3775 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Belleten
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

EKREM HAKKI AYVERDI, Osmanlı Mi'mârîsinde Fâtih Devri — 855-886 (1451-1481), c. III., İstanbul Fetih Cemiyeti Enstitüsü, Nu. 69, İst., Bahâ Matbaası, 1973, S. VI + 544. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 509-516
Tam Metin
Osmanlı Devri mi'marlık san'atı üzerinde yıllardan beri sürüp giden araştırmalarıyle ün kazanan Ekrem Hakkı Ayverdi, bu yoldaki çalışmalarının ilkini, bundan yirmi yıl önce, İstanbul'un fethinin 500'üncü yıldönümü dolayısıyle hazırladığı Fâtih Devri Mi'mârisi adlı, 1953'de yayınladığı eseriyle önümüze sermişti. Mevcudu az zamanda tükenen bu eserinin basımından sonra çalışmalarını sürdürmüş, muhtelif seyahatleri sırasında, muhtelif kaynakları da taramak sûretiyle Fâtih Devri'ne ait, yapıldıkları tarihleri tesbit edebildiği daha birçok eserlerin bulunduğunu görmüştür; Fâtih Devri Mi'mârisi-Zeyl adlı eseri, bu yoldaki malzemeyi içine almaktadır (İstanbul Fetih Cemiyeti-İstanbul Enstitüsü, Nu. 46, İst., Bahâ Matbaası, 1961, 40 sayfa). XIX. Asırda İstanbul Haritası (İstanbul Fetih Dernegi-İstanbul Enstitüsü Yayımları, İst., Şehir Matbaası, 1958, 10 Lira) ile, Prof. Ömer Lutfi Barkan'la birlikte hazırladığı İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri-953 (1546) Tarihli (İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul Enstitüsü, İst., Bahâ Matbaası, 1970, S. XL 504, 150 L.) adlı eserlerin de yazarı bulunan Ekrem Hakkı Ayverdi'nin bu kitaplarından bâzıları, daha sonra yayımlayacağı ve çalışmalarını geniş ölçüde içine alacak eserleri için hazırlık devresi sayılabilir. Dört büyük cilt tutacak olan mühim eserinin ilki, İstanbul Mi'mâri Çağının Menşe'i, Osmanlı Mi'mârisinin ilk Devri, 630-805 (1230-1402) adını taşımaktadır (C. ı İstanbul Fetih Cemiyeti-İstanbul Enstitüsü, Nu. 57, İst., Bahâ Matbaası, 1966, s. XII ± 566, 250 Lira). Eserin ikinci cildi, Osmanlı Mi'mârisinde Çelebi ve IL Sultan Murad Devri, 8o6-855 (1463-1415), ayni cemiyet ve enstitü tarafından altı yıl sonra basılmıştır (Nu. 65, İst., Bahâ Matbaası, 1972, s. XI+ 6o6, 450 Lira) ;bu iki cildi tanıtan yazımızı Ankara'da Turhan Kitabevi'nin yayımladığı Bibliyografya-Kitap Haberleri Bülteni'nde neşretmiştik (C. ı., nu. 4, Temmuz, 1972). Buraya kadar, asıl konumuza girebilmek için vermeği gerekli bulduğumuz bu bilgilerden sonra, şimdi, bu eserin, Osmanlı Mi'- mârisinde Fâtih Devri, 855-886 (1451-1481) adlı III. cildini tanıtmağa çalışacağız.

