381 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 381
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı Devleti 37
- Ottoman Empire 36
- Osmanlı 34
- Ottoman 28
- Osmanlı İmparatorluğu 15
- İstanbul 11
- Ticaret 10
- Türkiye 10
- Ottoman State 9
- İngiltere 8
Orta Çağ’da Papalık Yasakları ve Müslüman Doğu: Latin Noter Kayıtları Işığında Doğu-Batı Ticareti (1162-1350)
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 485-518 · DOI: 10.37879/belleten.2019.485
Özet
Tam Metin
Orta Çağ'da Müslüman Doğu ve Hıristiyan Batı arasındaki siyasi dinamikler akademik merakın yaygın bir konusu olmuş olsa da Latinler ve Müslümanlar arasındaki ticari ilişkiler bugüne kadar pek az tarihçi tarafından incelenmiştir. Batılı tarihçiler arasında, XII. yüzyıldan itibaren Avrupa devletlerinin Yakın Doğu ticaretini kontrol ettiğine dair yanlış bir kanı vardır. Bunun başlıca sebebi, tarihçilerin DoğuBatı ticaretini 'Avrupa merkezci' bir yaklaşım ile incelemeleridir. Bu dönemde, Latinler ve Müslümanlar arasındaki ticari ilişkiler konusunun ihmal edilen bir alt başlığı ise Papalığın Müslüman Doğu'ya uygulamak istediği ekonomik yasaklardır. Batılı tarihçiler arasında Papalığın Müslüman Doğu'ya uygulamak istediği ticari ambargoların başarılı olduğu konusunda yaygın bir görüş hâkimdir. Bu alanda yapılmış sınırlı sayıdaki çalışmalar ilişkilerin genellikle diplomatik ve ideolojik yönünü incelerken, söz konusu dönemdeki ticaret hacmi ve Müslüman tüccarların ticari faaliyetleri hakkında bilgi vermemektedir. Bu çalışma, bu tarz 'Avrupa merkezci' bir yaklaşımı reddetmekle birlikte, Papalık tarafından ilan edilen ticari yasakların ne derece etkili olduğunu ve Doğu-Batı arasındaki ticaret hacmini Latin noter kayıtları üzerinden incelemektedir. Bununla birlikte, çalışma Latin tüccarların Müslüman topraklarındaki ticari faaliyetleri ve Müslüman tüccarlarla olan sosyo-ekonomik etkileşimlerini de detaylı bir şekilde incelemektedir.
Diffusion of Power in Ottoman Iraq: Shebāna Regiments as a State Instrument in Politics of Centralization
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 633-664 · DOI: 10.37879/belleten.2019.633
Özet
Tam Metin
With the advent of the Tanzimat reforms, the theme of centralization put its mark on the domestic policies of the Ottoman Empire in which the state apparatus of the Empire had reconsolidated its power within the provinces. Considering the struggle between centre and periphery, this article particularly aims to focus on Shebāna Regiments which were an important instrument of establishing central authority in Ottoman Iraq. On the basis that the Shebāna Regiments, as paramilitary forces, were founded on a basis of obedience to state apparatus, this article suggests that the Shebāna Regiments were the earliest version of the village guard system, rather than the Hamidiye Cavalries as claimed in earlier literature. In these terms, by emphasizing the structure, variable functions, and the socio-economic transition the Shebāna Regiments created in the region, this article aims to contribute in shedding light both on the centreperiphery relation in the early Ottoman period, and on the origins of the village guard system of the present.
