7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Erdem
  • Eğitim
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Alanya Rüşdiye Mektebi (1861-1913)

Erdem · 2017, Sayı 73 · Sayfa: 65-88 · DOI: 10.32704/erdem.471005
Tam Metin

Osmanlı Devleti'nin yenileşme döneminde kurulan eğitim kurumlarından birisi rüşdiyelerdir. Bu mekteplere sıbyân mekteplerinden mezun
olan talebeler kabul edilmektedir. Rüşdiye mekteplerinin erkek, kız ve askeri rüşdiyeler gibi çeşitleri bulunmaktadır. Alanya'da da medrese
ve sıbyân mektebi gibi geleneksel eğitim kurumlarının yanında, Tanzimat Döneminden itibaren modern eğitim kurumları da açılmaya başlamıştır. Bunların başında da 1861'de Alanya'da hayırsever insanlar tarafından inşa edilen ve hizmete giren rüşdiye mektebi gelmektedir. Rüşdiye Mektebi açıldıktan sonra, devlet tarafından buraya muallim ataması yapılmıştır. Bu mektepte eğitim gören talebelerin ders kitapları, Maarif Nezareti tarafından gönderilmiş ve bedeli karşılığında talebelere verilmiştir. Alanya Rüşdiye Mektebi'nde görev yapan muallimler maaş ve harcırah almışlar, yeterli hizmet süresini tamamlayan muallimler de emekliye ayrılmışlardır. Alanya maarif teşkilatı, idari ve mali yönden teftiş edilmiştir. Ayrıca Alanya Rüşdiye Mektebi'nde görev yapan muallimler, haklarında bir şikâyet meydana geldiği zaman soruşturma geçirmişlerdir. 6 Ekim 1913 tarihli Tedrisat-ı İbtidaiye Kanun-u Muvakkati'nin yürürlüğe girmesi neticesinde, ülkede bulunan diğer rüşdiye mektepleri gibi, Alanya Rüşdiye Mektebi de
kapanmıştır.

Halide Edip Adıvar’ın ‘Yeni Turan’ Romanını Yeniden Anlam(landırm)a

Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 103-122
Halide Edip Adıvar, 'Yeni Turan' romanında Türk milletinin yeniden ku ruluş ve kurtuluşu için çareler arar. Bu nedenle yazar, bireysel duygu ve fikirlerinin yanında memleketin sorunlarını da işler. Bu romanında, bireysellikten millî olana yönelen Adıvar, yabancılaşma, yozlaşma, eğitim ve sağlık problemlerinin yanında maksat aşkı, millî benlik, gibi izlekleri ele alarak ülkenin yeniden kuruluş ve kurtuluşu için yeni fikir ler ortaya koyar. Böylece yazar, Türk milletinin varoluş mücadelesini bütün yönleriyle metinleştirir.

Meşrutiyet Döneminde Kadın Hakları Savunuculuğunda Gelenekçi Bir Yazar: Avanzade Mehmet Süleyman

Erdem · 2012, Sayı 63 · Sayfa: 127-152
Tam Metin
Tanzimat'ın getirdiği yeniliklerden birisi de Osmanlı devletinde kadın hakları konusunun gündeme gelmesidir. Bu dönemde kadınlarla ilgili pek çok gazete ve dergi yayınlanması ve kadın yazarların basın dünyasında etkin bir yer edinmeleri, kadın konusunun sıklıkla tartışılmasına yol açmıştır. Özellikle II. Meşrutiyet dönemi yazarları kadınlarla ilgili her türlü konuyu ele almışlardır. Meşrutiyet dönemi yazarlarından Avanzade Mehmet Süleyman, kadınların eğitilmesi ve sosyal yaşam içinde görünürlük kazanmalarının önemini vurgulayan yazılar yazar. Ahlaklı İslam kadınlarının yetişmesinin toplumu kurtaracağı düşüncesinde olan Avanzade Mehmet Süleyman, kadınlarla ilgili her türlü konuda eser vermiştir. Bu makalede, Avanzade Mehmet Süleyman'ın ideal kadın anlayışı irdelenecektir.

