23 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
  • sikke
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

I. Murad'ın Sikkelerine Genel Bir Bakış 761-792 (1359-1389)

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 787-794 · DOI: 10.37879/belleten.1982.787
Tam Metin
Osmanlı Akçesinin kesirlerinden biri sayılan bu bakır sikkelere, başlangıçta Mangır denilmekte, hatta Mangır kelimesinin de Moğol dilinde Nakid anlamına gelen möngun kelimesinden çıkdığı sanılmaktadır. Bizde, Mangırdan ilk söz eden Kara Dursun Bey'dir. Dursun Bey, Boğazkesen Kalesi yapımının sebebi bahsinde şöyle diyor: "garipdendir ki kesret-i sefain ve beremat (günümüzde dolmuş kayığı denilen taşıma aracı, rumcadan dilimize geçmiştir) sebebiyle bir kişi, sekizi bir akçe mangırın (Süleymaniye Kitaplığındaki Ayasofya nushasında Menkur şekilinde geçer) birisi ile Rumelinden Frengistanı ve Frengistandan Rumelini seyreder. cümlesinden anladığımıza göre, Fatih devrinde 8 Mangır bir Akçe değerinde idi. Mangır'ın rayici, cinsi yönünden, çok değişik şekil almıştır. Jean Leunclavius'un ifadesine göre, 8 Mangır bir Akçe'ye, dört Akçe bir Dirheme muadilmiş.

Ala el-Din Keykubad'ın Meliklik Devri Sikkeleri

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 265-270 · DOI: 10.37879/belleten.1980.265
Tam Metin
Ala el-Din Keykubad I. Gıyas el-Din Keyhusrev'in ortanca oğlu ve I. İz el-Din Keykavus'un halefi ve kardeşidir. Onun devri Anadolu Selçuklu İmparatorluğunun en şa'şa'alı ve mes'ut zamanlarından birini teşkil eder. Zamanını iki devreye ayırmak mecburiyetindeyiz: 1. Meliklik 2. Sultanlık Biz burada Ala el-Din Keykubad'ı n, sadece Meliklik devrinde basılan sikkelerinden söz edeceğiz. İstanbul Arkeoloji Müzesi İslami Sikke Kabinesinde ve bazı hususî koleksiyonlarda Keykubad'ın, aşağıda izah edilecek olan tipte, bakır bir sikkesi görülmektedir. Bu sikkenin kesim yeri ve tarihi yoktur. 30 mm. kutra ve 9,85 gr. ağırlığa maliktir.

Kültepe Sikkeleri (1967-1973)

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 583-596 · DOI: 10.37879/belleten.1974.152-583
Tam Metin
Yazımızın konusu 18 adet sikkedir. Bunlardan ikisi gümüş, yedisi bronz olmak üzere 9'u 1967 yılı Kültepe kazılarında bulunmuştur. Şimdi, Ankara Arkeoloji Müzesi Sikke Seksiyonunda 1974 envanter numarasında kayıtlıdır. Diğer 9 gümüş sikke 1973 yılı kazılarında bulunmuştur. Sikkeler çok aşınmış ve bozulmuştur. Gümüş sikkeler birbirine yapışmış, oksitleşmiş iki parça halinde idi. Ankara Arkeoloji Müzesi laboratuvarında temizlendikten sonra üzerlerinde çalışmamız mümkün olabilmiştir. Sikkeler kronolojik olarak incelendiğinde, M.Ö. 323 - M.S. 180 yıllarında darp edilmiş oldukları, yani 400 yıllık bir devri kapsadıkları görülür.