3 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 3
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- book 1
- Crete 1
- defter 1
- Devlet Arazisi 1
- Eski Babil Devri 1
- Girit 1
- Hammurabi Kanunları 1
- İltizam 1
- Malatya 1
- Osmanlı 1
Girit’in “Hakk ve Adl ile Cedîden Tahrîri”: 1705 Yılında Girit’te Yapılan Tahrirler ve Düzenlemeler
Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 299 · Sayfa: 203-242 · DOI: 10.37879/belleten.2020.203
Özet
Tam Metin
Osmanlı topraklarına geç bir tarihte katılan Girit Eyaleti'nde 1650 ve 1670 tarihlerinde iki kez genel tahrirler yapılmıştır. Fakat 18. yüzyılın başından itibaren İmparatorluk genelinde yaşanan sorunlar, adada yaşanan ekonomik problemler ve yeni düzenlemeler bu tarihte adada üçüncü kez yeni bir tahriri zorunlu kılmıştır. 1704 yılının sonlarında başlayan tahrir 1706 yılının Ocak ayında tamamlanmıştır. Bunun Girit'te yapılan son tahrir olduğu anlaşılmaktadır. Ankara Tapu Kadastro Arşivi'nde bulunan üç defterin ilki Kandiye ve Estiya, ikincisi de Hanya ve Resmo sancakları mufassal defterleridir. Üçüncü defter ise kale ve müstahfızan defteridir. 1705 yılına tarihleyeceğimiz bu düzenlemelerle vergi organizasyonu bazı konularda 1670 düzenlemeleri gibi devam ettirilmiş bazı konularda 1650 düzenlemelerine geri dönülmüştür. Toprağın, servetin kaynağı olduğu esasına dayalı organizasyonu esas alınmış, geniş özel mülkiyete müsaade eden haracî toprak uygulaması devam etmiştir. 18. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı genelinde tımarların önemli ölçüde küçüldüğü ve tımar topraklarının padişah haslarına aktarıldığı görülmektedir. Nitekim Girit'te de böyle olmuş ve bu tahrirde çok sayıda köy "cedîd hass-ı hümayûn" olarak defterlere kaydolmuştur. Girit'e ait bu son tahrirde dönemin ruhuna uygun olarak dinsel bir üslup kullanılmıştır.
Göknur Göğebakan, XVI. Yüzyılda Malatya Kazası (1516-1560), Malatya Belediyesi Kültür Yayınları
Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 250 · Sayfa: 1001-1004
Özet
Osmanlı döneminden günümüze ulaşan arşiv belgeleri arasında Tapu-Tahrir ya da Nüfus ve arazi sayım defterleri (TT) oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu defterlerin çok büyük ölçüde XV-XVI. yüzyılları kapsadığını belirtmek gerekir. Aslında timar ve iltizam sisteminin işleyişine esas olan bu defterler, günümüz tarihçileri, iktisatçıları, coğrafyacıları vb. tarafından çok değişik açılardan incelenmekte ve değerlenditmektedir. Son yıllarda bu defterler bağlamında bir sancağın, bir kentin, bir kazanın belirli bir dönemdeki durumunu ele alıp işleyen araştırmaların sayısı oldukça artmıştır. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü bu defterlerden bazılarını, harita ve dizin eklemek suretiyle tıpkıbasım halinde yayınlamış bulunmaktadır. Defterlerdeki nüfus ve vergi kayıtları günümüzde bilgisayar düzeni içinde çok önemli bir veri tabanı oluşturmaktadır. W. D. Hütteroth ve Nejat Goyünç'ün güneydoğu Anadolu, Suriye ve Irak'ın bir bölümünü içine alan bölge için yaptıkları çalışma, bu açıdan dikkate değer bir örnek olarak görülmektedir.
Eski Babil Devrinde Timar ve Devlet Arazisinin Tahsisi Hakkında Bazı Görüşler
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 212 · Sayfa: 1-12
Özet
Ele geçmiş pek çok mukavele ve Hammurabi kanununda yer almış, şahsi malların korunması hakkındaki çeşitli hükümler, Eski Babil devrinde özel mülkiyet sınırının önceki devirlere nisbetle oldukça geniş olduğunu göstermektedir. Böyle olmakla beraber, gerek kanunun timarla ilgili maddeleri, gerekse Larsa arşivinde bulunmuş bir grup idari mektup, ülkenin işlenebilir topraklarının büyük bir kısmının devlete âit olduğunu düşündürmektedir. Yukarıdaki kayıtlara göre, saray, arazisini, mülkiyet hakkını elinde tutmak şartı ile, bazı isimler altında birtakım sivil veya resmi kimselere ya bir hizmet veya kira karşılığı devretmekte idi. Bu durum Eski Babil toprak rejiminin esasını teşkil etmektedir.