Bir Sosyalleşme ve Kişilik Oluşturma Aracı Olarak Sosyal Sınıflar

Erdem · 2009, Sayı 54 · Sayfa: 1-52
Tam Metin
Bir sosyo-ekonomik seviye göstergesi olarak sosyal sınıf gruplaşmaları, kastlara ve renk kastlarına nazaran, kendi içerisinde, bir dereceye kadar sosyal hareketliliğe imkân veren sosyal yapı kuruluşlarıdır. En belirgin şekilleriyle şehirlerde oluşmuş olan bu gruplar, aynı zamanda birer cemaat (yerel toplum) özelliğine sahiptirler. İş, meslek, gelir, eğitim seviyesi ve benimsenen hayat tarzı bakımından farklaşmış, değişik özellikte mahalle veya semtlerde ve evlerde oturmakta olan bu gruplar, benimsedikleri genel kültürün yanında, birer grup olarak, onların tavır ve hareketlerine şekil veren, birbirleriyle olan kalıplaşmış ilişkilerini belirleyen, en belirgin şekillerini Amerika Birleşik Devletleri'nde gördüğümüz tâli-kültür kalıplarına da sahiptirler. Yazımız, tarihî bir inceleme seyri izleyerek, kabaca yüksek, orta ve aşağı olarak nitelenebilecek sosyal sınıfların ne tür tâli- kültür özelliklerine sahip olduklarını; oluşmuş bulunan bu kültürel zeminlerde ne tür sosyalleşme tekniklerinin uygulanmış olduğunu; tâli-kültürlerin bireylerin kişilikleri ve sosyo-kültürel kişilikleri üzerinde ne gibi olumlu ve olumsuz etkileri bulunabileceğini; bu etkileme ile oluşmuş status kişiliklerinin, sınıf atlama anlamında, bir dikey hareketliliğe yol açıp açmadığını; bir insanın sınıfını yükseltmesinde, başarı motivasyonu denen psikolojik mekanizmanın, aşılanan yükselme hırsının bir etkisinin bulunup bulunmadığını; ve bugünün sanayileşmiş toplumlarında sınıf atlamada öne çıkan bir faktör olarak, eğitimin, maharet sahibi olmanın, bir başka deyimle, insanî sermayenin rolünün ne olduğunu incelemeye çalışmaktadır.

Mustafa Kemal’de İnkılâp Düşüncesinin Oluşumu ve Gelişimi

Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 1-22
Tam Metin
Mustafa Kemal'de inkılâp düşüncesi bir anda ortaya çıkmış değildir. Onda inkılâp düşüncesi okul sıralarında var olan bir gerçekliktir. Ondaki inkılâp düşüncesinin gelişiminde birçok faktör rol oynamıştır. Yaşadığı çevre ve çocukluk yılları bilinçli bir şekilde yetişmesini sağlamıştır. Eğitim öğretim hayatı, arkadaşları, öğretmenleri, okuduğu kitaplar, düşünce akımları Mustafa Kemal'de inkılâp düşüncesinin oluşumuna ve gelişimine etki eden faktörler arasındadır. Mustafa Kemal, doğuştan getirdiği hususiyetler ile sonradan elde ettiği kazanımları harmanlayarak inkılâpçı bir karaktere sahip olmuştur. Çalışma, Mustafa Kemal'de inkılâp düşüncesinin oluşumunu ve gelişimini irdelemektedir.

XIX. Yüzyıl Türk Yazarları ve Avrupalı Seyyahlara Göre Türk Kadını

Erdem · 2008, Sayı 51 · Sayfa: 179-194
Tam Metin

Osmanlı İmparatorluğu'nda Türk kadınları daha çok içine kapanık, ekonomik özgürlüğü olmayan, evine bağlı, genellikle eğitimden yoksun idiler.

XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren açılan okullara az sayıda olsa da girmişlerdir. XIX. yüzyılda siyâsî derneklerde olmamalarına karşın, sosyal derneklerde görev almışlardır. Harem hayatı her zaman yabancıların ilgisini çekmiştir.

Harem, ev reisinin kadınlarının, cariyelerinin ve çocuklarının yaşadığı yer olup, aynı zamanda evin kadını anlamına gelmekte idi.

Padişahın kız kardeşleri ya da kızları serbest bir hayat sürerlerdi. XIX. yüzyılın ikinci yarısında kadınların dışarıda serbestçe dolaşması artmıştır. Müslümanların dışındaki kadınların serbestçe dolaşması ve giyinmesi hoş görüyle karşılanmaktaydı.

İlk ve Orta Öğretimde Tarih Öğretimi Problemler ve Öneriler

Erdem · 2004, Sayı 41 · Sayfa: 1-28
Bu araştırmada, "tarih" ve "tarih eğitimi"nin fert ve millet hayatındaki önemine işaret edildikten sonra, Türkiye 'deki ilk ve ortaöğretim kurumlanndaki "tarih öğretimi" mercek altına alınmıştır. Özellikle; tarih öğretim metodlan, tarih öğretiminde bilgi teknolojisi kullanımı, müfredat ve buna bağlı olarak hazırlanan tarih ders kitapları ve buralardaki tarih anlayışları, tarih öğretiminde "kavramlar" meselesi konularında mevcut problemler tespit edilerek modem batı ülkelerindeki uygulamalar da dikkate alınarak bazı öneriler geliştirilmiştir.