Gemlik Tümülüs Mezarı

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 150 · Sayfa: 181-190 · DOI: 10.37879/belleten.1974.150-181
Tam Metin
Marmara denizinin İzmit körfezinden (Astakenos Kolpos) sonra ikinci büyük körfezi olan Gemlik Körfezi'nin (Kianos Kolpos) güney kıyısında, "Küçük Çukur" denilen yerde ve Gemlik kasabasının kuş uçumu ile 2,5 km. güneybatısında British Petroleum tarafından 1964 yılı ilkbaharında petrol ve yağ tesisleri yapılırken konik şekilde olduğu anlaşılan bir yığma tepeyi (tümülüs) kaldırmak gerekli olmuş, kazı esnasında tepenin içinde bir mermer mezar odası bulunduğu görülmüştür. Durum Bursa Müzesi Müdürlüğüne bildirilmiş, mezarı olduğu yerde korumak mümkün olmadığından anıt o zamanlar Müze Müdürü olan Vâhit Armağan'ın nezareti altında, taşları numaralandıktan sonra, sökülerek aynı alanın kuzeyinde, denize doğru inen dik yamacın hemen üstündeki düzlükte terkip edilmiştir. Yalnız bu nakil ve terkip ameliyesi esnasında gerekli notlar ve fotoğraflar alınmamış ve krokiler yapılmamış olduğundan bugün bazı soruları cevaplandırmak mümkün olmamaktadır. Bununla beraber anıtı tümüyle tahripten kurtardığından dolayı Bursa Müzesi Müdürlüğüne müteşekkir kalmak gerekir. Kazı esnasında mezarın içinde herhangi bir buluntudan bahsedilmediğine göre onun daha önceleri açılmış ve soyulmuş olduğuna hükmolunabilir.

Tımar Sisteminin Macaristan'da Tarımsal Üretime Etkisi

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 499-508 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-499
Tam Metin
Budin'in işgalinden (1541) kısa bir süre sonra Sultan Süleyman'ın çıkardığı kanuna göre, ayni ondalık [âşâr] ve öteki vergilerin ödeneceği ekili topraklar herkesin elinde bırakılacak; ancak bunlar, ev, bahçe ya da bağ gibi sahibinin mutlak mülkiyetinde olmayıp, öteki eyaletlerdeki gibi "hazinenin mülkü" olacak, işleyenlere yalnızca kullanım (tasarruf) hakkı verilecekti. Bağ ve bahçe parselleri de bozulduğunda bu duruma gelecek, böylece hiç kimse bu parselleri kendi mutlak mülkü sayamıyacaktı. Bu hükmün, Macaristan'ın işgal edilmiş kesiminde uygulanması, o güne değin süregelen feodal düzeni derhal ortadan kaldırmış, eski derebeylerinin bütün mülkleri Osmanlı hazinesinin malı olmuştur. Bu gelişimin sonuçlarını iki yönden incelemek istiyoruz: birincisi, Osmanlı hazinesinin kendi malı olan mülklerden gelir ve ondalık [âşâr] vergilerini nasıl topladığı, ikincisi ise, yeni uygulanan sistemin, nüfusun ekonomik ve toplumsal gelişimi üstünde ne gibi etkileri olduğudur.

Kitaplardan Haber [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 517-526
ANDREEV, MIHAIL - CRONT, GHEORGHE : Loi de jugement, Compilation attributée aux empereurs Constantin et justinien. Bucharest, 1971. 192 S. 8° = Association Internationale d'Études du Sud-est Européen, Études et documents concernant le Sud-est Européen, 4. A III 6985. [Kitap Tanıtımı] Bu kitap, tarihçilerin "Iustinianus Kanunu" olarak bildikleri "Yargı Kanunu" nun, Sofya Ulusal Kitaplığı'ndaki, 293 (63) No.11, XVII. yüzyıla ait Slavca metni ile Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Akademi Kitaplığı'ndaki 3093 No.11 Romence metninin asıllarını ve Fransızca çevirilerini kapsamaktadır. Metinler, Mihail Andréev ve Gheorghe Cront tarafından düzenlenmiştir. İmparator Constantinus ve Iustinianus'a atfedilen bu derlemenin bazı Şlavca nüshaları Soudatz başlığını taşımaktadır. Romence versiyonuna ise Cartea judecatii, yani "Yargı Kitabı" denmektedir. Bizans hukuk kaynaklarına dayalı olduğu söylenen bu derleme, büyük ölçüde Slav ve Romen örfi hukuk kurallarını içermektedir. Bu kurallar, ceza hukuku, medeni hukuk ve diğer hukuk alanlarını kapsamaktadır. İçerik bakımından aynı olmakla birlikte, Romence ve Slavca metinler arasında bazı ayrılıklar göze çarpmaktadır. Bunlar, söz konusu hukuk kurallarının Romen ve Slav toplumsal gerçeklerine uygulanmasından, ya da kaynakta yer alan belli kavramların yanlış anlaşılmasından ileri gelmektedir.

