttefik olarak bulundular ve Erdel [=Erdély]'in yazgısının belirlenmesinde pek çok kez işe karıştılar...'' Yazarı kitabının, "Macaristan ve özellikle de Erdel'in yazgısını değiştiren 1593-1606 arasında on beş yıl süren Osmanlı Avusturya savaşlarında Tatarlar'ın üstlendikleri görevleri ele alıyor." vurgulamasıyla ana konusunu belirttikten sonra, sözünde de üç ana konuya açıklık getirmeye çabaladığını yazıyor. - Hangi iç ve dış sebepler Tatarlar'ı Türklerin yanında yer alıp savaşmaya itti? - Osmanlı Türkleri'nin Macaristan akınları sırasında Tatarlar'ın görevi, yeri ve ödevi, daha çok da askerlik bakımından değeri neydi? - Savaşlar sırasında, Osmanlı Devleti'ne bağlı devletlerden Kırım Hanlığı, Erdel, Eflak [=Havasalföld] ve Buğdan [=Moldova]'nın birbirleri ve Osmanlı hükümeti [=Kapı]'yla ilişkileri nasıldı?

16. 17. Yüzyıllarda Macaristan'ın Demografik Durumu

Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 341-352
Tam Metin
Demografik durumuyla değişmelerini mütalaa etmek istediğim dönem uzun ve pek çok açıdan karışıktır. Bir taraftan, uzun olan bu dönemin kaynakları bazan son derece az, bazen ise çok çelişkilidir. Öte yandan, siyasi istikrardan mahrum olan bu karışık dönemde yerleşmelerin bir haylisi aynı zamanda bir değil, iki-üç devlet temsicisine ait olup, bunlardan bize birbirinden farklı etkinlikteki vergilendirmelerinin yazılı belgeleri kalmıştır. Yüzyıllar sonra, bizim hangi sorulara mümkün olduğu ölçüde kesin cevap almak isteyeceğimizi bilmiyorlardı elbet. Bu nedenle gerçeği bütünüyle ve ayrıntılarıyla yansıtabilme yolundaki arzudan vazgeçmemiz lâzım. Nüfusun rakamlarla nitelenebilecek göstergelerini ana hatlarıyla saptamakla, kimi konularda ise varsayımlarla yetinmemiz gerekecek.

GUSTAV BAYERLE, The Hungarian Letters of Ali Pasha of Buda, Akadémiai Kiado, Budapest 1991, in-8°, XVII+195. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 783-784
Tam Metin
Ali Paşa'nın hayatı ve mektupların özelliklerine dair bilgi içeren bir önsözden sonra (VII-XVI), 209 Macarca mektup aynen neşrediliyor (1-263), kısa bir lugatçada (265-268) metinlerde geçen başlıca Türkçe terimlerin İngilizce tercümeleri veriliyor, (269-270)'de bibliyografya yer alıyor, (271-277)'de mektuplarda kullanılan şahsa adları sıralanıyor ve (279-295)'de coğrafi isimlerin cetveli var.

Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa (1566-1578)

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 210 · Sayfa: 649-664
Tam Metin
Profesör İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi isimli değerli yapıtında, Budin Beylerbeyliği'nin kuruluşu, 1541 yılındaki Macaristan seferinin tamamlanışı hakkında şöyle yazar: "İşte bu suretle Zapolya'nın elindeki Macaristan doğrudan doğruya Osmanlı topraklarına ilhak olunup on iki sancaklık Budin Beylerbeyliği teşkil edilmiş ve beylerbeyliğine Bağdat valisi olup aslen Macar olan Süleyman Paşa tayin olunarak, Macaristan'da arazi tahriri yapılmıştır".

Atatürk Özgürlük Savaşının Macar Basınında Yankıları

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 177 · Sayfa: 79-86 · DOI: 10.37879/belleten.1981.177-79
Kemal Atatürk'ün muzaffer harplerinin Macar umumi fikirlerinde yarattığı duyguları kısaltarak belirtmek için, sayısı pek çok günlük Macar basınından ancak ikisini dahi ele almak yeterlidir. Bu iki gazeteden biri en eskisi, diğeri ise en yenisidir. En eskisi, 1840'ta kurulan Pesti Hirlap (Peşte Haber Gazetesi) 'in görevi Fransız, İngiliz ve Amerika büyük gazetelerinin yayınlarım aktarmak idi. Bu yabancı gazeteler Sevr muahedesi zihniyetiyle, genel olarak Yunan haberlerini olduğu gibi aldıkları için çoğunlukla gerçeği yansıtmıyorlardı. Aynı zamanda Triyanon barışı hazırlıkları en kötü siyasi münakaşalara yol açtığından Macar genel efkârı kötümser, içe dönük ve duygusuz (apathique) idi. Her yön adeta çember içine alınmıştı. Bir misal olarak şunu zikredebiliriz : Romen Dışişleri bakanı Take Jonescu, yağma edilmesi kararlaştırılan Macar arazisinin bir kısmını Macarlara bırakmak yerine tekmilinin bölünmesini ve bir hissenin Polonya' ya verilmesini teklif etmişti. Bu teklif Varşova'da aleyhte şiddetli bir nümayişle karşılandı. Bin yıldan beri süre gelen Leh - Macar dostluğuna işaretle, ancak müstakil bir Macaristan'la ortak sınır sahibi olmak isteniyordu. Ancak Macaristan'da, Türkler hakkındaki düşmanca duygulu dünya basım haberlerine inanmayan ileri görüşlü kimseler 1920 Aralık sonunda Magyarsag (Macarlık) adli günlük gazete çıkarmayı başardılar. Kısa zamanda halkın benimseyerek sevdiği bu gazete, Türk menfaatlerinin savunucusu idi. Harbin ortasında kendi muhabirlerini Türkiye'ye gönderdi.

Tımar Sisteminin Macaristan'da Tarımsal Üretime Etkisi

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 499-508 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-499
Tam Metin
Budin'in işgalinden (1541) kısa bir süre sonra Sultan Süleyman'ın çıkardığı kanuna göre, ayni ondalık [âşâr] ve öteki vergilerin ödeneceği ekili topraklar herkesin elinde bırakılacak; ancak bunlar, ev, bahçe ya da bağ gibi sahibinin mutlak mülkiyetinde olmayıp, öteki eyaletlerdeki gibi "hazinenin mülkü" olacak, işleyenlere yalnızca kullanım (tasarruf) hakkı verilecekti. Bağ ve bahçe parselleri de bozulduğunda bu duruma gelecek, böylece hiç kimse bu parselleri kendi mutlak mülkü sayamıyacaktı. Bu hükmün, Macaristan'ın işgal edilmiş kesiminde uygulanması, o güne değin süregelen feodal düzeni derhal ortadan kaldırmış, eski derebeylerinin bütün mülkleri Osmanlı hazinesinin malı olmuştur. Bu gelişimin sonuçlarını iki yönden incelemek istiyoruz: birincisi, Osmanlı hazinesinin kendi malı olan mülklerden gelir ve ondalık [âşâr] vergilerini nasıl topladığı, ikincisi ise, yeni uygulanan sistemin, nüfusun ekonomik ve toplumsal gelişimi üstünde ne gibi etkileri olduğudur.