340 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • Tarih
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

YUZO NAGATA, Tarihte Âyânlar. Karaosmanoğulları Üzerinde Bir İnceleme, Türk Tarih Kurumu yayını VII. Dizi-Sa. 176, XXV+329 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 233-236
Tam Metin
Müesseseler, Osmanlı Tarihinin bütününü aydınlatmak üzere yapılacak çalışmalarda dikkatle incelenmesi gereken konuların başında gelir. Devlet çarkını işleten kuramların çalışma esaslarının neler olduğunu ortaya çıkarmak, bu kurumlar çevresinde gelişen sosyo-ekonomik olayların anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. Özellikle Osmanlı Devleti'nin büyüdüğü ve devlet çarkının gelişerek içinden yeni kurumlar çıkardığı XVIII. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan gelişmelerin takibi, üzerinde durulması gereken konulardandır. Bu kuramların temelde örneklenerek değerlendirilmesi ise yüzyılın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla âyânlar devri olarak nitelenen bu asrın tam olarak anlaşılması aynı zamanda bu kurumun ayrıntılarıyla değerlendirilmesine de bağlıdır.

İbn Tumart ve Muvahhid Davası'nın Oluşumu

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 403-424
Tam Metin
Çağının büyük adamı çağının iradesini dile getiren, ona bu iradenin ne olduğunu söyleyip gerçekleştirendir. O'nun yaptığı şey çağının özü ve kalbidir; çünkü O, çağını somutlaştırmaktadır. Hegel (Philosophy of Right, 1948) Dini liderleri tarafından yönlendirildikleri çağlar hariç, Berberler, aslında dünya tarihinin hiçbir döneminde önemli bir rol oynamadılar. Reinhart Dozy (Histoire des Musulmans d'Espagne, 1932) "İslamcı Siyasal Hareketler" başlıklı makalesinde, Bernard Lewis, İslam'ın geleneksel yönetim anlayışını şu şekilde açıklıyor. Bir Müslüman için, din ve devlet bütünlük oluşturur. Bu iki kavram, ayrı ya da ayrılabilir kurumları ifade etmez. Aynı şekilde, karmaşık bir yapı oluşturan insan davranışlarını kesin çizgilerle birbirinden ayırıp bazılarını din ile, bazılarını da devletle ilintilendirmek mümkün değildir. Çağımızın en önde gelen Oryantalistinin sözlerinde ifade bulan bu anlayış, tarih boyunca siyasi temelli İslami hareketlerin ana gündemini teşkil etmiştir. İslamın doğduğu dönemdeki ilk siyasal cemaatin oluşumundan, Humeyni'nin 1979'da İran'da giriştiği hareket ve başta Çeçenistan ve Afganistan olmak üzere 1990'lara damgasını vurmuş modern örneklere değin birçok gelişme, bin beşyüz yıllık İslam tarihi boyunca bu görüşün geçerliliğinden pek bir şey yitirmediğini doğrular niteliktedir. Oldukça uzun dönemli bu tarihsel sürecin bugün İslam dünyasının farklı köşelerindeki tezahürlerini daha iyi anlayabilmek için, konuyla ilgili geleneksellik kazanmış bakış açımızı genişletmeye ve aydınlatmaya yarayacak önemli tarihsel gelişmeleri yeniden ele alıp incelememiz gerekmektedir.

PROF. DR. ABDÜLKADİR ÖZCAN (Hazırlayan), Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiât, Tahlil ve Metin (1066-1116/1656-1704), Türk Tarih Kurumu Yayınları, III. Dizi-Sa.11, Ankara 1995, I-XCVIII-907. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 233 · Sayfa: 237-240
Tam Metin
Doktora tezi olarak hazırlanmış bulunan Zübde-i Vekayiât, bu kabil eserlerin yayımlanmasında uzman ve yol gösterici merhum Prof.Dr. Bekir Kütükoğlu'na ithaf edilmiştir. Bu sûretle Osmanlı tarihine ait yazma kaynak eserler birer birer kütüphane raflarından indirilerek araştırıcıların istifadesine sunulmaktadır. Elimizdeki bu eser, bahsedilen kaynak eserlerin en kıymetlilerindendir. Nitekim ilk olarak Vakanüvis Râşid 5 ciltlik tarihinin ilk iki cildini yazarken Zübde-i Vekayiât'tan geniş şekilde istifade etmiştir. Hammer de bu eserin önemini ilk anlayıp kullananlardandır. İşte bu önemli eserin tahlilini ve ilmî edisyonunu yapan Prof. Özcan tarih literatürümüze katkıda bulunmuştur.