Türk Tarih Kurumu Genel Kurul Toplantısı (13 Nisan 1974)

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 527-561
Türk Tarih Kurumu Genel Kurulunun olağan toplantısı 13 Nisan 1974 Cumartesi günü saat onda Kurum merkezinde yapıldı. Üyeler saat 9,30 da Anıtkabire giderek Kurum'un kurucusu Atatürk'ün huzurunda saygı duruşunda bulundular ve bir çelenk koydular. Daha sonra Kurum merkezine dönen üyeler Genel Kurul toplantısına katıldılar. Yoklama sonunda 32 üyeden ikisinin hastalıkları dolayısıyla toplantıya katılamadığı, 30 üyenin girişteki listeleri imzaladıkları anlaşıldı. Başkan Ord. Prof. Enver Ziya Karal kısa bir konuşma ile çoğunluğun bulunduğunu söyleyerek toplantıyı açtı. Başkan bu yıl aramızdan ayrılan üyemiz Sayın Tahsin Öz'ün anısına bir dakika saygı duruşunda bulunulmasını rica etti. Hastalıkları dolayısıyla bu toplantıya katılamayan Sayın Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel'e, Sayın Prof. Tayyib Gökbilgin'e birer telgraf çekilerek Genel Kurul'un acil şifa dileğinin iletilmesine karar verildi.

Mustafa Kemal Arıburnu'nda Sergisi

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 562
Türk Tarih Kurumu büyük tarihi olayları canlandıran sergilerinden bir yenisini 25 Nisan 1974'de Kurum merkezinde düzenlemiştir. Arıburnu savaşlarının 59. yıldönümüne rastlayan bu sergi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden operatör Dr. Demir Uğur tarafından hazırlanmıştır. Atatürk'e beslediği derin sevgi ve bağlılığın etkisi ile Arıburnu savaşlarının stratejik ve taktik yönlerini inceleyerek renkli haritalar, krokiler ve kabartmalarla canlandıran ve çeşitli kaynaklardan çok değerli bilgi toplayan ve hele son erine kadar şehit olan 57. alayın komutan ve subaylarının adlarını Genel Kurmay arşivlerinden saptayan Sayın Prof. Demir Uğur'un bu orijinal ve anlamlı sergisi, büyük ilgi gördü.

Türk Tarih Kurumu Kitap Sergisi

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 562
Yapı ve Kredi Bankası Kültür ve San'at hizmetleri arasında düzenlemekte olduğu sergilerden 113. sünü Kurumumuzun yayınlarına ayırmış ve Galatasaray'daki Merkez binasının sergi salonunda 22 Nisan - it Mayıs 1974 tarihleri arasında sergiyi açık bulundurmuştur. Sergiyi gezenler Kurum yayınlarını gerek konu ve gerekse baskı bakımından çok beğenmişlerdir. Yapı ve Kredi Bankasının Kurumumuza karşı gösterdiği bu yakın ilgiye en içten teşekkürlerimizi sunmak isteriz.

Prof. Dr. Semâvi Eyice Belçika Akademisine Üye Seçildi

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 562
Üyelerimizden ve İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi profesörlerinden Dr. Semavi Eyice, Belçika Bilim, Edebiyat ve Güzel Sanatlar Akademisine, Akademinin Güzel Sanatlar bölümünün 6 Haziran 1974 tarihinde yaptığı toplântıda üye seçilmiş ve durum kendisine 14 Haziran 1974 tarihli bir belge ile duyurulmuştur. Arkadaşımızı en içten duygularla kutlar ve bilim yaşamında daha büyük başarılar dileriz.