Settlements and Population of the Presentday Montenegrin Polimlje in the Second Half of 15th Century
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 555-584 · DOI: 10.37879/belleten.2019.555
Özet
Tam Metin
The term Montenegrin Polimlje in this paper refers to the territory of the following medieval nahiyas: Limski Nikšići, Ljuboviđa, Plav, Izla Rijeka, Komnin and Komarani. These nahiyas were located in the region of the present-day northern Montenegro. Bihor fortress was also located there and the villages belonging to the fortress commander have also been presented. The data from the following Ottoman Defters have been used in order to present the settlements and population of the second half of 15th century in this area: The Collective Cadastral Defter of the provincial governor Isa-Beg Ishaković of 1455 (Hicri 859 Tarihli Suret-i Defter-i Mücmel), The Summary Defter of the Sanjak of Bosnia of 1468/69 (1468/69 Tarihli Bosna Sancağı İcmal Tahrir Defteri), The Individual Defter of the Sanjak of Herzegovina Vilayet of 1475/7 (Defter-i Esami-i Sancak-ı Hersek), The Summary Defter of Pasha Sanjak of 1477/8 (Paşa Sancağı İcmal Defteri), The Summary Defter of Bosnia Sanjak of 1485 (Bosna Sancağı İcmal Defteri), The Inventory Defter of Scutari Sanjak of 1485 (İskenderiye Sancağı Mufassal Defteri) and the Comprehensive Defter of Bosnia Sanjak of 1489 (Bosna Sancağı Tapu Tahrir Defteri). This is the fi rst time these seven defters have been used together to do an exhaustive research of the title territory. The author has listed nahiyas, names of villages, their respective households, bachelors, widows, gross income and population.
Küçük Kaynarca’dan Yaş Antlaşmasına Kadar Eflak-Boğdan Üzerinde Osmanlı-Rus Nüfuz Mücadelesi
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 605-632 · DOI: 10.37879/belleten.2019.605
Özet
Tam Metin
Küçük Kaynarca Antlaşması Karadeniz'in kuzeyinde tüm dengeleri Rusya lehine değiştiren ve Kırım Hanlığının ilhakına zemin hazırlayan bir antlaşmaydı. Bu antlaşma aynı zamanda Rusya'nın Eflak-Boğdan'da etkisini arttırabilecek nitelikteydi. Antlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren Rusya ile Osmanlı Devleti önce Kırım sonrasında da Eflak-Boğdan'da nüfuz mücadelesi içine girdi. Rusya 1783'te Kırım'ı ilhak ederek hem Karadeniz hem de Balkanlara ilerleme istikametinde en önemli engeli ortadan kaldırdı. Bu tarihten sonra Eflak-Boğdan toprakları iki devlet için çok daha fazla önem kazandı. Rusya bölgeye konsolos atayarak nüfuzunu arttırmaya çalışırken, Osmanlı Devleti ise konsolosluğun açılmasına engel olamadığı süreçte Eflak-Boğdan Beyleri ve Rus konsolosunun faaliyetlerini çok daha yakından takip ederek bölgedeki nüfuzunun sarsılmasına müsaade etmemeye çalıştı. Bununla birlikte Eflak-Boğdan'daki Rus konsolosunun faaliyetleri ile iki devlet arasında yapılan savaşlardaki Rusların üstünlükleri, Eflak-Boğdan'da giderek Rus nüfuzunun artmasına neden oldu.
Yavuz Zırhlısı ve Tamirinin Türk-Yunan İlişkilerine Etkisi
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 689-728 · DOI: 10.37879/belleten.2019.689
Özet
Tam Metin
I. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde Osmanlı Devleti donanmasına dâhil olan Yavuz, Türk tarihinde mümtaz bir yere sahip olan unutulmaz bir zırhlıdır. Çok kritik bir zamanda varlığıyla Osmanlı Devleti'ne güç veren bu zırhlı, savaş sırasındaki faaliyetleri ile olduğu kadar sonrasında da devlete güç ve prestij kazandırmıştır. Bu çalışmada şu konular hakkında bilgi verilmiştir; Yavuz'un Osmanlı Devleti'ne geçiş süreci, I. Dünya Savaşı sırasındaki faaliyetleri, bu faaliyetler sırasında aldığı hasarlar, tamiri için yapılanlar, tamirinin Türk-Yunan ilişkilerine etkisi ve son olarak da tamir sonrası durumu. Tamiri sürecinde Yunanlıların bir savaş tehdidi olarak gördükleri Yavuz, korkulanın aksine tamirinden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin barış siyaseti ve politikasının en önde gelen temsilcilerinden olmuştur.
