4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Son 10 yıl
  • Propaganda
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Birinci Dünya Savaşı’nda Beyoğlu Sansür Müfettişliği Teşkilatı ve Faaliyetleri

Belleten · 2025, Cilt 89, Sayı 315 · Sayfa: 683-718 · DOI: 10.37879/belleten.2025.683
Tam Metin
Çalışmanın amacı Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı sırasında sansür talimatnamesi gereğince İstanbul’da oluşturduğu üç (Dersaadet/İstanbul, Beyoğlu, Galata) askerî sansür müfettişliğinden biri olan Beyoğlu Sansür Müfettişliğinin teşkilatlanmasını, uygulayıcılarını ve faaliyetlerini irdelemektir. Araştırmada Beyoğlu Askerî Sansür Heyetinin örgütsel yapısı modellenerek Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı başkentinde sansürle ilgili yasal uzantılar, sansür faaliyetleri ve sansür pratiğindeki dönüşümler değerlendirilmiştir. Bu şekilde sansür uygulamalarının merkezi olan İstanbul’daki sansür sisteminin esnekliği, başarı ya da başarısızlığı ortaya konulmuştur. Böylece çalışmada Osmanlı sansür tarihinin derlenmesini kolaylaştıracak bir dizi keşfe katkıda bulunulmaya çalışılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’da basını ve haberleşmeyi tamamen sansürleyen bir sistemi oluşturma ve işletme gibi devasa bir görevin icra edilmesi doğal olarak zorluklar barındırmaktaydı. Ancak sansür sisteminin Sultan II. Abdülhamid döneminden itibaren kurumsallaşan yapısı bu zorlukların aşılmasını kolaylaştırmış görünmektedir. Zira Beyoğlu Sansür Müfettişliği ile ilgili veriler, sansür sisteminin savaş sırasında çabuk organize olduğunu göstermektedir. Bu teşkilatlı yapı sayesinde kamuoyunda “sansür korkusu” da belirgin olarak oluşturulmuştur. Fakat savaş döneminde askerî sansür sisteminin işlevselliğini azaltan en önemli unsur, lisan bilen insan kaynağının sınırlılığıdır. Bu problem sansür sisteminin esnekliği sayesinde gayrimüslimlerin yanı sıra silahsız ve sabit hizmete ayrılmış askerlerle giderilmeye çalışılmıştır. Çalışmada T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı bünyesindeki Millî Savunma Bakanlığı Askerî Tarih Arşivi ATASE Fonu ve Osmanlı Arşivi verilerinden yararlanılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin Son Döneminde Siyasi Propaganda Aracı Olarak Sigara Paketleri ve Kâğıtlarının Kullanımı

Belleten · 2025, Cilt 89, Sayı 315 · Sayfa: 641-682 · DOI: 10.37879/belleten.2025.641
Tam Metin
Propaganda, kitle düşüncelerinin değiştirilmesi ve eyleme geçirilmesi amacıyla, bilinçli olarak icra edilen faaliyetleri ifade eder. Özellikle 19. yüzyıldan itibaren seçimle gelen hükûmetlerin iktidarlarını korumak ve sürdürebilmek amacıyla propagandanın gücünden faydalanmaları, kavramın anlamını ve kapsamını genişletmiştir. Aynı yüzyılda ulusçuluk düşüncesine paralel olarak artan ayrılıkçı hareketler de faaliyetlerini propagandayla iç içe gerçekleştirmişlerdir. Görsel ve yazı içermesi bakımından sigara kâğıtları da propaganda aracı olarak kullanılabilecek enstrümanlardan bir tanesidir. Osmanlı Devleti özelinde propaganda amaçlı sigara kâğıtları, 19. yüzyılın sonlarından itibaren keşfedilmiştir. Sigara kâğıtları kimi zaman komitelere gelir elde etmek amacıyla kimi zaman da millî kimliğin inşasında siyasi amaçlarla kullanılmıştır. II. Abdülhamid dönemine damga vuran sansür ise propagandayla mücadelede devletin refleksini de belirlemiştir. Bu bakımdan sigara kâğıtlarındaki propaganda aynı zamanda propaganda algısı ile de doğrudan bağlantılıdır. Osmanlı Devleti’nde sigara paket ve kâğıtlarının propaganda yönünü inceleyen bu çalışma, Osmanlı arşiv kaynakları ışığında propagandanın ölçeğini, şeklini ve hedeflerini incelemeyi amaçlamaktadır. Sigara kâğıdının siyasi propaganda amacıyla ne şekilde kullanıldıkları, hangi kitleleri hedef aldıkları çalışmanın ana sorusunu oluşturmaktadır. Ayrıca Osmanlı idarecilerinin sigara paket ve kâğıtlarını hangi ölçekte propaganda olarak algıladıkları ve bu mamul özelinde hangi karşı tedbirlerin aldıkları incelenmiştir.