XVI. Yüzyılda Rumkale

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 425-456
Tam Metin
Klasik Ortaçağda "kale", "hisar" ve "palanga" gibi savunma sistemine sahip alanlar çok büyük önem arz eder. Öyleki, umumiyetle şehirler, ancak kale gibi korunma özellikleri bulunan alanlar etrafında kurulmuş ve gelişme imkanı elde edebilmiştir. Hatta, sarp kalelere sahip şehirlerin bile zaman zaman istilacılar tarafından tahrip edildiği, bundan da öte yıkıldığı görülmektedir. Bununla birlikte, Ortaçağda özellikle savaş ve anarşinin hüküm sürdüğü dönemlerde insanların can güvenliğini emniyet altına aldıkları yegâne iskan mahalli kale vs. gibi korunma sistemine sahip yerlerdir.

Tunus Milli Arşivi'ndeki Türkçe Belgelerin Kısmi Kataloğu

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 529-550
Tam Metin
Tunus Milli Arşivindeki Türkçe belgeleri inceleme fırsatı bulduk. Bu belgeler, "yeniçeri sicilleri" hariç, Tarih Dizisi (Série Historique)'inde sınıflandırılmıştır. Türkçe belgeler, 'Inventaire des Documents d'Archives Turcs du Dar El-Bey (Tunis)" başlığı altında Robert Mantran tarafından 1961'de Paris'te yayımlanmıştır. Mantran, "Inventaire..."inde yeniçeri sicilleri yer almaksızın, gazeteler ile birlikte 969 Türkçe belge takdim etmiştir.

HALİL İNALCIK, The Customs Register of Caffa, 1487-1490, Ukrainian Research Institute, Harvard University: Sources and Studies on the Ottoman Black Sea, Vol. 1, ed. Victor Ostapchuk, 1996, I-XI + 1-203 s. ve I-XIII Facs. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 601-602
Tam Metin
Harvard Üniversitesi, Ukrayna Araştırmaları Enstitüsü tarafından başlatılan "Ukrayna ve Karadeniz Ülkelerine İlişkin Osmanlı Belgeleri Üzerinde Araştırmalar" başlıklı serinin ikinci kitabının ilk cildi, Osmanlı tarihçiliğinin büyük üstadı Prof. Dr. Halil İnalcık tarafından hazırlanan "Kefe Gümrük Bakaya Defteri (1487-1490)"nin neşri ve bununla ilgili araştırmaya ayrılmış bulunmaktadır. Öncelikle enstitünün Karadeniz'in kuzey bölgesi ile ilgili yaptığı bu araştırma serisinin takdirle karşılanacak bir faaliyet olduğunu belirtmeliyiz. Bu serinin ilk kitabı Berindei, Mihnei ve G. Veinstein tarafından hazırlanan L'Empire Ottoman et les Pays Roumanis 1544-1545 başlığını taşımakta olup üçüncü kitap ise, Kamaniçe Eyaleti Mufassal Defteri'nin neşrini esas almıştır (D. Kolodziejczyk, The Ottoman Survey Registers of Podolia, ca 1681, 1997).