Atatürk'ün Sofya Ataşeliğine Kadar İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Olan Münasebetleri ve Bu Hususla Alâkalı Bir Belge

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 150 · Sayfa: 263-294 · DOI: 10.37879/belleten.1974.150-263
Tam Metin
Mustafa Kemal Atatürk, 11 Ocak 1905 tarihinde, Harb Akademisi'ni kurmay yüzbaşı olarak bitirdikten sonra, 30. Süvari Alayı'nda staj görmek üzere, merkezi Şam'da bulunan 5. Ordu emrine verildi. Fakat kendisi buraya bazı hadiseler üzerine sevk olunduğu için, Mustafa Kemal'e gittiği alayın kumanda makamında pek yer vermek istemezler; türlü müşkülâtlar çıkarırlar. Şam'da, Mustafa Kemal'in başından geçen olaylar, neticede birkaç arkadaşı ile beraber, Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin kurulmasını sağlar. Ancak Kudüs'te Yafa'da ve Hayfa'da, bu yolda yapılan çalışmalar Mustafa Kemal'i tatmin etmeyince, O, bu cemiyeti, daha hareketli bir yer olan Makedonya'da dahi faaliyete geçirmek arzusu ile Yafa'dan kaçak olarak Selanik'e gider ve 1906 yılı ilkbaharında, Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin Makedonya'da şubesini açmaya muvaffak olur. Lakin bu esnada, İstanbul tarafından, hakkında takibata geçildiğini öğrenince, Selanik'te fazla kalamaz; süratle 5. Ordu'daki görevine döner ve Akabe meselesinin zuhuru dolayısıyle de, merkezin soruşturmasından kurtulur. Nihayet, 20 Haziran 1907 tarihinde kolağası olan Mustafa Kemal Bey, 13 Ekim 1907 tarihinde de, Selanik'te bulunan 3. Ordu Maiyyet-i Müşiri Kurmay Heyetinde resmen vazife alır.

GÜLERSOY, ÇELİK: Köprü ve Galata. İstanbul, (1971). 140 s., 67 siyah-beyaz, 11 renkli resim. 80 = Çağlar Boyunca İstanbul Görünümleri, 1. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 150 · Sayfa: 299-302
Tam Metin
Bir süreden beri Sayın Avukat Çelik Gülersoy "İstanbul Kitaplığı" dizisinden İstanbul'un yakın geçmişi ile ilgili kitaplar yayımlamakta, bu arada geçen yüzyılda Alphonse de Lamartine gibi yabancıların İstanbul ile ilgili yazılarının çevirilerini sağlayarak bunları dilimize kazandırma yolunda gayret sarfetmektedir. Bu defa da Galata Köprüsü, Galata ve Rıhtım'ı konu olarak alan bir çeşit "açıklamalı albüm" yayımlamış bulunmaktadır. Altı sayfa tutan önsözünden öğrendiğimize göre bu eser İstanbul'un değişik semtlerini ayrı ayrı ele alacak olan dizinin bir bakıma deneme maksadıyle yayımlanan ilk cildini teşkil etmektedir. Bu sebeple de İstanbul görünümlerini tertip eden Gülersoy, şehrin en canlı noktası olan Galata Köprüsü ile diziye başlamış bulunmaktadır. Şehrin diğer iki yakasını, Asya ve Avrupa'yı birleştiren ve şüphesiz şehrin görünüşünü temelden değiştiren Boğaz Köprüsünün yapımının bittiği bu sırada bu teşebbüs ilginç olduğu kadar, bu dönemde yapılması gerekli tespit için bir bakıma ilk adımı teşkil etmektedir. Renkli kuşe bir kapak içinde metin ve resimlerle birlikte iyi kağıda basılmış 140 sayfa tutan kitabın Türkçeden başka İngilizce, Fransızca ve Almanca çevirileri de birlikte verilmiştir. Dizinin ileride yayımlanacak ciltlerinde metnin yalnız bir yabancı dildeki çevirisini vermek hem ekonomik hem de yeterli olacaktır.