Türklere Karşı Zafer Kehaneti Yahut Propaganda: Alman Hümanisti Sebastian Brant’ın Kayzer I. Maximilian’ı Savaşa Teşvik İçin Yazdıkları (1494-1501)

Belleten · 2023, Cilt 87, Sayı 310 · Sayfa: 889-917 · DOI: 10.37879/belleten.2023.889
Tam Metin
Almanya’nın en önemli hümanistleri arasında yer alan Sebastian Brant, Latince ve Almanca kaleme aldığı yazılarında, ayrıca resimli broşür/el ilanı olarak dağıtılan çok sayıda şiirinde I. Maximilian’ı Kutsal Roma Alman İmparatorluğu’nu düzene sokmaya, kilisede reform yapmaya ve Fransızlar ile Türklerin yayılmasına karşı savaşmaya teşvik etmiştir. Bu makale esas itibarıyla Alman hukukçu ve hümanisti Sebastian Brant’ın özellikle Habsburg İmparatoru I. Maximilian döneminde Türkler ve İslâm aleyhine yazdığı metinlerin, tarihî arka planı gözeterek, propaganda dili ve Osmanlılara karşı sefer düzenlenmesi açısından değerlendirmesinden oluşmaktadır. Brant’ın Türk temasını işlediği ve 1494-1513 yılları arasına tekabül eden yayınları içerisinden -hâkim rengi göstermesi bakımından yeterli ölçüde fikir verici- dördü üzerinde durulmuştur: Das Narrenschiff (1494), De origine (1495), Thurcorum terror et potentia (1498), Von der Vereinigung der Könige und Anschlag an die Türken (1501). Bu yayın aralığının aslında II. Bayezid dönemine, Osmanlıların Batı politikalarına daha çok ağırlık vermeyi tercih ettiğinin görüldüğü yıllara rastlamış olması, özellikle Mora seferlerinin getirdiği hava içinde yerini bulması dikkat çekicidir. Bir başka ifadeyle dönemin atmosferinin, I. Maximilian dönemindeki Haçlı seferi çalışmaları bağlamı içinde olan bu literatürün ortaya çıkmasında büyük önem taşıdığı söylenebilir.

Savaş ve Propaganda: 1683 Viyana Kuşatması Üzerine Bir Değerlendirme

Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 301 · Sayfa: 1045-1096 · DOI: 10.37879/belleten.2020.1045
Tam Metin
Propaganda, insanları istenen şekilde düşünmeye ve davranmaya ikna etmek için tasarlanmış bir yöntemdir. Geçmişi, insanların birbirleriyle ilk iletişim kurmaya başladığı zamana dayanmaktadır. Bu doğrultuda propaganda, kişisel çıkarlara hizmet eden ve sık başvurulan bir yöntem olmuştur. Tarih boyunca insanlar, propaganda faaliyetlerinden çeşitli şekillerde yararlanmışlardır. Özellikle savaş zamanlarında etkin bir şekilde kullanılan propaganda faaliyetleri, bu süreçte insanları ikna etmek, cesaretlendirmek ve savaşı desteklemek konusunda önemli bir role hizmet etmiştir. Bu bağlamda, bir savaşın başlamasından bitmesine kadar uygulanan propaganda faaliyetleri, bu kavramla savaşın birbirinden ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, XVII. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan, Türk ve Avrupa tarihinin en önemli siyasî hadiselerinden birisi olan 1683 Viyana Kuşatması’ndaki propaganda faaliyetlerine odaklanmaktadır. Sonuçları itibarıyla, gerek Osmanlı Devleti’ni gerekse Habsburg İmparatorluğu’yla birlikte diğer Batılı devletlerin geleceğini şekillendiren bu savaş, siyasî, sosyal ve iktisadî açıdan pek çok kez ele alınmıştır. Fakat savaşın öncesinden sonuna kadar gerçekleştirilen propaganda faaliyetleri pek ele alınmamıştır. Bu noktadan hareketle çalışma, her iki tarafın savaşın karar aşamasından sonuçlanmasına kadar geçen süreçte başvurdukları propaganda yöntemlerini ortaya koymaktadır. Çalışmada, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın, çeşitli propaganda faaliyetleriyle devlet erkânını savaşa ikna etmek, ordunun moralini yüksek tutmak ve düşmanın maneviyatını kırmak gibi propaganda faaliyetlerine giriştiği görülmektedir.