20 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
  • Türkiye cumhuriyeti
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

KEMAL KARPAT, Studies on Turkish Politics and Society: Selected Articles and Essays, Brill, Leiden. Boston, 2004. 747 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 787-790
Prof. Karpat'ın Brill yayınları arasında çıkan bu son eseri, siyaset, edebiyat ve dış ilişkiler başlıkları altında toplanmış 25 makaleden oluşmaktadır. Makalelerin hemen tamamı 1923 sonrasında ve ağırlıklı olarak da 1950 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanan sosyo-ekonomik ve politik değişim sürecini konu almaktadır. Bu alanın duayenleri arasında yer alması, son on yıllarda büyük değişim geçiren Türkiye siyaseti ve kültür dünyası hakkında yazarın tespitlerinin ilgiyle okunması için başlı başına yeterli bir sebep olsa gerektir. Nitekim yazar Türkiye'de bilimsel açıdan analizi çok az yapılmış olan 1960 sonrası siyasi gelişime dair çok ilginç bazı tespitlerine giriş kısmında değinmektedir.

ALİ AKYILDIZ, Osmanlı Dönemi Tahvil ve Hisse Senetleri "Ottoman Securities" Türkçe-İngilizce, İstanbul 2001, 532 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1007-1010
Bilimsel çalışmalarıyla yurt içinde ve yurt dışında haklı bir şöhret kazanan Prof.Akyıldız, son yayınladığı bu eseriyle de büyük takdir toplamıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son devirleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk devirlerinin mali tarihi üzerinde çalışanlar için bir kaynak eser olan elimizdeki kitap aynı zamanda değerli bir albümdür. Prof.Akyıldız bu bilimsel çalışması ile Osmanlı tarih yazıcılığını siyasi tarih yazıcılığından kurtarıp yeni bir yön vermeyi denemiş ve çok başarılı olmuştur.

ŞERAFETTİN TURAN, İSMET İNÖNÜ Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Kültür Bakanlığı Yayınları / 2507, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Kültür Eserleri Dizisi / 279, Birinci Baskı, Ankara 2000, XIV+591 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 607-612
Eser, Kültür Bakanı M. İstemihan Talay'ın Sunuş yazısından sonra (s. V-VI) İçindekiler (s. VII-XI) ve yazar Prof. Dr. Şerafettin Turan'ın Sunuş'u (s. XII) ile başlamaktadır. 12 ana Bölüm ile bunların pek çok alt başlıklarından meydana gelen Eser, 14 adet eki içeren Ekler (s. 523-549), Kısaltmalar (s. 551-553), Kaynakça (s. 555-564) ve karma alfabetik Dizin (s. 565-591) ile sona ermektedir.

Cevat Açıkalın'ın Anıları : 2. Dünya Savaşının İlk Yılları (1939-1941)

Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 217 · Sayfa: 985-1080 · DOI: 10.37879/belleten.1992.985
Tam Metin
Bilindiği gibi, Eylül 1938'de, Hitler Fransa ve İngiltere'ye Münich anlaşmasını kabul ettirmişti. Verdiği sözü hiçe sayan diktatör 15 Mart 1939'da, yani 6 ay sonra Çekoslovakya'yı işgal etti. Artık tehlike işareti verilmiş bulunuyordu. Türkiye tehlikeyi bütün ciddiyetiyle gören memleketlerden biri idi. Türkiye bu tehlikeyi yanlız bu Balkan Devleti olarak değil, fakat coğrafi mevkiinin ehemmiyeti ile mütenasip, kendisine terettüp eden siyasi ve tarihi mukadderat zaviyesinden gözönünde tutuyordu. Esasen Türkiye'nin durumu, I. Dünya Harbi sonrası Rusya, Avusturya-Macaristan ve Alman İmparatorlukları'nın bünyelerinden koparılıp eklenmek suretiyle genişletilmiş, keyfi ve suni olarak kurulmuş Baltık, Orta Avrupa ve Balkan Devletleri'nin hiçbiri ile kıyaslanamazdı. Türkiye Cumhuriyeti, İstiklal Savaşı'ndan sonra, kendi sınırları içinde belki mali ve iktisadi bakımdan zayıf, fakat siyaseten metin ve sağlam idi.

İmparatorluktan Cumhuriyete, Türk Mali Politikasına Bakış

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 214 · Sayfa: 757-796
Bir devletin sosyo-ekonomik yapısını yansıtan ve çağdaş değer sistemlerine göre kalkınma düzeyini gösteren en önemli faktörlerden biri, hiç şüphesiz o devletin maliye politikası ve o politikanın ortaya koyduğu mali düzenlemelerdir. Bu mali düzenlemeler, ister geçmişte olsun, ister günümüzde olsun; o devletin yönetim biçiminde tutan, ekonomik ve politik etkinliklerine kadar uzanmakta ve bunların sayesinde şekillenerek vücut bulmaktadır. Devletin maliye politikasının sağlam ve gerçekci temellere dayanmaması ve çağın gerisinde kalarak kendini yenileyememesi, buna paralel olarak mali düzenlemelerde yapılan hatalar, o ülkede sosyal çalkantılara sebep olduğu gibi, bazen o ülkenin siyasi bağımsızlığını bile tehlikeye düşürebilmektedir. Bunun en güzel örneğini dünya tarihinin en uzun ömürlü ve en iyi organize edilmiş devletlerinden biri kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu vermektedir.

