2 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 2
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Taş Eser Onarımında Kaldırma ve Yapıştırma Yöntemleri
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 47-98 · DOI: 10.37879/belleten.1990.47
Özet
Tam Metin
İnsanlar eski çağlardan zamanımıza kadar kil,metal ve ahşabın yanında ağırlıklı olarak taş da kullanmak suretiyle mimari yapılar ve sanat eserleri yapmışlardır. Genellikle dayanıklı olarak bilinen taşın kullanılmasıyla yapılan mimari eleman ve sanat eserleri, yüzyıllardır toprak altında kalmaları veya toprak üstünde durmalarından dolayı doğa koşullarından etkilenerek aşınmışlar, bozulmuşlar veya tahrip olma sürecine girerek yok olmuşlardır. Bunun yavaş veya hızlı olması, taşın yapısal özelliğine ve insanların bilinçli veya bilinçsizce yapmış oldukları her türlü olumsuz uygulamalarına da bağlıdır. Taş eser tahribatında birlikte etkili olan bu etkenlerin uygulayıcı onarımcılar tarafından bilinmesi gerekmektedir. Çalışmalarında, eserin orjinal dış görünümüne ve iç durumuna önem vererek, statik düşüncesiyle tahrip etmeden uygulamalarını yaparak, bizden sonra gelecek olanlara mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde eserleri aktarmak amaçları olmalıdır.
Osmanlı Devletinde "Eski Eser" ve "Onarım" Üzerine Gözlemler
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 503-546 · DOI: 10.37879/belleten.1985.503
Özet
Tam Metin
Tüm uygarlıklar, kendilerinden önceki uygarlıkların ürünleri ile ilgilenmişler, bu durum değişik şartlarda olumlu ya da olumsuz davranışlar olarak belirebilmiştir. "Eski Kültür"e olan bu ilginin çeşitli nedenleri vardır. "Eski"ye duyulan ilgi, dini kökenli korku ya da saygı, sanatsal değer, ekonomik değer, kullanım değeri vb. birçok etmen hemen tüm ülkeleri taşınır ya da taşınmaz kültür varlıklarına karşı bir tavır takınmaya zorlamıştır. Bu tavırın her dönemde bilinçli olduğunu söylemek olası değildir. Günlük kullanım değerleri ağır basan taşınmazların işlevlerinin sağlıklı olarak sürdürülmesinde gösterilen özenin ana nedenleri arasında, genellikle "yararlılık" ögesinin yattığı söylenebilir. Ancak, özellikle Avrupa'da XII. yüzyıldan başlayarak koruma bilincinin gelişme sürecinde, "eskilik değeri", "izlenim değeri", "çevreye katkı" vb. çağdaş sözcüklerin yer aldığı görülmektedir. Ancak yorumlar çeşitlidir, yaklaşımlar kişiseldir, uygulamalarda çağın beğenileri ağırlık taşır. Bu nedenlerle, "kişi" ile "anıt" arasındaki ilişkiler tarih boyunca oldukça karmaşık olmuştur.