Erzincan’da Osmanlı Dönemi Hamamları
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 585-604 · DOI: 10.37879/belleten.2019.585
Özet
Tam Metin
Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan hamamlar, mimarisi ve işlevleri bakımından sanat tarihi ve mimarlık çalışmalarında önemli bir yer teşkil eder. Erzincan'da günümüze kadar gelen dört hamam yapısı Osmanlı dönemi 16. - 19. yy. eserleridir. Arşiv kaynaklarına göre günümüze gelemeyen iki hamam yapısı daha mevcuttur. Klasik Türk hamam mimarisinin özeliklerini yansıtan hamamlar soğukluk, ılıklık, sıcaklık, su deposu ve külhan bölümlerinden oluşmaktadır. Hamamlardan üçü tek, biri çifte hamam olarak düzenlenmiştir. Soğukluk bölümü, İzzet Paşa, Nafız Paşa ve Taşçı hamamlarında ahşap kirişlemeli tavan, Çadırcı hamamında kubbe ile örtülü, ılıklık bölümü Çadırcı'da kubbe ve tonoz, İzzet Paşa ve Taşçı hamamlarında kubbe,Nafız Paşa'da tonoz, sıcaklık bölümü ise hepsinde dört eyvan ve dört halvet hücreli plan tipinde olup kubbe ile örtülüdür. Moloz taş ile inşa edilen hamamlarının üst örtülerinde tuğla malzeme kullanılmıştır.
KEMALPAŞAZÂDE (İBN KEMAL), Tevârih-i Âl-i Osman: III. Defter, hazırlayan: Abdullah Satun, Çamlıca Basım Yayın: 171, 1. bs., İstanbul 2014. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 753-756 · DOI: 10.37879/belleten.2019.753
Özet
Tam Metin
Üç Osmanlı padişahı (Bâyezid II, Yavuz, Kanunî) devrine denk gelen askerî-siyasî bir hayatı bulunan İbn Kemâl, tarihçiler arasında daha çok Tevârîh-i Âl-i Osmân adlı on ciltlik eseriyle tanınır. Osmanlı tarihi alanında klasik bir eser (kronik) olan Tevârîh-i Âl-i Osmân'ın dağınık bir biçimde altı cildi Türk Tarih Kurumu tarafından basılmıştır. Kurum, eserin ilk cildini ayrıca tıpkıbasım olarak da yayımlamıştır. Bu cildin uzun yıllardır mevcudu tükenmiş bulunmaktadır. Çamlıca Basım Yayın tarafından hazırlatılan III. Defter, Tevârih-i Âl-i Osman'ın bugüne kadar Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlatılmamış ciltlerinden biridir. TTK, eserin neşrine VII. Defter'in tıpkıbasımıyla1 başlamış (1954), peşinden aynı cildin tenkitli transkripsiyonunu2 basmış (1957), daha sonra ise sırasıyla I. Defter (1970), II. Defter (1983)3 , X. Defter (1996)4 , VIII. Defter (1997)5 ve IV. Defter'i (2000)6 yayımlamıştır. V. Defter'e ait nüshalar hiçbir kütüphanede yoktur (kayıptır) ve bu sebeple basılmayan bu defterle birlikte TTK, eserin III., VI. ve IX. Defterlerini bugüne kadar hiç yayımlamamış bulunmaktadır. Ne var ki Tevârih-i Âl-i Osman'ın IX. Defter'i de Ahmet Uğur tarafından hazırlanmış ve Berlin'de basılmıştır: The Reign of Sultan Selim I in the Lights of Selim-nâme Literature (1985). Bu durumda eserin III. ve IX. Defterleri TTK dışındaki yayınevlerince basılmış; VI. Defter'i ise bugüne kadar hiçbir yayınevi tarafından basılmamış bulunmaktadır. V. Defter'i ise -tekrarlayalım ki- kayıptır.