Doğumunun 110. Yıl Dönümünde Atatürk Makedonya'da Türklük Coşkusu İle Anıldı

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 214 · Sayfa: 857-860
Tam Metin
Son yıllarda Avrupa ve Balkan Yarımadası'nda esen yumuşama ve demokrasi rüzgârı, Yugoslavya'daki Türklerin durumunu da olumlu yönde etkiledi. İlk kez örgütlenme hakkı tanınması sayesinde Makedonya'da Türk Demokratik Birliği kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanı Sayın Namık Kemal Zeybek'in Ağustos 1990'da, Makedonya'ya yaptığı verimli faaliyetlere zemin sağladı. Bunların arasında en önemli etkinlik 23-26 Nisan 1991 tarihleri arasında, Atatürk'ün Doğumunun 110. Yıl Dönümü dolayısıyla Üsküp, Kalkandelen, Gostivar (Kozivar) ve Manastır'da gerçekleşti.

Atatürk'ün Tarım ve Orman Sevgisi ve Tarım Alanındaki Gelişmeler

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 199 · Sayfa: 367-406
Tam Metin
Kuşkusuz, bütün milletlerin tarihinde büyük ölçüde etkiler yapan, devrimler yaratan liderler yaşamıştır. Kimisi devrimci veya büyük devlet adamı, kimisi büyük kahraman ve askerdir. Fakat hiçbirisi Atatürk gibi çok yönlü olamamış, Atatürk'ün sahip olduğu özellikleri kendi kişiliklerinde toplayamamıştır. O, mensubu olmakla övündüğümüz Türk milletinin en ünlü lideri; "Devletimizin banisi" unutulmaz adı daima yaşayacak olan büyük Atatürk'tür. Mustafa Kemal Atatürk, kısa süren hayatında, bir insan ömrüne kolayca sığdırılamayacak kadar büyük işler başarmıştır. Atatürk, savaştaki kahramanlıkları kadar, devlet kurup yönetmekteki ustalığı, görüşlerinin genişliği ile de eşsiz bir liderdir. Atatürk'ün sayısız hizmetlerinden sadece biri bile O'na tarihte çok şerefli bir yer sağlamaya yeterlidir. Tarihte hiçbir millet, Atatürk'ün önderliğindeki Türk milleti kadar kısa zamanda, bu kadar mesafeler aşmamış, bu kadar büyük hamleler yapmamıştır. Aşılan mesafenin büyüklüğünü anlamak için, nereden yola çıkıldığını iyi bilmek lazımdır. Yolu, limanı, enerji santralları, yetişmiş teknik elemanları olmayan, eğitim ve teknolojide geri bırakılmış, tarımı geri, sanayii sıfıra yakın bir ülkeye, her alanda büyük kalkınma ve dinamizmi getiren Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Cumhuriyet Dönemi Türk Arkeolojisi

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 198 · Sayfa: 895-914
Tam Metin
Bir ulusun tarihi, hiçbir zaman dünya tarihi içinde yalın olarak algılanamaz. Toplumların uluslaşması; geçmişleri, yani kültür ve uygarlık tarihleri ile bugüne değin olan bütünleşmeleri ile oluşur. Bu görüşler her zaman tartışmaya açıktır. Ancak şunu hemen belirtmemizde yarar vardır: Bugün uzayı değişik amaçlarla kullanma çabasındaki insan, bu olanaklara ulaşmak için, geçmişi en iyi biçimde içine sindirmiş toplumların özlerinden çıkmaktadır.

Yeni Türk Devletinin Kuruluşu hakkında

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 197 · Sayfa: 547-556 · DOI: 10.37879/belleten.1986.547
Tam Metin
Bir yazarın belirttiği gibi: "...millî inkılâplar, klasik inkılâplar gibi, geçmişte süreklilik arzeden güçlü faktörlere dayanarak gelişen, tarihî açıdan özel protestolardır. Ancak yansıttıkları gölgelerde tamamen yeni şekilleri görmek mümkündür." 1920 yıllarında Türk asıllı bir gazetecinin yeni Türk Devleti'nin kuruluşunda, kurucusu ile yaptığı görüşme ve intibalarında yeni Devlet yapısının yeni şekillerini görmek mümkün. France-Orient gazetesinin muhabiri Türk asıllı Alaattin Haydar'ın anıları ve yaptığı görüşmeler 105 sayfa kadar tutmakta. Bu gazetecinin bütün görüp duyduklarını aktaracak değiliz. Aktaracaklarımız inkılâp teorisine uygun olarak, teoriyi destekleyen konulardır.

Atatürk ve İnkılap

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 188 · Sayfa: 893-902 · DOI: 10.37879/belleten.1983.893
Hepimizin bildiği gibi içinde bulunduğumuz 1981 yılı Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılıdır ve bu nedenle Atatürk, uluslararası önemli bir kuruluş olan UNESCO'nun da kararı ve işbirliği ile bütün dünyaca anılmaktadır. Muhakkak ki O, yüzyılımızın yetiştirdiği "büyük insanlar"ın en ön sırada yer alanlarından biridir. Hiç de uzun sayılamayacak, ömrü boyunca başardığı işlerle ona bu "büyük insan" ünvanını kazandıran yüksek meziyetlerinden biri, kişiliğindeki İnkılapçılık vasfıdır. Gerçekten de, Atatürk denince her şeyden önce onun Türk toplumunda yapmış olduğu köklü değişiklikler akla gelir. Biz bunların topuna Atatürk İnkılabı ya da Türk İnkılabı demekteyiz. İşte bu nedenledir ki, iki kardeş milletin bilim adamlarının işbirliği ile Atatürk'ü anmak üzere bir araya geldiğimiz böyle müstesna ve mutlu bir günde Atatürk İnkılabını konuşmama konu olarak seçtim.