2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Oylum Höyük
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Middle Bronze Age II Pottery Kiln at Oylum Höyük

Belleten · 2024, Cilt 88, Sayı 313 · Sayfa: 663-695 · DOI: 10.37879/belleten.2024.663
Tam Metin
Despite the newly acquired information with increasing studies in Türkiye, archaeological evidence regarding ceramic production in some regions and periods is still not sufficient. Although our knowledge about prehistoric and protohistoric pyrotechnology increases, we can currently say little about the size of ceramic production, the settlement and regional density of pottery kilns, their distribution, development and contexts, in short their roles. The pottery kiln discovered at Oylum Höyük in 2020 and dated to Middle Bronze Age II is in good physical condition compared to its contemporaries in Anatolia, Mesopotamia, and the Levant. Oylum Höyük kiln is currently the best documented MBA kiln in Türkiye. Therefore, all its technological features could be identified, revealing valuable information for understanding pottery kiln technology and development. The kiln, consisting of three parts including ash pit, combustion chamber and firing chamber, can be described as an updraught kiln with an arched combustion chamber and a firing chamber with circular plan. Extensive data from the MBA pottery kilns unearthed in the Levant allows us to compare the Oylum Höyük kiln with its contemporaries and to conclude that it is typologically and technologically closer to the Levant kilns. The area, which was represented in the MBA I by a monumental structure probably with administrative function, started to be used as an industrial production site with several pyrotechnic installations in the early phase of MBA II. We can say with certainty that there was a radical change in the settlement organization.

Oylum Höyük Kazılarında Ele Geçen Bir Grup Orta Tunç Çağı Yapı Adak Eşyası

Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 19-50 · DOI: 10.37879/belleten.2011.19
Tam Metin
Oylum Höyük'de 2007-2009 yılları arasında, höyüğün kuzeybatı yükseltisi üzerinde yer alan J22 Plankaresi'nde sürdürülen kazılar, Orta Tunç Çağı yapı adakları ile ilgili yeni bilgiler ortaya koymaktadır. Yapı adak eşyaları, iki evreli bir yapının temeli ve tabanı altına yerleştirilmiştir. Seramik malzemeye göre yapının her iki evresi de Orta Tunç Çağı II'ye tarihlenmektedir. Erken evre yapısında bakır bir balta ve bronz bir tanrı heykelciği, geç evre yapısında ise alt kısmı çivi biçimli bronzdan bir tanrı çifti heykelciği ele geçmiştir. Düşünce olarak yapının tabanı ya da temeline yerleştirilen adak eşyaları, yapının korunması için tanrılara yapılan bir sunudur. Müzelerde ve özel koleksiyonlarda çok sayıda bronz yapı adak heykelciği bulunmakla birlikte, büyük bir çoğunluğu bilimsel kazılarda ele geçmemiştir. Az sayıdaki buluntu merkezi, adak heykelciklerinin Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Orta Fırat Bölgesi'nin batısında kalan kesimi ile Doğu Akdeniz Bölgesi'nde, M.Ö. 3. binin sonlarında başlayan bir geleneği temsil ettiği ve M.Ö. 2. binin ortalarına kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu gelenek, Mezopotamya'dan kuzeye ve batıya yayılmış gibi görünmektedir. Oylum heykelciklerinde görülen kolların dirsekten kırılarak ileriye doğru uzatılması ve hareketsiz duruş pozisyonu, OTÇ'nda Kuzey Suriye'de ve Doğu Akdeniz'de yaygın görülen bir tasvir biçimidir. Kolların dirsekten kırılarak yere paralel ileriye doğru uzatılması, M.Ö. 2. binin ilk yarısı için önemli bir tarihlendirme kriteridir.