2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Osmanlı diplomasisi
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin Fransa Elçiliği

Belleten · 2024, Cilt 88, Sayı 311 · Sayfa: 147-183 · DOI: 10.37879/belleten.2024.147
Tam Metin
Bu makale Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin Fransa elçiliğini konu ediniyor. Söz konusu elçilik, şimdiye kadar Osmanlı tarihçiliğindeki hâkim modernleşme paradigmasının etkisiyle tarihî bağlamından koparılarak incelenmiş, Yirmisekiz Çelebi’ye Osmanlı/Türk modernleşme tarihinde şahsına münhasır paye verilmiştir. Buna göre, “Lale Devri”nin reformcu vezîriâzamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Yirmisekiz Çelebi’yi Batı medeniyetini incelemesi ve kendisine reform önerileri getirmesi için Fransa’ya göndermişti. Bu iddianın mesnedi olmadığını ortaya koyan akademik yayınlara rağmen tarihçiler bu galattan vazgeçmemişlerdir. Oysa gerek Osmanlı gerekse Avrupalı çağdaş kaynaklar, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin elçiliği için yeterince zengin malumat sağlamaktadır. Osmanlı diplomasi pratikleri düşünüldüğünde çağdaşlarınca olağanüstü görülen bu elçilik, yalnızca Marki de Bonnac’ın değil, İstanbul’daki Habsburg kapı kethüdası Joseph von Dirling’in ve İngiltere elçisi Abraham Stanyan’ın da dikkatini çekmişti. Bilhassa Dirling ve daha sonra Habsburgların Paris’teki elçisi Pentenriedter, bu elçiliğin hedefini ve Yirmisekiz Çelebi’nin Paris’teki ve Fransa’dan döndükten sonra İstanbul’daki faaliyetlerini Viyana’ya aktarmıştır. Başlangıçta Bâbıâli ve Versailles arasında Habsburg aleyhtarı ittifak kurulacağından endişe edilse de sonuçta, Malta’daki Osmanlı esirlerinin Fransa’nın aracılığıyla kurtarılması için yapılan görüşmelerin, bu elçiliğin yegâne siyasi misyonu olduğu anlaşılacaktır. Sultan ve vezîriâzamı arasındaki yazışmalar ve Vakanüvis Raşid Efendi’nin yazdıkları da bu konudaki Habsburg ve İngiliz istihbaratını teyit eder: Yirmisekiz Çelebi’nin Fransa elçiliği, yalnızca Avrupa’daki diplomatik gelişmeleri yerinde takip etmeyi hedefliyordu. Ne var ki Osmanlı diplomasisinin kurumsal yetersizliği bu misyonu siyasi ve diplomatik olarak semeresiz bırakmıştır.

JOSEF MATUZ, Das Kanzleiwesen Sultan Süleymans des Prächtigen (Muhteşem Süleyman'ın Kançılaryası). Wiesbaden 1974 Franz Steiner Verlag GMBH. VIII+ İ 72 sah. ve XVI Levha. Freiburger Islamstudien Band V. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 502-503
Tam Metin
Osmanlı diplomatik'i üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınan yazar burada konuyu Sultan Süleyman'ın (Kanuni) orijinal vesikaları üzerinde yoğunlaştırarak, bunlar üzerinde bazı analizler yapıyor. Eser esas itibariyle bu dönemdeki Osmanlı kançılaryası yapısı ve çalışma usullerini aydınlatmağa yöneliktir. Osmanlı kançılaryası ilk zamanlarındaki basit kuruluşunu çabuk terk etmiş ve Kanuni devrine gelmeden yüksek bir gelişim evresine ulaşmıştır (s. 18). İki yüzyıl içinde Osmanlı emirliğinin bir imparatorluk haline gelip, İber yarımadasından Hind adalarına kadar bütün dünya ile ilişkilere geçmesi, kançılarya hizmetlerinin nicel ve nitel olarak gelişmesine neden olmuştur. Yazar Divan-ı Hümayun üyelerini ve Divan-ı Hümayuna bağlı ofisleri sayıyor. Vardığı yargıya göre Sultan Süleyman (Kanuni) devrinde Divan-ı Hümayun ofislerinin manzumesi bir saray kançılaryasından çok, bir devlet dairesinin özelliklerini taşıyordu (s. 20).