Prof. Dr. Coşkun Alptekin'in Ardından

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 607-612
Tam Metin
Tarih camiası ve Marmara Üniversitesi değerli bir mensubunu ve bir dost ilim adamını kaybetti, kendisi ile 1972 yılında doktorasını tamamlayıp İngiltere'den döndükten sonra İstanbul'da tanıştık. O zaman İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde doktora yapıyordum. Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne gideceğini öğrendim. Daha sonra ben İngiltere'ye gittim. O da askere gitmişti. Ben İngiltere'den döndükten sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde 1976 yılından itibaren tarih bölümünde birlikte çalışmaya başladık. Çok iyi bir dost ve arkadaş canlısı idi. O küçük Anadolu şehirlerinin aile dostluk ve arkadaşlıkları şimdi bile gözümüzde tütmektedir.

Tunus Milli Arşivi ve Arşivin Türkçe Belgeler Açısından Değerlendirilmesi

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 551-566
Tam Metin
Tunus Milli Arşivi (Les Archives Nationales de Tunusie=El-Arşîf El-Vatanî Et-Tunisi), bugün XVII. yüzyılın ilk yarısında Tunus'taki yeniçeriler arasında kıvrak zekâsı ve sıcaklığı sayesinde sivrilerek dayı seçilip Tunus'un idaresinde önemli rol oynayan, Sinop'ta da "Alaeddin Camii (Cami-i Kebîr=Ulucami) Su Yolu Vakfı"nın kurucusu bulunan Sinop asıllı Ahmed Hoca (idaresi: 1050 - 1057 H./1640-1647 M.)nın türbesi ve türbenin iki tarafından bitişik Tunus Beylik Sarayı'nın (Dar el-Bey) bir kısım ek yapılarında hizmet vermektedir.

Batı Anadolu'da Bir Peçenek Beği: Kızıl Beğ

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 235 · Sayfa: 735-746
Tam Metin
Doğduğum Karağaç Ovası topraklarından 1333 yılının Haziran ayında geçen ünlü seyyah İbn Battuta'nın, bu yörenin kuzeyindeki toprakların sahibi olan Germiyanlılar hakkında kullandığı ağır ve sert sözlerin, şimdiye kadar uygun bir izahı yapılamamıştı. Gerçi ilk bakışta bu sözlerin Hamid-oğulları ile Germiyan-oğulları arasındaki mücadelenin bir yankısı olduğu görülüyor. İbn Battuta'nın belki de yörede o sırada faaliyet gösteren yol kesici bir haydut çetesinden dolayı "yol kesici, haydut" gibi ağır sözleri söylediği de akla gelebilir. Bu arada Germiyanlılarla ilişkili sözlerinin, geldiği Hamidoğulları diyarının mı, yoksa ulaştığı Denizli halkının bir düşüncesi mi olduğu açıkça belli değilse de, Hamid diyarının düşüncesini yansıtmış olması daha muhtemeldir.

NEJAT GÖYÜNÇ - WOLF DIETER HÜTTEROTH, Land an der Grenze, Osmanische verwaltung im heutigen türkisch-syrisch-irakischen Grenzgebiet im 16. Jahrhundert, Eren Yayıncılık, İstanbul 1997, 312 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 235 · Sayfa: 929-930
Tam Metin
Son onbeş yıldır Tahrir defterleri esas alınarak yapılan bölge tarihi çalışmalarında büyük bir artış gözlenmektedir. Bilhassa Anadolu'nun hemen hemen bütün bölgeleri hakkında seri halde yapılan yüksek lisans ve doktora tezleri vasıtasıyla görülen bu adedî artış, kemiyet itibarıyla sevindirici olmakla beraber, keyfiyet bakımından umumiyetle zayıf ve metodsuz, birbirini biteviye tekrar eden birer bilgi hamulesi durumundadır. Birçok önemli bölgeler ve merkezler üzerinde yapılan çalışmalarda görülen muhteva ve değerlendirme zaafları, metodolojik eksiklikler, bilgileri olduğu gibi, sistematik olmayan bir tarzda aktarmadan ibaret anlayış, söz konusu bölgeler ve merkezler hakkında yeni incelemeleri zaruri kılmaktadır.