Dini İçerikli Yeni Hitit Tablet Parçaları
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 296 · Sayfa: 1-24 · DOI: 10.37879/belleten.2019.1
Özet
Tanıtılacak olan çivi yazılı tabletler, İstanbul'da bulunan Türk ve İslam Eserleri Müzesine bağlı koleksiyoner olan Sayın Muhtar Kent'in koleksiyonundaki 3 yeni Hitit tabletini kapsamaktadır. Tabletlerin geliş yeri envanter defterinde kayıtlı değildir, ancak Hititlerin başkenti Çorum-Boğazköy'den elde edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 1) 265-(308) envanter nolu tabletin tek yüzünde, son kısımları kırık çivi yazılı satırlar bulunmaktadır. Tabletin mahiyeti konusunda, korunan kelimelerden, tabletin 5 ve 7. satırlarında belgelenen galaktar- ve parhuenaš- kelimeleri ip ucu mahiyetindedir. Bunlar ritüel hazırlığında, Tanrıları cezbetmeye ve yatıştırmaya yarayan iki kurban maddesidir. Bu iki kelimenin yanında 6. satırda, UDUiyant- "koyun veya koyun türü" kelimesi de yer almaktadır. Bu kelimelerden anlaşıldığına göre tabletin konusu bir ritüeli (ayini) içermektedir. 2) 266-(309) envanter nolu tabletin tek yüzünde, baş ve son kısımları kırık çivi yazılı satırlar bulunmaktadır. Tabletin konusu, Hurrice kurban terimlerinin yer aldığı bir kurban listesidir. I MUŠEN (1 kuş), I UDU (1 koyun) gibi kurban hayvanlarının yanında, Hurrice olan ambašši "yakma kurbanı", naši- "Hurrice kurban terimi" kelimeleri belgelenmektedir. Tablette aynı zamanda kurbanların sunulduğu tanrıça isimleri de mevcuttur: DAl-l]a-a-ni; DNI]N.GAL; DIŠTA]R; DNi-n]a-at-ta DKu-li-it-ta gibi. 266-(309) öy. x+1-10' ile KBo 27.191 öy.II 1-11. satırlar arasında, paralel ve duplikat olan satırlar yer almaktadır. 3) 269 envanter nolu tabletin önyüzünde, baş ve son kısımları kırık çivi yazılı satırlar bulunmaktadır. Önyüzde oldukça fazla dökülme vardır. Arkayüzün bir kısmı korunmuş olup yazısızdır. Tabletin korunan satırlarında baş veya son kısmı kırık olan kelimeler tabletin Hattice olduğunu göstermektedir.
ANDREAS KAPPELER, Die Tschuwaschen, Ein Volk im Schatten der Geschichte, Böhlau Verlag, Köln-Weimar-Wien 2016, 276. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 296 · Sayfa: 367-373 · DOI: 10.37879/belleten.2019.367
Özet
Tam Metin
Özellikle Rusya ve Ukrayna ağırlıklı olmak üzere Doğu Avrupa tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Viyana Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Andreas Kappeler, bu yazıya konu olan eserinde Çuvaş Türklerinin tarihini bir monografi çerçevesinde ele almaktadır. Almanca olarak kaleme alınan Die Tschuwaschen, Ein Volk im Schatten der Geschichte adlı kitabın başlığı Türkçeye "Çuvaşlar: Tarihin Gölgesinde Bir Halk" şeklinde çevirilebilir. Hemen belirtelim ki bu eser, araştırmacının Çuvaşlara yönelik akademik ilgisinin ilk ürünü değildir. Yazar, konuyla ilgili ilk yayını olarak 1976 yılında Fransızca kaleme aldığı makalesinde Sovyet araştırmalarında Orta İdil halkları Tatar, Çuvaş, Mari, Mordvin ve Udmurtların etnogenezini ele almaktadır. Bunu takiben kaleme aldığı iki kısımdan oluşan bir başka makalesinde yine Sovyet araştırmalarında Orta İdil halklarının 10. yüzyıldan 19. yüzyılının ikinci yarısına değin tarihini incelemektedir.
FARUK BİLİCİ, L’expédition d’Égypte, Alexandrie et les Ottomans L’autre histoire, Centre d’Études Alexandrines, Alexandrie, 2017, s. 362. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 296 · Sayfa: 374-380 · DOI: 10.37879/belleten.2019.374
Özet
Tam Metin
Uzun yıllardan beri Paris'te, INALCO'da (l'Institut national des langues et civilisations orientales) "études ottomanes et histoire turque", Osmanlı Araştırmaları ve Türk Tarihi kürsüsünde akademik çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Faruk Bilici Osmanlı-Fransız ilişkileri konusunda yapmış olduğu önemli çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek, bu kez "L'expédition d'Égypte, Alexandrie et les Ottomans: l'autre histoire [Mısır Seferi, İskenderiye ve Osmanlılar: Öteki Tarih]" adlı yeni çalışmasıyla İskenderiye'yi merkez alarak Napolyon'un Mısır Seferi'ne dair farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor.