3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Erdem
  • existence
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Tatar Çölü ve Gizli Emir Romanlarında Bir Varoluş Biçimi Olarak Umut ve Umutsuzluk Paradoksu

Erdem · 2015, Sayı 68 · Sayfa: 35-50 · DOI: 10.32704/erdem.537394
Tam Metin
Dino Buzatti'nin Tatar Çölü ve Melih Cevdet Anday'ın Gizli Emir romanları, farklı dil ve edebiyatların ürünleri olmalarına rağmen, insanın dünyadaki varoluşsal konumunu umut ve umutsuzluk duygusunun evrensel nitelikleri bağlamında ele alan metinler olarak değerlendirilebilir. Bu iki romanda umut, insanın dünyadaki bütün eylemlerine yön veren temel duygu olarak ortaya konurken, aynı zamanda bu duygunun diyalektik biçimde umutsuzluğu belirleyen yönüne dikkat çekilir. Bu bağlamda umut ve umutsuzluğun paradoksal biçimde insanın varlık oluşunun iki yönünü oluşturduğunu vurgulayan romancılar, yarattıkları roman kahramanlarının hayatlarını bu paradoksun belirlediği gerilim çerçevesinde anlatmaya çalışırlar. Bu gerilim ise "bekleme" ediminde kendini gösterir. Bu edimin yöneldiği umudun gerçekleşip gerçekleşmemesinden çok, doğrudan eylemin kendisinin önemli olduğuna dikkat çeken romancılar, insanın dünyadaki varlığının bu eylemi algılarken takındıkları tavırla ilişkili olduğunu ima ederler. "Bekleme"yi varoluşsal problemin kaynağı olarak görebilen insanın kendi varlığının bilincine ulaşabileceğini düşünen Buzatti ve Anday, roman türünün imkânları çerçevesinde konuyu felsefî bir boyutta ele almışlardır.

Necip Fazıl Kısakürek’in Şiirlerinde “Hayat ve Ölüm” Trajedisi

Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 207-220
Tam Metin

Necip Fazıl, Türk edebiyatının önemli şairlerindendir. Edebî hayatında derin kırılmalar yaşayan sanatçı, varlığını şiir iklimine derin izler bırakacak şekilde örgütler. Şiir, onun iç dünyasının bir aynasıdır.

Şiirlerini modern ve mistik temellerle oluşturan şair, toplumsal sorunlardan olabildiğince uzaklaşır ve insanın bireysel varoluşunu sorgulayarak iç benliğine yönelir. Böylece sanatçı, hayatın kabalaşan ve sömürücü yönlerini şiirin içine sıkıştırır. Şaire göre insanın yaşam içinde oturduğu yer, bir trajedinin oynandığı sahnedir. Bu trajik sahnenin başoyuncuları ise hayat ve ölümdür. Şaire göre hayat, insana emanet edilmiş kutsal bir süreç ve insanı kaçınılmaz olana taşıyan tek gerçektir. Ölüm ise Necip Fazıl için hayatın karşısında çekilmiş karanlık bir settir.

Çalışmamızda Necip Fazıl'ın şiirlerinde sık sık vurguladığı "hayat ve ölüm" trajedisi üzerinde durduk.

Anahtar Romanının Yapı ve Tema Bakımından İncelenmesi

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 77-96
Tam Metin

Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Anahtar adlı romanında, Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu'daki Türk varlığının toprağı vatanlaştırma serüveni anlatılır. Bu süreç içerisinde toprağa kök salma, değer oluşturma ve geçmişteki yaşatıcı ülküdeğerlerin hal'e taşınması gibi problematik varoluş unsurları, romanın dramatik aksiyonunu kuran temel epizotlar olarak karşımıza çıkar.

Romanda ayrıca Türk milletinin tarihsel tinini oluşturan değerlerin alperen arketipi ile kişileştiğini görürüz. Yazar, karakterdeki bu temel dönüşüme ağırlık verdiğinden tarihsel bir roman olmasına rağmen Anahtar, kuru bir epik söylem tuzağına düşmez. Bu bakımdan Alparslan ve oğlu Melikşah, birbirini tamamlayan biçimde içsel bir gelişme ve olgunlaşma süreci yaşarlar.

Tebliğde, Türk milletinin varoluş serüvenine ışık tutan Anahtar romanı, bütün bu içerik düzlemi yanında yapı bakımından da tahlil edilecektir.