2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Erdem
  • hadith
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Edebî Bir Siyer Örneği Olarak Çöle İnen Nur’un Kaynakları

Erdem · 2017, Sayı 71-72 · Sayfa: 59-68 · DOI: 10.32704/erdem.537385
Tam Metin
Necip Fazıl Kısakürek, bir edebiyatçı olarak kaleme aldığı Çöle İnen Nur adlı eserinde Hz. Peygamber'in hayatını coşku ve saygı dolu bir dille anlatmaktadır. İzlediği telif metodu gereği bu eserini kaleme alırken başvurduğu kaynaklar görünür durumda değildir. Fakat bizzat kendisi telif metodu hakkında eserlerinin satır aralarında bilgi vermektedir. Bu verilerden yola çıkılarak önce Necip Fazıl'ın telif metodu tespit edilmiş ve sonra, eserini telif ederken kullandığı kaynaklar üzerinde durulmuştur. Hz. Peygamber'in hayatını işleyen bir eserin kaynaklarını tespit etmek yeni Türk edebiyatında siyer kaynaklarının kullanımı hakkında ipuçları sağlamaktadır. Bu husus Necip Fazıl söz konusu olduğunda daha bir önem taşır. Yazarın, Cumhuriyet devri Türk edebiyatının önemli şairlerinden olması, Osmanlı devrinin sonlarında ilk tahsilini görüp Cumhuriyet devrinde ilk ürünlerini veren nesle mensup bulunması gibi hususlar bir arada düşünüldüğünde Çöle İnen Nur'un kaynakları üzerinde çalışmak daha ilgi çekici bir hâle gelmektedir. Bu çalışma, Cumhuriyet devrinde kaleme alınmış diğer siyer örnekleriyle bir mukayese imkânı da sağlayacaktır. Edebî siyer kaleme almış bir şair olarak Necip Fazıl Kısakürek (1904-1983), Cumhuriyet dönemi edebiyatçıları içinde önemli bir yere sahiptir. Telif ettiği Çöle İnen Nur -Çöle ve Bütün Zaman ve Mekâna- başlıklı eseriyle Türkçe'de en güzel siyer örneklerinden birini vermiştir.

Milli Kütüphane Hadis Elyazmalarının Osmanlı Hadis Edebiyatı Çerçevesinde Analizi

Erdem · 2007, Sayı 45-46-47 · Sayfa: 109-127
Bu yazıda öncelikle genel olarak Osmanlı dönemi hadis faaliyetlerinde muhaddislerin ortaya koydukları eserler incelenmeye çalışılmış ve bu inceleme sonucunda hadis eserlerinin genel olarak hadis şerhleri ve Kırk Hadis türü eserler üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Daha sonra bu çerçevede Milli Kütüphane'nin hadis elyazmaları ele alınmış ve bu elyazmaların Osmanlı dönemi hadis eserleriyle paralellik arz ettiği görülmüştür; yani Buharî'nin Sahîh'i, Bağavî'nin Mesâbih'i, Sağânî'nin Meşârik'inin ve Nevevî'nin Kırk Hadis'inin ağırlığı görülmüştür. Bilindiği gibi bunlar ve benzeri diğer kitaplar, Osmanlı medreseleri ve Daru'l-Hadislerinin hadis müfredatında okutulan kitaplardır. Dolayısıyla genel olarak Osmanlı dönemi hadis müfredatı ürünleri ile Milli Kütüphane'deki hadis elyazmaları arasında bir örtüşme görülmektedir. Bu da Osmanlı dönemi hadisçiliğinin anlaşılması noktasında, eserlerden hareketle değerli ipuçları sağlamaktadır ki, bu dönemdeki eserlerin ağırlıklı olarak büyük eser şerhleri ve Kırk Hadis şerhlerinden oluştuğu bulgusu öncelikle dile getirilmelidir.