5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Türk Edebiyatı
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

MEHMED FUAD KÖPRÜLÜ, Early Mystics in Turkish Literature (çev., ed. ve giriş Gary Leiser ve Robert Dankoff) (preface Devin DeWeese), Londra 2006. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 265 · Sayfa: 955-956
Bu eser, Fuad Köprülü'nün Türk Edebiyatında Erken Tarihli Mistikler adlı eserinin İngilizce çevirisi ve esere çevirmen Gary Leiser tarafından yazılmış Girişi ile Devin DeWeese tarafından kaleme alınmış Önsözden oluşmaktadır. DeWeese Leiser'in çevirisine yazdığı önsözde M. Fuad Köprülü'nün bu eserini değerlendirir ve bu değerlendirmede özellikle sufi geleneğini göz önünde bulundurur. Ona göre sufi yazarların metinlerini doğrudan okuyup anlamak pek mümkün değildir; kelimeleri sufi anlayış içinde değerlendirmek zorunluluğu vardır. DeWeese, Köprülü'nün, Ahmed Yesevi'nin bütün eserlerini incelediğini ve onun manevi hayatını iyi değerlendirdiğini kaydetmektedir. Şüphe yoktur ki, İslam dünyasında manevi hayatla ilgili olarak Ahmed Yesevi merkezde yer almaktadır. Yunus Emre ondan sonra gelir. Ona göre, Köprülü Divan'ı (Divan-ı Hikme) çok iyi anlayıp değerlendirmiştir ki bu eser sufi edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Köprülü bu bağlamda olmak üzere, Yunus Emre'yi ve genel olarak Türk şiirini değerlendirmiştir.

Atatürk Hakkında Şiirler (1915-1938) Bunların Tarih ve Edebiyat Bakımından Değerlendirilmesi

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 204 · Sayfa: 1169-1194
Türk edebiyatının yeni devirleri üzerinde çalışanlar için, henüz ciddi olarak işlenmemiş, ele alınması gerekli konulardan biri de Atatürk hakkında yazılmış olan eserlerdir. Hatıra, Roman, Hikâye ve başkaca nevi'lerdekilerden daha çok şiirlerde ondan bahsedildiği gibi, yine muhtelif nev'ilerde ona ayrılmış eserlerimiz de vardır. Elimizde, Atatürk hakkında yazılanları içine alan başlıca altı bibliyografya bulunmaktadır; 1941 - 74 yılları arasında yayımlanan bu eserlerden ba'zılarında yer-yer, ba'zılarında ayrı bir bölüm halinde onun için yazılmış şiirlerin künyeleri verilmiştir.

Türk ve İran Edebiyatlarında Mihr u Mah ve Mihr u Müşterî Mesnevîleri

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 188 · Sayfa: 1151-1190 · DOI: 10.37879/belleten.1983.1151
Mitolojide yıldızların çoğu ilâhtır. İnsanoğlunun talihi, ulusların ve devletlerin gelecekleri de yıldızların hareketlerine bağlıdır. Bu itibarla kozmik cisimlerin şahıs adı oluşu, bunlarla insanlar arasında doğal bir ilişki veya benzerlik yaratılması düşüncesinden ileri gelmektedir. Bu evrensel düşüncenin Türk ve İran Edebiyatlarında dünya ve insanlara ışık, hayat ve bereket veren Mihr (güneş) ile Mah (ay) veya Mihr ile Müşterî (jüpiter) gibi çok önemli iki kozmik cismin XIV. yüzyıldan itibaren bazı İran ve Türk şairleri tarafından mesnevilere ad ve konu olarak seçildiği görülür.

Atatürk Hakkında Ozanlarımızın Söylediği Şiirler (1919-1938)

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 465-494 · DOI: 10.37879/belleten.1978.465
Türk edebiyatının yeni devirleri üzerinde çalışanlar için ele alınması gerekli konulardan biri de, Atatürk hakkında yazılmış olan eserlerdir; roman, hikaye, tiyatro, v.b. nevi'lerdekilerden daha çok şiirlerde yer-yer bahsedildiği gibi, bütünüyle ona ayrılmış bulunanlar da sayıca az değildir. Böyle şiirlerin çokluğu, bunlardan seçilmiş örnekleri içine alan, sayıca yüze yaklaşan antolojilerin yayımlanmasına yol açmıştır. Söz konusu antolojilerden bir kısmı, tertip bakımından birbirinden ayrılır: Mevzû yönünden sınırlanarak, yalnız marşlara, ağıtlara, çocuklar için şiirlere ayrılanlar, yalnız bir dergide yayımlananları içine alanlar, şairlerinin doğum yıllarına göre sıralananlar v.b. yok değildir. Bunlardan daha çok, şiirlerin hiçbir sınıflandırmaya bağlı kalmaksızın gelişi-güzel harman edildiği antolojiler görülür. Kendine öz tertibi bulunsun bulunmasın hepsinin birleşik yanı, seçilen örneklerden çoğunun gençlerin yazdıklarından alınması, 1928'de Arap harflerinin değiştirilmesinden sonra yayımlananlar olduğudur; Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet'in i'lânı sırasında yazılanlar yok denilecek kadar az olan bu antolojilerde en çok yer alan, kazanılan zaferlerin ve Cumhuriyet'in yıldönümleri, Atatürk'ün ölümü dolayısıyle yazılmış şiirlerdir. Bazı antolojilerde, beş-on şiir dışında kalanları ağıtların teşkil ettiğini görürüz; bunun başlıca sebepleri, Atatürk'ün ölümünden hemen sonra ağıtları içine alan bir eserin, ölüm yıldönümü dolayısıyle böyle şiirlere dergilerde bol-bol yer verilmesi, Sami N. Özerdim'in 1958'de neşredilen eserinin, bu konudaki şiirlerin kolayca elde edilmesine yol açmasıdır.

Türklerin Sanat ve Edebiyatı

Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 159 · Sayfa: 479-502 · DOI: 10.37879/belleten.1976.479
Tam Metin
Doğu Sanatı Milli Müzesi Müdürlüğü, Prof. Jorge Gastan Blanco Villalta'ya ait olan bu çalışmayı sunmaktan zevk duyar; bu suretle sanat, felsefe ve tarihe dair konuların ikinci yayını ile kültürel geliştirme programı tamamlanmış bulunmaktadır. Daha önce belirtildiği üzere, bunların hemen hepsi, bu müzede verilmiş olan konferanslara tekabül etmekte ve müdürlük bunları önemli saymaktadır. Arjantin diplomatı, Prof. Jorge G. Blanco Villalta halen ülkemizin Türkiye'deki Büyükelçisidir. Edebiyat ve tarih alanındaki çalışmaları ile, inceleme ve araştırma yapan kimselerce, geniş ölçüde bilinmektedir. O, dile kolaylıkla hâkim olmakta ve ele aldığı konuları büyük vukufla işlemektedir. Türkiye'de uzun süre ikametinin semeresi olan Türk tarihi, sanatı ve edebiyatı hakkındaki direkt bilgisi sayesinde şu eserleri geniş ölçüde yayınlanmıştır: "Türk Halkı", "Şimdiki İstanbul Tabloları", "Atatürk, Yeni Türkiye'nin Kurucusu" (Bunun 1966'daki son baskısı "Atatürk" başlığıyla yayınlanmıştır), "Muasır Edebiyat" ve "Türk Mucizesi". O, 'La Nacion" gazetesinde ve diğer gazetelerde birçok makale yayınladı ve Türk tarihi ve estetiği ile ilgili olarak bir çok konferans verdi ve kurslar düzenledi.