4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Osmanlı Beyliği
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Konur Alp Gazi’nin Kimliği ve Faaliyetlerine Dair Bilinirliğin Sınırları

Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 300 · Sayfa: 543-558 · DOI: 10.37879/belleten.2020.543
Tam Metin
Osmanlı Beyliğinin kuruluş yıllarıyla ilgili çağdaş kaynakların yokluğu, döneme ait birçok meseleyi aydınlığa kavuşturma yolunda önemli bir eksiklik olarak karşımızda durmaktadır. Bu husus kuruluş döneminden çok sonraları yazılmış kroniklerin Osman Bey ve yanındaki silah arkadaşları konusunda verdikleri bilgilerin temellendirmesinde de ciddi bir engel teşkil etmektedir. Genellikle araştırmalarda kaynaklardaki meselelere ve ele alış tarzlarına dikkat edilmeksizin yapılan aktarımlar, ilk kroniklerdeki birçok şahsın tarihi kimliğini tartışılmaz bir hale koyarak yaygın ve bilinir kimselere dönüştürmüştür. Bunlar hakkında gerçekte kroniklerde verilen bilgilerin nasıl okunması gerektiği suali ortada durmaktadır. Osman Bey’in yakın kumandanlarından ve akıncı beylerinden biri olarak kroniklerde tanıtılan Konur Alp hakkındaki biyografik çalışmalar herhangi bir itirazla karşılaşmaksızın olduğu gibi yapılan aktarımlar ve bunların tartışılmaksızın doğru veri gibi alınıp yorumlanmasıyla malûl bir özellik taşır. Gerçekte Konur Alp’in söz konusu ilk kroniklerde, araştırmalarda olduğu ölçüde temayüz ettirilmiş bir kimliği olmadığı, zayıf bilgilerin yeniden karşılaştırılmalı olarak ele alınması gerektiği açıktır. Bu makale Konur Alp’in tarihi kimliği hususunda nelerin bilindiğini ve bunların nasıl anlaşılması gerektiğini tartışmaktadır.

Osmanlı Kuruluş Döneminde Devlet

Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 276 · Sayfa: 431-454
Batı Anadolu'da küçük bir beylik olarak ortaya çıkan Osmanlı Beyliği'nin bir dünya devleti haline gelmesi Osmanlı tarih yazımında cevabı hâlâ netleşmemiş bir sorudur. Bu makalede; Osmanlı kuruluş dönemini anlatan birinci kaynaklardan Aşık Paşazade Tarihi, Ahmedî'nin Tarih ve İskendernamesi, Kenzü'l-Kübera ve Mehekkü'l-Ulema, Murad-Nâme, Kabus-Nâme, Garibname gibi kaynaklar esas alınarak kuruluş döneminde devletten ne anlaşılıyordu? Beylikten devlet olma sürecine nasıl geçildi? ve en önemlisi de devleti temsil eden sultan ve reaya arasındaki ilişkiler nasıldı? Benzeri sorulara cevap aranmaya çalışıldı.

KATİP ÇELEBİ, Tuhfetü'l-kibâr fi esfâril-bihâr (Deniz Seferleri Hakkında Büyüklere Armağan), Haz. Prof. Dr.İdris Bostan, T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Yayını, Ankara 2008, 7-56 Önsöz, Kâtip Çelebi, Eser hakkında, +59-154 Metin, notlar, +155-196 haritalar, pusulalar, sözlük, bibliyografya, dizin +199-460 tıpkıbasım. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2010, Cilt 74, Sayı 269 · Sayfa: 243-246
Osmanlı Beyliği kuruluşundan itibaren denizciliğe ve tersanelerin tesisine büyük önem vermiştir. Bunda Bizans'ı n donanma gücünün etkisi düşünülmelidir. Beyliğin karada gelişip inkişaf etmesiyle denizcilikte de önemli gelişmeler oldu. İstanbul'un fethi denizlerde de güçlü olmayı zorunlu hale getirmişti. Bunun ilk işareti tersanenin Gelibolu'dan İstanbul'a taşınmasıdır. İmparatorluk ordusunu Viyana'ya yönlendirirken donanmasını da paralel olarak Akdeniz ortalarına gönderiyordu. Bu cümleden olarak Girit Seferi açıldığı zaman hiç şüphesiz Doğu Akdeniz'in güvenliği düşünülüyordu. Zira güçlü Venedik donanması veya Girit'e kadar uzanan Avrupalı donanmalar Osmanlı sularını tehdit ediyordu. XVII. yüzyıl başlarında Osmanlı donanması= önemli başarıları olmakla beraber denizciliğe verilen önemin azaldığı da fark edilmektedir. XVII. yüzyıl Osmanlı aydım ve tarihçisi olarak Kâtip Çelebi bu durumu teşhis edip Tuhfetü'l-kibâr'ı kaleme almış olmalıdır. Değişik alanlarda eserler kaleme alıp Fezleke'yi de telif eden müellifimiz özellikle denizciliğe ait bir eser hazırlaması dikkat çekicidir.

Osmanlı Beyliği'nin Kurucusu Osman Beg

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 479-536 · DOI: 10.37879/belleten.2007.479
Tam Metin
Osmanlı Beyliği'nin ve hanedanın kurucusu, Fahrüddîn Osman Beg'in ölümünde (1324) beylik, Eskişehir ile Bursa ovası arasındaki toprakları içeriyor ve beylik kuvvetleri Bizans'a ait Bitinya'nın iki önemli merkezi İznik ve Bursa'yı abluka altında tutuyordu. Osman ve beyliğin kuruluşu sürecini, Batı Anadolu'da kurulan diğer beylikler ve Anadolu Selçuklu devleti ve medeniyeti çerçevesinde incelemek gerekir. Selçuklu devletinin Bizans'a karşı Uc emirlikleri; Denizli, Karahisar (Afyon), Ankara ve Kastamoni merkez olarak dört serhad (Uc) emîrülümerâlığı olarak örgütlenmişti. Bizans'a karşı kuzeyde Kastamoni-Eflani kesiminde Emir Hüsâmeddîn Çoban, orta-kol'da Ankara merkezinde Emîr Kızıl Bey bulunuyordu.