5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Erdem
  • İnsan
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu'nda Gerçekleşen Psikolojik Aktiviteler

Erdem · 2012, Sayı 62 (Peyami Safa Özel Sayısı) · Sayfa: 277-288
Tam Metin
Batı tesirinde gelişen Türk edebiyatındaki yenileşme serüveninin merkezinde romanların olduğu açıkça görülebilir. Bu anlatı türü ve yenileşme ile beraber yeni temalar edebiyatımızın ileri ufuklarını oluşturur. Yenileşme ve değişme adına birçok romancımız bu sahnede yerini alır. Peyami Safa'da bunlardan biridir. Peyami Safa'nın roman ikliminde insan, ona ait dışsal ve içsel aktiviteler merkez vaka konumundadır. İnsanların iç huzursuzluğunun ve Türk edebiyatında insana ait ruhsal aktivitelerin en başarılı örneklerinden biri romancının Matmazel Noraliya'nın Koltuğu isimli eseridir. Bildirideki hedefimiz bu psikolojik aktiviteleri tespit ve tarif etmektir

Sabahattin Ali’nin “Ses” Hikâyesinde Mekân-İnsan İlişkisi

Erdem · 2011, Sayı 59 · Sayfa: 121-128
Tam Metin
"Memleketçi Edebiyat"ın en güçlü hikâyecilerinden biri olan Sabahattin Ali, özellikle güçlü gözlem ve tasvirleri ile dikkatleri üzerinde toplamayı başarmış ve bu bağlamda kaleme aldığı realist çizgideki eserleri ile Türk toplumunun genel dokusuna temas etmeye çalışmıştır. Türk dilinin anlatım zenginliğine son derece hakim olan Sabahattin Ali, hikâyelerinde ince detaylara gösterdiği hassasiyetle tanınmış ve estetik yönü güçlü hikâyeler kaleme almıştır. Hikâye tekniğinde oldukça deneyimli ve bilgili olan sanatçı, bu türün temel yapısını oluşturan mekâna ve karakter oluşumuna gösterdiği özenle de ön plana çıkmaktadır. Nitekim sanatçının "Ses" hikâyesi, mekânın insan karakterine yön veren dokusu ile dikkatleri toplamakta, kendisinin bu unsurun önemine gösterdiği hassasiyet; onun ne kadar önemli bir sosyal bilimci olduğunu da ortaya koymaktadır. Hikâyede olay örgüsündeki devinimin farklı mekânlarda hız kazanması, karakter gelişimine destek veren unsurların, özellikle de dar ve geniş çerçeveli mekânlardaki eşya, araç ve gereçlerin ön plana çıkması; yazarın tekniğinin, seçiciliğinin ve dikkatli değerlendirmelerinin birer göstergesi sayılır. Bu perspektiften değerlendirecek olursak "Ses" hikâyesi, sadece içerdiği tematik zenginlik ve duygu yoğunlaşmasındaki niteliklerle değil, "mekân-insan" birlikteliğindeki realist çizgilerle ayrıcalıklı bir değer taşımakta, ayrıntılardaki gizemli oluşumlar da insan psikolojisinin travmatik yapısını ortaya çıkartmakta ve böylelikle, hikâyedeki edebi ve estetik zenginlik üst noktalara taşınmaktadır.

Bahtiyar Vahapzade Poeziyasında İnsan Konsepsiyası

Erdem · 2010, Sayı 57 (Bahtiyar Vahapzade Özel Sayısı) · Sayfa: 75-85
Tam Metin
Çağdaş insan, Türk dünyasının büyük şairi B. Vahabzade'nin şiirinde insan konsepti, zaman, dünya, milli ve beşeri değerler ideolojiler ve özgürlük bağlamında ele alınmıştır. Şairin "Ölüm", "Hayat", "İtiraf", "Şeb-i Hicran", "Makam" poemlerinde ve yüzlerce şiirinde hayat ve ölüm, özgürlük uğruna, vatan namına şehitlik insanın manevi-psikoloji dünyasında yaşanan duygu ve düşünce zenginliği tezatlarla dolu çağdaş dünya insanının beşeri borçları, sorumlulukları dile getirilmiştir. Eski Sovyet ideolojisini insanın dünyasını hudutlayan ezen zincirleri şairin tenkit adeti olmuştur. Şair, insan hakkının herşeyden yüce olduğunu beyan etmiştir. B. Vahabzade'nin şiirleri, yalnız Türk İslam Dünyası için değil tüm insanlık için yüksek değer taşıyan ehemmiyetli sanat örnekleridir.

Necip Fazıl Kısakürek’in Şiirlerinde “Hayat ve Ölüm” Trajedisi

Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 207-220
Tam Metin

Necip Fazıl, Türk edebiyatının önemli şairlerindendir. Edebî hayatında derin kırılmalar yaşayan sanatçı, varlığını şiir iklimine derin izler bırakacak şekilde örgütler. Şiir, onun iç dünyasının bir aynasıdır.

Şiirlerini modern ve mistik temellerle oluşturan şair, toplumsal sorunlardan olabildiğince uzaklaşır ve insanın bireysel varoluşunu sorgulayarak iç benliğine yönelir. Böylece sanatçı, hayatın kabalaşan ve sömürücü yönlerini şiirin içine sıkıştırır. Şaire göre insanın yaşam içinde oturduğu yer, bir trajedinin oynandığı sahnedir. Bu trajik sahnenin başoyuncuları ise hayat ve ölümdür. Şaire göre hayat, insana emanet edilmiş kutsal bir süreç ve insanı kaçınılmaz olana taşıyan tek gerçektir. Ölüm ise Necip Fazıl için hayatın karşısında çekilmiş karanlık bir settir.

Çalışmamızda Necip Fazıl'ın şiirlerinde sık sık vurguladığı "hayat ve ölüm" trajedisi üzerinde durduk.

Mevlana’ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma

Erdem · 2008, Sayı 50 (Doğumunun 800. Yılında Mevlânâ Özel Sayısı) · Sayfa: 1-14
Tam Metin
Mevlâna, en mükemmel varlık olarak yaratılan insana büyük değer vermiştir. Kendi özünün farkına varıp aslını idrâk eden insan, yüce Allah'ın huzurunda saygıyla eğilir ve başkalarının eksiklerini görüp kusurlarıyla uğraşmaz. Mevlâna, bilgelik, sevgi ve hoşgörü gibi ahlâkî iyilikleri şahsında toplayan insan-ı kâmili ney ile sembolize eder.